Dijitalleşen dünya, sağlık sektörüne, özellikle diyetisyenlik mesleğine yeni ve heyecan verici fırsatlar sunuyor. Ancak dijitalleşme sadece fırsatlarla dolu değil, beraberinde birçok rekabeti de getiriyor. Sağlık sektörü, hızla dijitalleşen bir dünyada, sürekli evrim geçiriyor. Hastalar artık bir sağlık profesyoneli arayışında ilk olarak dijital platformları tercih ediyorlar. Bu da demek oluyor ki, eğer dijitalde var olmazsak, gelecekte işler bir hayli zorlaşacak.
Sektörünüzdeki rekabet her geçen gün artıyor ve muhtemelen dijital dünyada varlık göstermenin önemini daha fazla fark ediyorsunuz. Kimi zaman “Nereden başlayacağım?” diye düşünüyor, kimi zaman ise “Bu kadar çaba neden karşılık bulmuyor?” diye sorguluyorsunuz. Sadece var olmak da yetmiyor aslında, bir de kişisel markamızı dijital dünyaya nasıl taşıyacağımızı iyi bilmemiz gerekiyor.
Kişisel Marka Nedir?
Önce markanın ne olduğunu anlayalım. Marka dediğimiz şey, sadece bir logo, renk paleti veya slogan değil. Marka, insanların sizi ve sunduğunuz hizmeti nasıl algıladığıdır. Yani aslında “kişisel marka”, sizin profesyonel kimliğinizdir. Eğer diyetisyen olarak kişisel markanızı dijital dünyada oluşturursanız, insanlar sizi ve ne yaptığınızı daha iyi anlayacak.
Neden Kişisel Marka Olmalıyız?
Görünürlük ve Tanınmışlık: İnternet kullanmayan kimse kalmadı. Eğer dijitalde bir kişisel markanız yoksa, sizi sadece mahalleniz veya çevreniz tanır. Ama dijitale açılırsanız, Türkiye’nin dört bir yanından, hatta dünyadan hastalar size gelebilir.
Güven Oluşturma: Hastalar için bir diyetisyen seçmek çok önemli bir karardır. Eğer dijitalde kaliteli ve değerli içerikler paylaşırsanız, insanlar size olan güvenleri artar.
Rekabet Avantajı: Sektördeki diğer diyetisyenlerle rekabet etmek zorundasınız ve dijital kişisel marka, size bu konuda büyük bir avantaj sağlar.
Gelir Artışı: Dijitalde tanınmış bir diyetisyen olmak, online danışmanlık hizmetleri gibi ek gelir kaynakları da oluşturur.
Diyetisyenler Nasıl Kişisel Markalarını Oluşturabilirler?
Hedef Kitleyi Anlama ve Belirleme
Anlamak İçin Araştırma Yapın
Başlamadan önce ilk işiniz, kimlere hitap etmek istediğinizi belirlemek olmalı. Bu, belki de çoğu diyetisyenin gözden kaçırdığı bir detaydır. Kilo vermek isteyen yetişkinlere mi, yoksa çocukluk obezitesiyle mi ilgilenmek istersiniz? Diyabet hastalarına yönelik çalışmak istiyorsanız, paylaşımlarınızın bu grup için uygun olması önemlidir. Hedef kitlenizi netleştirdikten sonra, onların ne tür içeriklerle ilgileneceğini araştırın.
Örneğin; Diyabet hastaları için kan şekeri seviyelerini dengede tutmaya yardımcı olacak besinlerle ilgili infografikler, blog yazıları ya da videolar hazırlayabilirsiniz.
"Online çalışma sistemi, coğrafi sınırları yıkarak işin kalitesini ve erişilebilirliğini artırmada devrimci bir rol oynar. Ancak bu esneklik, disiplin ve odak gerektirir."
Uzmanlık Alanınızı Netleştirin
Neden Önemli?
Pek çok diyetisyen farklı konularda içerik üretebilir, ama uzmanlık alanınızı netleştirmek markanızı güçlendirir. Örneğin, çocuk beslenmesi üzerine odaklanırsanız, bu alanda daha fazla referans olabilir ve çocuk doktorları tarafından daha sık tavsiye edilebilirsiniz.
Örneğin; Çocuk beslenmesi üzerine bir e-kitap hazırlayarak, bu konuda derinlemesine bilgiler sunabilir ve bu sayede diğer diyetisyenlerden sıyrılabilirsiniz.
Sosyal Medya Platformlarına Göre Pozisyon Alın
Farklı Platformlar, Farklı Stratejiler
Instagram, Twitter, LinkedIn…
Hangi platformda olursanız olun, profilinizi profesyonel bir şekilde hazırlayın. Profil fotoğrafınız, biyografiniz ve iletişim bilgileriniz, ilk izlenim için çok önemlidir. Facebook, Instagram, Twitter ve LinkedIn farklı kitlelere sahip olduğu için her biri için farklı stratejiler geliştirmelisiniz.
Örneğin; Instagram için özgün, bilgi ve eğlence ağırlıklı reels içerikler, LinkedIn için daha profesyonel ve akademik yazılar hazırlayabilirsiniz.
İçerik Takvimi ve Stratejisi Oluşturun
Planlamanın Önemi
Rastgele içerik paylaşmak, sizi herhangi bir yere götürmez. Haftalık veya aylık bir içerik takvimi oluşturmak, süreci daha verimli hale getirir.
Örneğin; Pazartesi günleri genel beslenme tüyoları, Çarşamba günleri ise güncel diyet trendleri hakkında bilgilendirici içerikler üretebilirsiniz.
Kaliteli İçerik Üretimine Odaklanın
Kalite Üzerine Kalite
Eğer kaliteli içerik üretmezseniz, takipçi sayınız ve etkileşimleriniz düşecektir. Çünkü sosyal medya algoritmaları, kaliteli içerikleri öne çıkarır.
Bunu yaparken uzun, bilgi dolu blog yazıları veya e-kitaplar hazırlayabilir, video içerikler üretebilir veya web seminerleri düzenleyebilirsiniz.
Örneğin; bir YouTube kanalı açarak, farklı diyet türleri, sağlıklı yemek tarifleri veya egzersiz önerileri sunabilirsiniz. Bir içerik oluştururken, konunuzla ilgili akademik makalelerden, güncel haberlerden ve uzman görüşlerinden yararlanabilirsiniz.
Takipçilerinizle Etkileşime Girin
Etkileşim+İletişim = Güven
Takipçilerinizle etkileşime geçmek, sizi daha güvenilir kılar. Bu da dönüşümleri artırır. Takipçileriniz veya hastalarınızla sürekli iletişimde kalın. Sorularını yanıtlayın, yorumlarına dönüş yapın. Bu, onların size olan güvenini artırır ve kişisel markanızı güçlendirir.
Örneğin; Yeni bir diyet programını duyurmadan önce bir canlı yayın yapabilir ve insanların sorularını yanıtlayabilirsiniz. Kitlenize bazı konularda fikirlerini sorabilir, onların seçtiği doğrultusunda ilerleyebilirsiniz. Onları aileden hissettirmiş olursunuz.
İçerik Performansını Ölçümleyin
Ölçümleme ve Değerlendirme
Google Analytics, Instagram Insights gibi araçlarla içerik performansınızı ölçmelisiniz. Hangi içeriklerin daha çok ilgi çektiğini analiz edin ve stratejinizi ona göre şekillendirin. Bunu 15 ve 30 günlük periyodlar halinde yapabilirsiniz. Etkileşimlerinizin düştüğünü gözlemlediğiniz noktada en çok etkileşim alan içerik türlerini yeniden yapmayı deneyebilirsiniz.
Örneğin; bir dönem çok fazla bilgi odaklı içeriklere ağırlık verdiyseniz ve etkileşimlerinizde düşüş olduysa biraz daha kitlenizin katılım sağlayacağı, eğlendiren ve iletişime yönlendiren içerikleri deneyebilirsiniz.
Kendinizi Sürekli Güncelleyin
Dijital Trendler
Dijital dünyada her şey hızla değişiyor. Özellikle algoritma değişikliklerini takip etmelisiniz. Instagram’da bir algoritma değişikliği olmuşsa, stratejinizi buna göre güncellemelisiniz.
Örneğin; geçtiğimiz yıl daha ağırlıkta kısa ve trend reelslar popülerken, bu sene 30-40 saniyeye varan, konuştuğumuz ve bilgi verdiğimiz reelslar algoritma tarafından destekleniyor.
Dijital bir kişisel marka oluşturmak, artık bir seçenek değil, bir zorunluluktur. Hastalar artık kimin daha görünür olduğuna, kimin daha güvenilir olduğuna bakıyor. Eğer bu yarışta geride kalmak istemiyorsanız, şimdi harekete geçme zamanı.
Ancak bu süreçte en önemli olan, sistematik bir yaklaşım ve sürekli bir öğrenme ruhu ile hareket etmektir. Bu rehberi uygulayarak, dijital dünyada sadece var olmak değil, aynı zamanda parlak bir şekilde var olabilirsiniz.
Unutmayın, yarının markası olabilmek için, bugünden var olmamız gerekiyor.
Önemli Uyarı: Sağlık sektörü sürekli değişen ve gelişen bir alandır. Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelikler, kanunlar ve genelgeler, diyetisyenlik alanında sosyal medyada yapılan paylaşımları doğrudan etkileyebilir.
Bu nedenle, dijital kişisel markanızı oluştururken yasalara ve etik kurallara uygun hareket etmek için Resmi Gazete’yi düzenli olarak takip etmeyi unutmayın.
Öncesi-sonrası paylaşımları, hasta görselleri gibi önemli detayların yer aldığı resmi gazete yazısına bu link ile ulaşabilirsiniz.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/07/20230729-29.htm
Son Yazılar:
- Mesleki Becerilere Sahip Kişiler Kendini Nasıl Dijitalde Markalaştırıp, Pazarlamalı?
- Pazarlamada Empatiyi Kullanarak Müşterilerle Gerçek Bağ Kurmak
- 2024’ün Kelimesi Seçildi: “Beyin Çürümesi” Peki Bundan Ne Sonuç Çıkarmalıyız?
- Nintendo’dan İlham Alalım: Kişisel Markalar İçin Yenilikçi Olmak ve Strateji Geliştirme
