Kitleler Takip Edecekleri Markaların Sosyal Medyada Nasıl Olmasını İstiyor?

Kitleler Takip Edecekleri Markaların Sosyal Medyada Nasıl Olmasını İstiyor?

Sosyal medya kanalları tüm markalar için artık olmazsa olmaz, bunu biliyoruz. Biliyoruz fakat çoğu zaman markamızı nasıl konumlandıracağız bunu bilemiyoruz. Sıkça söz ettiğimiz “hedef kitle” sizden yani markanızdan belirli bir şekilde hareket etmenizi bekliyor. Ve siz onların beklentisini henüz çözemediyseniz bu durumda markanız zarar görebiliyor.

Sosyal medya kullanımı arttıkça marka varlığının yükselişi de biraz zorlaşmaya başladı. Ama bunu olumlu bir hale getirmek de yine sizin elinizde. Kitlenizin sizden ne istediğini anlamak, olumlu-olumsuz ilgi ve bilgiyi toplamak ve bu yönlendirmeler ile markanızı oluşturmak sosyal medya sayesinde kolaylaşıyor.

Öyleyse şu an şu soruyu sorduğunuzu duyuyorum, nasıl davranmanızı istiyorlar? Sosyal medya takipçilerini hesabımızda tutmak ve onları satışa yönlendirmek için nasıl hareket edebiliriz?

Bu konuyla ilgili araştırdığım birkaç bilgiyi aşağıda sizinle paylaşıyor olacağım:

Sosyal Kitle Dürüst Olanı Sever!

Sosyal medya kullanıcısı takip edeceği markalardan öncelikli olarak güven istiyorlar. Günümüz ekonomisinde ve markaların çoğalması ile birlikte tüketiciler paralarını en güvendikleri ve en çok verim aldıkları markalara harcamak isteyecekler elbette, bu şaşırtıcı değil.

Yaşadığımız dijital dönemde, sosyal medyanın ve internetin her yerde olduğunu düşünürsek;

bir markanın yapmaması gereken yanlış bir şey yapması ve bir kullanıcı tarafından bu yanlışın sosyal mecralarda tüm kitlelere açıklama ihtimalini her zaman göz önünde bulundurarak hareket edilmelidir.

Bu günümüzün gerçeğimiz olduğundan, dürüstlük artık bir seçenek değil, bir zorunluluktur. Açıkçası, markanızın sosyal medyadaki konumuna siz karar vermezseniz, bir başkası sizin adınıza çok kolay bir şekilde markanızı iyi ya da kötü konumlandıracaktır.

Kitleler tarafında kötü bir marka algısına düşmemek için markanızın uyması gereken birkaç basit standart vardır:

  • Bir marka değerine ve ahlakına sahip olun. Ne olursa olsun bu değer ve ahlakın arkasında durun.
  • Misyonunuza ve değerlerinize her zaman sadık olun.
  • Olumlu ya da olumsuz tüm tüketici yorumlarında şeffaf olun, olumsuzlara çözümler sunun.
  • Başarılarınız kadar kusurlarınızı da gösterin.
  • Hatalarınızı sahiplenin ve müşterilere karşı dürüst olun. Hiçbir sorunu halı altı etmeyin. Çözüm odaklı olun.
  • Kitlenize ne konuda söz verdiyseniz o konuyu her koşulda yerine getirin. Örneğin; çekiliş açıklaması yapacağınız günü geciktirmeyin, gecikmeye sebep bir durum varsa şeffaf bir şekilde açıklayın.

Bir Görünüp Bir Kaybolmayın

Sosyal medya dendiğinde aklımıza sadece genç nesil geliyor fakat özellikle pandemi ile birlikte internet kullanım yaşı 60lı yaşlara kadar yükseldi. Yani artık sadece Z ve Y kuşağı değil, X kuşağı da dijitalde bizimle. Bu nedenle hedef kitlenizi en doğru şekilde tespit edip, kitlenizin en aktif olduğu sosyal mecralarda siz de onlar gibi aktif olun.

Sosyal mecralarda aktif olmak dendiğinde sadece fotoğraf ve hikaye paylaşmaktan bahsetmiyorum elbette. Araştırmalar kullanıcıların blog sayfası olan markalara daha fazla ilgi gösterdiklerini söylüyor. Yani siz sosyal medyada paylaşım yaparken aynı zamanda blog içerikleri de üretirseniz kitlenizin gözünde daha cazip hale geleceksiniz.

2008 yılında DEI Worldwide tarafından yapılan bir araştırmaya göre, tüketicileri %70’i bir marka hakkında bilgi sahibi olmak için markaların sosyal medya kanallarını araştırıp ziyaret ediyor. %49’u da buldukları ve güvendikleri bilgiler doğrultusunda satın alma kararı veriyor. Ve %60’ı da güven duyduğu ve bağ kurabildiği sosyal medya hesaplarını takip ediyor.

Buradan yola çıkarak anlayacağımız en önemli şey sosyal medyayı aktif ve doğru bir şekilde kullanmayan markalar ciddi bir potansiyel müşteri kaybı yaşıyorlar.

Bilgiyi Saklamayın, Desteği Esirgemeyin

Kitleniz aktif olmanızı istediği kadar onlara destek olmanızı da istiyor. Bildiklerinizi saklamadan onlara sunmanızı, sorularına açıkça cevap vermenizi ve sektörel haberleri onlara ulaştırmanızı bekliyorlar. Sizden bilgi alabildikleri sürece sizinle sağlam bir ilişki yürütebilirler.

Sosyal medya kullanıcısının %42’si markalardan bir saat altında yanıt süresi bekliyorlar. Yani olabildiğince onlara vakit ayırın, mesajlara ve yorumlara günler sonra cevap vermeyin.

Sosyal medyada kitlelere destek olan markalar onlarla çok daha kuvvetli bağ oluşturuyorlar. Rakibiniz sayfasında takipçisinin bir sorusuna 10 dakikadır cevap vermediyse ve siz bunu tespit ederek 5 dakika içinde onun sorunlarına çözüm bulduysanız o takipçi sizin markanıza bağlanacaktır.

Sosyal medyada amacınız AKILLI marka oluşturmak olmalı. Akıllı bir marka sosyal medya kitlesinin sorunlarını tespit eder ve onlara en net şekilde çözümler sunar. Bu sayede hem kitle ile bağ kuracak hem de güven sağlayarak sadık müşteri kitlesini oluşturacaksınız.

Örneğin Twitter kullanıyorsanız bir otomasyon ile kitlenizin sorunlarına hızlıca yanıt verebilirsiniz. Düşünün; pizza siparişi verdiniz ama istediğiniz gibi gelmedi, geç bir saat ve müşteri hizmetlerine ulaşamadınız, twitterdan markayı etiketleyerek sorununuzu yazdınız. 

Anında bir bildirim alırsınız ve marka kısa süre içinde sorununuzu çözeceğine dair bir yorum yapar size.
Sizinle bu kadar kısa sürede iletişime geçebildiği ve sorununuzu çözdüğü için bir sonraki siparişiniz yine o markadan olacaktır yüksek ihtimalle.

Bir marka yönetirken şu basit kuralı unutmayın: Nasıl görmek istiyorsanız, öyle davranın 😉

Sosyal Medyanızı Satış Sahasına Çevirmeyin

İnsanlar sosyal medyaya hadi bir ürün alayım diye düşünerek girmezler. Daha çok işten veya okuldan kalan vakitlerini daha eğlenceli içerikler tüketerek, kafa dağıtmak için girerler. Bu amaçla sosyal medyaya girmiş bir kullanıcının önüne sayfalarca ürün koyarsanız geçmiş olsun potansiyel takipçinizi kaybettiniz.

Sizin ne sattığınız, hangi ürüne reklam çıktığınız onları ilgilendirmiyor. Onlara hangi bilgiyi sundunuz, onları eğlendirecek neler yaptınız, onlarla bağ kurmak için neler yaptınız bunlara etkileşim veriyorlar.

Sosyal medya kanalları tüketicileri satışa direkt iten yerler değildir. Eğer marka ile bağ kurarlarsa, orada keyifli vakit geçirirlerse ve markaya güvenirlerse son aşamada satışa yönelirler. Bu nedenle onlara sürekli satışa yönelik içerikler sunmanıza gerek yok. Siz onların ilgisini çekecek içerikler oluşturun ve gerisini onların beğenisine bırakın. Onlar bir süre sonra hem etkileşim hem de satış getireceklerdir.

Örneğin; kozmetik ürünler satan bir markanız mı var?

Ürün içerikleriniz hakkında bilgi verin, temiz içerik mi, vegan mı, doğal mı? Kuru ciltler için öneriler sunun, kıvırcık saçlara bakım tüyosu verin. Kullanıcıyı bilgi ile besleyin ve size soru sorma ihtiyacı doğurun.

Özetlemek Gerekirse;

Sosyal medya insanların bağ kurmak ve bunu hissetmek istedikleri bir yer. Kitlenize sevgilinize olduğunuz gibi dürüst olmanız gerektiğiniz her zaman aklınızda tutun. Bu en önemli ve bir numaralı kuralımız, unutmayın!

Güven verdikten sonra her zaman onlarla birlikte olduğunuzu da hissettirmeniz lazım. Sosyal medya kanallarında her zaman aktif ve destek veren bir marka olun. Sık sık etkinlikler düzenleyin ve kitleniz ile DUYGUSAL BAĞ kurun.

Ve olabildiğince satış konuşmamaya özen gösterin. İnsanlar kendilerine ısrarla bir şey satılması fikrinden hoşlanmazlar, bunu unutmayın. Bol bol bilgi paylaşın ve ürünlerinize ilgi duymalarını sağlayın.

Bunlardan hangilerini uyguluyorsunuz şu an tespit edin. Eksiğiniz ne bir kenara yazın ve hemen yapmaya başlayın 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir