19 Aralık 2024

2025'de Instagram Bizden Ne Bekliyor?

Merhaba Sevgili Girişimci Dostum,
Instagram algoritması hakkında kafan karışık mı?
Emin ol, yalnız değilsin!
Instagram algoritmasını “anlamak” bazen Indiana Jones’un kayıp hazinesini bulmaya çalışmak gibi hissettirebiliyor, biliyorum 🙂
2025’te Instagram’da kişisel markanı, küçük işletmeni ya da freelance kariyerini büyütmek için nelerin değişeceğini, algoritmanın nelere dikkat edeceğini biraz konuşalım istedim.
Bunu “sosyal medya gurusu” gibi değil, senin işini gerçekten önemseyen bir arkadaşın olarak yazacağım. Kahveni kap, Instagramın geleceğine giriş yapalım! ☕🚀
1️⃣ Beğeni ve Takipçi Sayısı “Ego Ölçüsü” Olacak (Üzgünüm, Ama Doğru)
 
Evet, beğeni ve takipçi sayısı Instagram’daki “sosyal kanıt” göstergelerinden biri olmaya devam edecek. Ama işin aslı şu: 2025’te markalar da Instagram algoritması da bunlara eskisi kadar takılmayacak.
Önemli olan içeriğinin izlenme süresi, paylaşılma oranı, yorumlarda başlattığın sohbetler ve DM’de kurduğun bağlar.
👉 Algoritma için önemi: Instagram, insanları ekranda daha uzun süre tutan içerikleri öne çıkaracak. Yani izlenme süresi ve içeriklerin paylaşılma oranı birinci sırada.
👉 Markalar için önemi: Markalar artık sadece büyük takipçi sayısına değil, gerçek etkileşim oranlarına ve kitlenle kurduğun bağa bakıyor. Beğeni sayısı satın alınabiliyor, ama samimi bir topluluk satın alınamıyor!
Ne Yapmalısın?
👉 İzlenme Süresini Uzatmalısın:
  • Sürükleyici hikaye anlatımı içeren Reels’ler yap.
  • Hikayelerinle izleyenleri içerikte “tut.”
Örneğin;
“Bir tasarımcı olarak en komik müşteri taleplerini duymaya hazır mısınız? İlk sırada ‘Logoyu biraz daha parlatabilir misiniz?’ geliyor! Devamı için izlemeye devam edin. 😅
Paylaşılabilir İçerik Üretmelisin
Eğlenceli, düşündürücü ya da değerli içerik üret ki insanlar seni paylaşsın ve böylece daha çok kişiye ulaşabilirsin.
Örneğin;
“Sabah kahvesiz asla çalışamam diyenler el kaldırsın! ☕🙋‍♀️ Hatta en sevdiğiniz kahve çeşidini yorumlara bırakın, belki DM’den küçük bir sürprizle karşılaşırsınız! 😉
2️⃣ Takipçi Olmayanlara Ulaşmak Ana Hedef Olacak
 
Instagram, takipçin olmayan kişilere ulaşmanı her zamankinden daha kolay hale getirecek. Çünkü uygulamanın ana hedefi, içeriklerin mümkün olan en geniş kitlelere gösterilmesi.
👉 Markalar artık yalnızca takipçi sayısına değil, içeriklerinin keşfedilme oranlarına ve organik erişimine bakacak. 10.000 takipçin olup gönderilerin yalnızca 200 kişiye ulaşıyorsa iş birliği şansını azaltabilirsin. Ama 2.000 takipçin olup, gönderilerin 20.000 kişiye ulaşıyorsa, seni ciddi bir iş ortağı olarak göreceklerdir.
Ne Yapmalısın?
👉 Deneme Reels ve Önerilen Gönderileri Avantaja Çevir:
Instagram, iyi performans gösteren içeriklerini otomatik olarak daha geniş kitlelere gösterecek. Ama işin sırrı, izleyiciyi ilk 3 saniyede yakalamakta!
Örneğin;
“Henüz bizi takip etmiyor musunuz? Sorun değil, Instagram tanışmamızı uygun buldu! 🎉 Bakalım doğru karar vermiş mi?”
👉 Samimi ve Eğlenceli Olmalısın:
“Kurumsal dil” devri kapandı. İnsanlar gerçek insanları takip etmek istiyor. Kendin ol, içeriğini insana dokunan bir dilde paylaş.
Örneğin;
“Evet, henüz ünlü bir marka değiliz ama kahvemiz hep sıcak, ürünlerimiz şahane ve DM’lere anında cevap veriyoruz. Daha ne olsun? 😎
3️⃣ DM’ler Artık “Satış Yapılan Yer” Değil, “Bağ Kurulan Yer” Olacak
 
Instagram CEO’su “DM’ler artık Instagram’ın merkezi” dediğinde şaka yapmıyordu. 2025’te markalar ve iş birlikleri için de DM’den gelen geri bildirimler, kurduğun bağlar ve müşteri memnuniyeti önemli olacak.
DM’lerden sadece “satış” değil, gerçek bir bağ kurduğunu göstermek markalar için altın değerinde olacak.
Ne Yapmalısın?
👉 Müşterilerinle Sohbet Etmelisin;
Siparişten sonra teşekkür et, onlara fikrini sor ve önerilerini al. Samimi bir DM, “işletme” değil “arkadaş” izlenimi verir ve markana değer katar.
Örnek DM kurgusu:
“Siparişinizi hazırladık, kargoya veriyoruz! Heyecanla yorumlarınızı bekliyoruz. Bir sorunuz olursa DM’ye yazmanız yeterli! 💌
👉 Markalarla Bağ Kurmalısın:
DM, markalarla iş birliği başlatmak için de güçlü bir alan. Ama önce kitlenle organik bir bağ kurduğunu göstermen gerek!
Örnek İş Birliği Mesajı:
“Merhaba! Ürünlerinizi uzun süredir kullanıyorum ve kitlenizle benzer bir hedef kitleye hitap ediyorum. Belki birlikte bir içerik iş birliği yapabiliriz?”
4️⃣ Samimiyet, Yapay Zekâdan Daha Güçlü Olacak
 
Instagram algoritması yapay zekâ destekli olabilir ama samimiyet her zaman algoritmadan daha güçlüdür. Markalar, izlenme süresini artıran hikayelere ve samimi topluluklara yatırım yapacak.
Ne Yapmalısın?
👉 Hikaye Anlatıcısı Olmalısın:
Markanla veya kişisel hikayenle ilgili samimi içerikler paylaş. Küçük zaferlerini kutla, hata yaptığında dürüst ol.
Örnek Paylaşım:
“Bu markayı 5 yıl önce mutfak masasında tasarlamaya başladım. İlk siparişim geldiğinde sevinçten ağlamıştım. Şimdi daha büyük bir masamız ve daha büyük hayallerimiz var. “
👉 Gerçek Olmalısın:
Profesyonel olmak demek sadece kurumsal görünmek demek değildir. İnsanlar doğal, komik ve hata yapan markalara daha çok bağlanıyor!
Örneğin;
“Evden çalışmanın en güzel yanı? Kahve molası süresini kimsenin sorgulamaması. En kötü yanı? Kahve bittiğinde DM’lere yanıt verip markete koşmak! ☕😅
Instagram 2025’te, samimi, eğlenceli ve özgün içerikleri ödüllendiren bir platform olacak. Markalar, iş birlikleri için sıcak ve aktif topluluklara yatırım yapacak. O yüzden içeriklerinde insan dokunuşunu hissettir. Gerçek bağlar, algoritmadan çok daha güçlüdür!
Ve en önemlisi;
Bu yıl da benimle burada birlikte yol aldığın için teşekkürler, iyi ki varsın 💚
🎉 Şimdiden Bol Etkileşimli, Harika Bir 2025 Dilerim!
Yeni senede de başarılarını benimle paylaşmaya devam et lütfen! 🚀
Sevgiler,
Seda Gökçe.
Markanı Özgür Bırak!
www.sedagokce.com
 

16 Aralık 2024

😎 İşinde İhtiyacın Olan Tek Şey Biraz Özgüven

Merhaba Sevgili Girişimci Dostum,
Bir iş kurmak, yan gelir yaratmak ya da kendi projeni büyütmek…
Zor değil mi?
Bazen sanki dev bir dağı tırmanıyormuşsun gibi geliyor olabilir. Oysa başarıya ulaşmak çoğu zaman Everest’e tırmanmak değil, her gün küçük ama kararlı adımlar atmaktır.
Bu adımları atabilmenin ilk şartı mı?
Kendine inanmak. 😎
Evet, pazarlama planları, sosyal medya stratejileri, müşteri bulma telaşı…
Bunlar iş dünyasının vazgeçilmezleri.
Ama en önemli araçlarını unutma: Özgüvenin ve cesaretin.
Bu ikisi olmadan, en iyi stratejiler bile işe yaramaz.
Sana inanıyorum! Peki, sen kendine inanıyor musun?
Özgüven = İşinde Yükseliş
Özgüven bir girişimcinin gizli süper gücü gibidir. Çünkü:
 Cesur kararlar alırsın. Riskler gözüne daha küçük görünür.
 Fikirlerini ikna edici şekilde sunarsın. İnandığın bir şey başkalarına da daha çekici gelir.
 Hayır cevabından korkmazsın. Her “hayır” bir sonraki “evet” için yolunu açar.
 Hatalardan ders alır, pes etmezsin. Hatalar öğrenmek için en iyi fırsattır.
Ama özgüven sabah uyandığında birdenbire beliren bir şey değil.
İnşa edilir. Tıpkı işini adım adım büyütmen gibi…
Özgüvenini Güçlendirecek 3 Kolay Alışkanlıktan Bahsedelim;
🎯 Küçük Başarılarını Kutlamak
Yaptığın her satış, attığın her cesur adım, ürettiğin her içerik – büyük ya da küçük fark etmez – seni ileriye taşıyor. Bunları fark et ve kendine hak ettiğin krediyi ver. Küçük zaferler, büyük özgüven inşa eder.
🎯 Yeni Bir Şey Öğrenmek ve Uygulamak
Belki “Yeni bir sosyal medya taktiği öğrenmem lazım” diyorsun ama sürekli erteliyorsun. Durma! Kısa bir araştırma yap, hızlı bir video izle ve hemen uygula. Öğrendikçe büyüdüğünü göreceksin.
🎯 Kendini Göstermekten Çekinmemelisin
“Çok fazla paylaşım yapıyorum, insanları sıkıyorum mu acaba?” diye düşündüğün oluyor mu? Bırak bu düşünceyi. Sen işine inanmadan, başkaları neden inansın? Yaptığın işi görünür kılmak cesaret ister ve cesaretin seni ileri taşır.
Bu Haftanın Meydan Okumasını Veriyorum 🙂
Bir süredir ertelediğin o “zor” adımı düşün.
Belki bir müşteriyle iletişime geçmek, belki sosyal medyada canlı yayın yapmak, belki de bir sosyal medya platformuna giriş yapmak…
Bu hafta o adımı at!
Sonuç ne olursa olsun, harekete geçtiğin için kendinle gurur duyacaksın.
Denemek bile büyük bir kazançtır çünkü her deneme seni daha güçlü yapar.
Cesaret göster. Kazanırsan harika!
Kazanamadığın şeyi de öğrenirsin ve daha da güçlü olursun.💫
 
Benden Sana Hediyeler 💚
İşini büyütmek, pazarlamada daha etkili olmak ve hedeflerine emin adımlarla ilerlemek için ücretsiz e-kitaplarımı incelemeni isterim.
Her biri pratik ipuçları, adım adım uygulama önerileri ve gerçek hikayelerle dolu.
👉 E-kitaplara ulaşmak için buraya tıklayabilirsin: E-Kitapları Keşfet
Küçük bir adım bile, büyük bir değişimin ilk kıvılcımı olabilir.
Kendine inan, cesur ol ve harekete geç. Sen yapabilirsin, yapabiliriz! 🚀
Sevgiler.
Güzel bir hafta diliyorum,
Seda Gökçe.
Markanı Özgür Bırak!

12 Aralık 2024

İnsanlar Sana Nasıl Hayır Diyemez?

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
DM’den veya mailden bir müşteri sana yazıyor…
Hizmetini anlatıyorsun ama sonra “Tamam, düşüneyim” diyor ve kayboluyor…
Peki, bu noktada sana Hizmet + Teklif Dosyanın eşlik ettiğini düşün.
Hem markanı tanıtan hem de net, anlaşılır ve karşı konulamaz teklifler sunan bir dosya… “Tamam, düşüneyim” devri kapanır, “Hemen başlayalım” cevabı gelmeye başlar!
📄 Hizmet + Teklif Dosyası Nedir?
Bu dosya, potansiyel müşterine hizmetlerini sadece anlatmakla kalmaz, onlara özel hazırlanmış, cazip ve harekete geçirici teklifleri de içerir.
Yani tek bir dosyada:
✅ Senin Kim Olduğun ve Ne Yaptığın
✅ Hizmetlerin ve Onların Faydaları
✅ Kanıtlar ve Referanslar (Güven için)
✅ Net Teklifler + Özel Fiyatlandırma
Dosyanı gören kişi, “Beni ikna et” demeye bile fırsat bulamaz.
Çünkü her şey açık, şeffaf ve çekici şekilde önüne gelir!
(Ben son 1 senedir bu dosyayı kullanıyorum ve pozitif dönüşlerin oranı ciddi şekilde arttı. Çünkü insanlar “özenilmiş” dosyaları okumaktan keyif alıyorlar, değerli hissediyorlar.)
Mini Teklif + Hizmet Dosyanı Nasıl Hazırlarsın?
1. Hızlı Bir Giriş: “Sen Kimsin, Ne Yapıyorsun?”
2-3 cümlede kim olduğunu ve müşteriye nasıl yardımcı olacağını anlat. Bu kısa ama etkili bir giriş olmalı.
💡 Örnek:
“Merhaba! Ben Diyetisyen Ayşe Yılmaz. 7 yıldır bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı yapıyorum. Sağlıklı beslenme ve kilo yönetimi konusunda hedeflerinize ulaşmanızı sağlayan kişiye özel planlar hazırlıyorum. Sizinle de sağlıklı bir yolculuğa çıkmak için sabırsızlanıyorum!”
2. Hizmetlerini Net ve Anlaşılır Şekilde Tanıt (Örnek: Diyetisyen)
📌 Hizmet 1: Online Beslenme Danışmanlığı
  • Ne Yaparız?: Online görüşmelerle size özel beslenme planları oluştururuz.
  • Size Ne Sağlar?: Sağlıklı kilo yönetimi, daha enerjik bir yaşam, kalıcı alışkanlıklar.
📌 Hizmet 2: Kilo Verme ve Sağlıklı Yaşam Programı
  • Ne Yaparız?: Haftalık görüşmeler ve beslenme takibiyle hedefinize ulaşmanızı sağlarız.
  • Size Ne Sağlar?: Diyet sıkıntısı çekmeden kalıcı sonuçlar almanız için düzenli destek.
📌 Hizmet 3: Kurumsal Beslenme Danışmanlığı
    • Ne Yaparız?: Çalışanlarınıza özel sağlıklı yaşam programları sunarız.
    • Size Ne Sağlar?: Daha sağlıklı ve verimli bir ekip!
3. Teklifleri Cazip ve Net Sun
🎯 Teklif Paketleri Örneği:
📦 Temel Paket:
  • Haftalık online görüşme + 1 aylık kişisel beslenme planı
  • Haftalık takip ve öneriler
  • Fiyat: X TL (1 aylık)
📦 Pro Paket:
  • Haftalık online görüşme + 2 aylık kişisel beslenme planı
  • Haftalık kilo takibi ve özel tarif önerileri
  • Fiyat: X TL (2 aylık)
📦 Özel Paket (Sana Göre!)
  • Beslenme hedeflerine uygun özel paket hazırlıyoruz.
  • Fiyat: Görüşme sonrası özel teklif hazırlanır.
4. Sosyal Kanıt: Referanslar & Yorumlar
  •   
    “Ayşe Hanım’ın danışmanlığı sayesinde 3 ayda 10 kilo verdim ve kendimi çok daha enerjik hissediyorum! Diyet yaparken aç kalacağımı sanıyordum ama tam tersi oldu. Süreç çok keyifliydi!” – Merve T.
    💡 Referans Ekleyemiyorsan:
    • İlk müşterilerine özel bir kampanya veya deneme süreci sunabilirsin.
5. Harekete Geçiren Çağrı (Call to Action)
🎯 Dosya Hazır, Şimdi Ne Yapacaksın?
Teklif dosyan hazır ama onu nasıl sunacağın da önemli.
Dosyayı yalnızca “İlgilenirseniz dosyayı inceleyin” diyerek göndermek yerine, potansiyel müşterinin dikkatini çekecek ve harekete geçirecek şekilde sunmalısın.
Teklif Dosyanı Gönderirken Kullanabileceğin Bazı Örnek Mesajlar Ekliyorum:
📩 Mail/DM Gönderimi İçin:
Konu Başlığı: “Hedeflerinize Ulaşmanız İçin Size Özel Bir Teklif Hazırladım!”
Mesaj Metni:
Merhaba [Müşteri Adı],
Sağlıklı yaşam hedeflerinize ulaşmanız için özel olarak hazırladığım Hizmet + Teklif Dosyamı sizinle paylaşmak istiyorum. Dosyada:
✔️ Size özel hizmetlerim (ihtiyaçlarınıza uygun olarak)
✔️ Net fiyat teklifleri (belirsizlik yok!)
✔️ Gerçek sonuçlar ve referanslar (başarı hikayelerimiz)
Dosyayı inceledikten sonra size en uygun paketi seçebilir veya sizin için özel bir plan oluşturabiliriz. Detaylı konuşmak ve sorularınızı yanıtlamak için bir görüşme planlayabiliriz.
Dosyanızı buradan inceleyebilirsiniz: [Dosya Linki]
Sağlıklı hedeflerinize ulaşmanız için sabırsızlanıyorum!
Sevgiler,
[İmzan]
📞 Telefon Görüşmesi İçin:
Merhaba [Müşteri Adı],
Sizi daha fazla bekletmek istemedim. Geçen gün görüşmüştük ve sağlıklı yaşam hedeflerinizden bahsetmiştiniz. Sizin için özel olarak hazırladığım teklif dosyasını birazdan mail ile paylaşıyor olacağım. Dosyayı inceledikten sonra en uygun seçeneği belirlemek için uygun bir zamanda görüşelim mi?
🚀 WhatsApp Gönderimi İçin:
Merhaba [Müşteri Adı],
Sizin için özel olarak hazırladığım Hizmet + Teklif Dosyasını şimdi paylaşıyorum.
Dosyada:
✅ Sizi hedefinize ulaştıracak kişiye özel hizmetler
✅ Net fiyat teklifleri
✅ Referanslar ve başarı hikayeleri
Dosyayı inceledikten sonra sizinle çalışmayı çok isterim!
Herhangi bir sorunuz olursa bana buradan yazabilirsiniz. 😊
Link: [Dosya Linki]
Sağlıklı günler dilerim!
✨ Nasıl Güçlü Bir Son Mesaj Yazarsın?
📌 Küçük ama Önemli Bir İpucu:
Mesajlarındaki son cümleyi harekete geçirici yapmayı unutma. Örneğin:
❌ “Dosyayı inceleyin, görüşmek üzere.” (Belirsiz)
✅ “En uygun paketi seçmek veya size özel bir çözüm hazırlamak için hemen bir görüşme planlayalım!” (Net ve davetkâr)
💡 Bonus: Küçük Bir Teklif Kapama Cümlesi:
Dosyanızı hemen inceleyin ve sizin için en uygun paketi seçelim!
Kısıtlı kontenjanımız dolmadan sağlıklı yaşam yolculuğunuza birlikte başlayalım.
Teklif + Hizmet Dosyan hazırsa, onu sunarken net, dostane ve harekete geçirici mesajlarla desteklemeyi unutma. Böylece müşteriler seni sadece “bir seçenek” olarak değil, onlara çözüm sunan profesyonel olarak görürler 🙂


Teklif dosyanı bu şekilde hazırladın ama “Bunu daha profesyonel ve özel bir şekilde hazırlamak istiyorum” diyorsan…
👉 1 Saat Birlikte Seans yapabiliriz
Ve bu Bu Görüşmede şunları konuşabiliriz:
✔ Markanı ve sosyal medya hesaplarını analiz ederiz: Güçlü ve zayıf yönlerini belirleyip öne çıkarabileceğimiz noktaları bulacağız.
✔ Sana özel hizmet + teklif dosyasını tasarlamayı konuşuruz: Hizmetlerini en iyi şekilde anlatan, satışa dönüştüren bir dosya oluşturacağız.
✔ Cazip teklifler hazırlarız: Somut, net ve harekete geçirici teklif metinleri oluşturacağız.
 
1:1 Bütünsel Dijital Mentorluk 1 Saat – Strateji Belirleme, Kişisel Marka Geliştirme, Soru-Cevap, Keşif Seansı
 
Hizmet + Teklif Dosyan ile artık uzun uzun hizmet anlatmana gerek yok.
Dosyanı gönder, potansiyel müşterin hem seni tanısın, hem de ona özel teklifleri görebilsin 🙂
Unutma: Karmaşık dosyalara “Hayır” denir,
net, anlaşılır ve değerli tekliflere ise “EVET!”
Kolay gelsin! 😉
Seda Gökçe ULUÇAY
Markanı Özgür Bırak!

9 Aralık 2024

Müşteri Çekmek İstiyorsan, Güvenli Limandan Ayrılmalısın.

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
“Ya insanlar beni yanlış anlar ya da eleştirir?” diye düşünüp, kendi sesini kısmayı tercih ettiğin oldu mu? Bu daha güvenli geliyor, değil mi? “Aman kimseyi rahatsız etmeyeyim, herkes beni sevsin, kötü yorum gelmesin, ağzımızın tadı bozulmasın…” derken aslında farkında olmadan kendini görünmez yapıyor olabilirsin.
Ama gerçek şu ki: Seni herkesin sevmesine gerek yok. Kimse seni tanımıyorsa, kimse seni sevmeyeceği gibi, seni savunacak ya da değer verecek kimse de olmayacak.
Russell Brunson’ın dediği gibi:
“Tarafsız olursanız, kimse sizden nefret etmeyecektir, ancak kimse sizin kim olduğunuzu da bilmeyecektir.”
Dijital dünyada ne kadar tarafsızsan, o kadar görünmezsin.
Ben Ne Zaman Sesimi Yükselttim?
 
Aslında sesim hep yüksek ve netti.
Herkesin “Instagram’da büyü, günü kurtaran taktikler uygula” dediği dönemlerde ben alternatif sosyal medya platformlarını, web sitesini ve e-posta bültenini ısrarla anlatmaya devam ettim. Bir yerde büyü ama diğer kanalları da kullan, dedim.
“Instagram kapanırsa ne olacak?” sorusunu defalarca sordum, kitleme bunun önemini anlattım. Sosyal medyanın tek başına yeterli bir araç olmadığını, markanın ana evi olarak bir web sitesine, e-posta listesine ve çoklu platform stratejisine sahip olmanın önemini anlattım.
Ve beni dinleyenlerle yoluma devam ettim, mutluyum.
Sonra ne oldu?
Maalesef Türkiye’de Instagram kapanınca herkesin emekleri günlerce içeride kaldı. Sadece Instagram’a bel bağlayanlar sessizliğe gömülmek zorunda kaldı. Bunu günlerce eleştirdik, doğru olmadığını savunduk ama maalesef bizden bağımsız bir karara gücümüz de bir yere kadar yetti. Gerisi sessizce bekleyişti.
Ama diğer tarafta ben de dahil dijital varlıklarını güçlü bir şekilde inşa edenlerse işlerini sürdürmeye devam etti. Maillerde müşterilerine ulaşabildiler, satışları web sitelerinde devam etti, diğer platformlarda içeriklerini üretebildiler.
Bu süreç bana şunu tekrar hatırlattı: Bir sosyal medya kapanınca işin de kapanmamalı ve ben en başından beri doğru bildiğimi iyi ki savunmuştum!
Ve ben bunu öncesinden de anlattığım için eleştirildim, iş bilmez oldum ama umursamadan bildiğimi savunmaya devam ettim, edeceğim…
Ben, kalıcı olanı inşa etmeye, ısrarla anlatmaya ve öğreten olmaya devam edeceğim. Çünkü biliyorum ki platformlar gelip geçer, ama markanın hikayesi, duruşun ve değerlerin kalıcıdır.
O Nedenle Sen de Kendini Gizleme, Sesini ve Fikrini Yükselt!
 
Kendi markanı yaratırken, herkese hitap etmeye çalışma. Bunu yaptığında, hiç kimseye hitap etmemiş olursun. Her insan seninle aynı fikirde olmak zorunda değil. Ama seni anlayan, hikayene bağlanan, fikirlerini savunan gerçek bir topluluk oluşturduğunda, işte o zaman markan gerçekten var olur.
Herkes bizi sevmek zorunda değil 😉
Net bir duruş sergilediğinde, seni gerçekten değerli bulan bir kitle oluşur.
Senin işini büyütecek olanlar da işte o çılgın hayranların olacak.
Bu Hafta Sana Küçük Bir Görev Vermek İstiyorum:
  • Neye ‘Hayır’ diyorsun? (Markanla bağdaşmayan şeyleri netleştir. İnsanlara kim olmadığını göstermek de önemlidir.)
“_________ yaklaşımıyla iş yapmaya ‘hayır’ diyorum; benim için önemli olan __________ ve __________ değerler sunmaktır.”
  • Neyi tutkuyla savunuyorsun? (Tutkun, içeriğinin ruhunu oluşturacak.)
“_________ konusunu tutkuyla savunuyorum, çünkü ___________ ve ___________ yaratmaya inanıyorum.”
  • Bir sosyal medya postunda bunu açıkça paylaş! Samimi ol, hikayeni anlat, neyi savunduğunu cesurca söyle. İnsanlar “Ben de öyle hissediyorum!” desinler.
“Benim için ____________, sadece ____________ değil; daha büyük bir etki yaratmak ve insanların hayatlarına ___________ bir şekilde dokunmaktır.” 🚀


Dünyada milyonlarca insan ve sonsuz içerik var.
Ama senin hikayen, duruşun ve samimiyetin seni eşsiz yapıyor.
İnsanlar seni netliğinle tanıyacak, samimiyetinle bağlanacak ve cesaretinle ilham alacak. Tarafsız alandan çık ve dijital dünyaya gerçek seni göster!
Bu hafta senin fark edilme haftan olsun! 🚀
İçten Not: “Taraf olmaktan korkuyorum” diyorsan, unutma: Kimse “neşeli ama etkisiz” içerikleri hatırlamaz. Bugün farklı bir şey yap. Kendin ol, duruşunu göster. 💥
 
Soruların cevaplarını bana mail olarak atabilirsin, yazışırız 🙂
Çok içinden çıkamaz ve yolunu bulmakta zorlanırsan 1 saatlik bir seans yaparak halledebiliriz.
 
Sevgiler,
Seda Gökçe

Dijital “Markanı Özgür Bırak!”
 

28 Kasım 2024

Seni Merak Ettim, Her Şey Yolunda mı?

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Beni tanıyorsun, çünkü 2024 yılı içinde yollarımız bir şekilde kesişti. Belki benden bir mentorluk paketi aldın, belki bir saatlik danışmanlık seansı yaptık, blog yazılarımı okuyarak stratejiler belirledin ya da e-kitaplarımdan birine göz attın – ücretli ya da ücretsiz fark etmez.
Seninle bir noktada buluşmuş olmak, bu maili yazarken beni mutlu eden şeylerden biri. 😊
Şimdi sende durumlar nedir diye merak ediyorum.
Planladığın ya da üzerine konuştuğumuz şeyler ne durumda?
İstediğin noktaya ulaşabildin mi?
Dijital markanı kurdun mu ya da bir adım attın mı?
Yoksa hâlâ “Bir gün başlayacağım” mı diyorsun?

Biliyorum, hayat çok hızlı ve çoğu zaman öncelik sıralamasında hayallerimiz hep arka plana düşüyor. Ama işte tam da bu yüzden, bu maili sana göndermek istedim.
2024’ün sonuna yaklaştığımız şu günlerde, durup bir nefes alalım ve düşünelim: Yıl biterken, hayaline bir adım daha yaklaşmayı istemez misin?

Ben bugüne kadar yüzlerce insanla bu yola çıktım ve onların hikayeleri bana her seferinde ilham verdi. Kim bilir, belki aşağıdaki hikayelerden biri seni harekete geçirecek:
  • Ayşe (bir diyetisyen): “O kadar ertelemiştim ki, ‘Kim bana güvenip diyet programı alır ki?’ diye düşünüyordum. Ama ilk danışanlarımı aldığım an, gerçekten yapabildiğimi gördüm. Şimdi kendi online diyetisyenlik platformum var ve ilk e-kitabımı da çıkardım!”
  • Burak (bir İngilizce öğretmeni): “Instagram’da sadece birkaç takipçim vardı, büyütmek hayal gibi geliyordu. Ama doğru adımlarla şimdi 10 bin takipçiye ulaştım ve çevrim içi derslerim dolup taşıyor.”
  • Elif (bir anne-bebek bloggerı): “Blog açmak yıllardır hayalimdi ama vakitsizlikten hep geri planda kalmıştı. Şimdi yazılarımı binlerce kişi okuyor ve markalarla iş birlikleri yapıyorum. İnan bana, başlamak için mükemmel zaman diye bir şey yokmuş!”
  • Zeynep (bir psikolog): “Online danışmanlık hizmetine geçmek beni çok korkutuyordu. Ya başaramazsam diye endişeleniyordum. Şimdi, her yerden danışan alabiliyorum ve kendi saatlerime göre çalışabiliyorum.”
Gördüğün gibi, bir yerden başlamış olmanın verdiği güç, tüm korkuları unutturuyor. Ve işte tam da bu yüzden sana soruyorum: Şimdi değilse, ne zaman?

Eğer hala adım atmadıysan, hiçbir şey için geç değil.
Dilersen birlikte de bir kez daha konuşabiliriz, yeni bir plan yapabiliriz ve hayalini, markanı özgür bırakabiliriz.

2025 yılı boyunca dijital markanı büyütmek ya da hayaline ulaşmak için bana ihtiyaç duyarsan, biliyorsun ki yine burada olacağım 🙂
Şimdi karar zamanı: Ertelemeyi bırakıp, Yürüyor muyuz?

Eğer hala kararsızsan ve daha önce aldığın hizmetler yetersiz kaldıysa, seninle görüşmek için sabırsızlanıyorum!
Eğer hazırsan ya da sadece sürecini paylaşmak istiyorsan, bana hemen cevap yazabilirsin.
Sevgiler ve başarı dolu bir yıl dileğiyle,
Dijital Mentorun,
Seda.

11 Kasım 2024

Arkadaşlarım acaba ne düşünür?

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Merak ediyorum, sen de pazarlama yaparken “Arkadaşlarım acaba ne düşünür?” kaygısını yaşayanlardan mısın?
İşini tanıtmak istiyorsun, ancak başkalarının düşünceleri gözünde öyle büyüyor ki bir türlü cesur adımlar atamıyorsun.
Bu çok tanıdık bir his, değil mi?
Danışanlarımla konuşurken en sık karşılaştığım konu bu:
İnsanlar işlerini büyütmek, fikirlerini tanıtmak istiyorlar; ama “ya yargılanırsam” düşüncesi onları geride tutuyor.
İyi haber şu ki bu kaygıyı yönetmek, hatta tamamen aşmak mümkün.
Sana, bu “ne derler?” korkusunu yenmek için uygulanabilir 8 adım hazırladım.
Bu adımlarla kendi yolunda daha özgüvenle ilerleyebilir, pazarlama yaparken çok daha rahat hissedebilirsin.
1. Kendine Güven
Kendine güven, başkalarının düşüncelerinden bağımsız hareket edebilmenin anahtarı. Bu güveni küçük, somut başarılarla adım adım inşa et. Bugün kendine basit bir pazarlama hedefi koy: İşinle ilgili kısa bir paylaşım yapmak ya da bir potansiyel müşteriyle iletişime geçmek gibi. Bu tür küçük başarılar zamanla özgüvenini artırır ve dışarıdan gelen yorumlara daha az önem vermeni sağlar.
2. Hedeflerini Netleştir
Tam olarak neyi başarmak istediğini bilmek, dış seslerin seni yoldan çıkarmasını zorlaştırır. Hedeflerini belirle: Beş yıl sonra işinde nerede olmak istiyorsun? Pazarlamayla ulaşmak istediğin spesifik başarı ne? Bu hedefleri netleştirdiğinde, başkalarının düşüncelerine daha az takılır, kendi yolunda emin adımlarla ilerlersin.
3. Olumsuz Düşünceleri Yapıcı Hale Getir
“Ya başarısız olursam?” veya “Ya beni eleştirirlerse?” gibi olumsuz düşünceler, çoğu zaman seni engeller. Bu düşünceleri “Bu deneyimden ne öğrenebilirim?” gibi yapıcı sorulara dönüştür. Böylece odağını kaygıdan öğrenmeye kaydırır ve adım atmaktan korkmazsın.
4. Destekleyici Bir Çevre Kur
Etrafında sana güven veren, yargılamadan destekleyen insanlarla çevrili olmak büyük fark yaratır. Eğer böyle bir çevren yoksa, profesyonel ağlara katılmayı, iş dünyası etkinliklerine gitmeyi düşün. Pozitif bir çevre, zor zamanlarda moralini yükseltir ve pazarlama yaparken daha özgür hissetmeni sağlar.
5. Küçük, Gerçekçi Adımlarla Başla
Büyük hedefler gözünü korkutuyorsa, onları daha küçük adımlara böl. Her gün işin hakkında kısa bir sohbet başlatmak veya haftada bir sosyal medyada paylaşım yapmak gibi basit adımlar, uzun vadede büyük hedeflere ulaşmana yardımcı olur. Küçük adımlar başarması kolaydır ve her biri motivasyonunu taze tutar.
6. Hataları Ders Olarak Gör
Başarısızlık korkusu seni geride tutan en güçlü engellerden biridir. Ancak hatalar da sürecin doğal bir parçası. Her hata, işini daha iyi yapmanı sağlayacak bir öğretici deneyim sunar. Hatalarını büyüme fırsatları olarak gör; bu seni daha esnek ve cesur kılar.
7. Kendi Gelişimine Odaklan
Başkalarının ne dediğini kafaya takmamanın en iyi çözümü, kendi gelişimine yatırım yapmaktır. Yeni beceriler edinmek, kendine olan güvenini artırır ve dış eleştirileri daha az önemsemeni sağlar. Her ay bir konuda yeni bir şey öğren, işinle ilgili kitaplar oku veya bir kursa katıl. Kendi gelişimine odaklandıkça, başkalarının düşüncelerine daha az takılırsın.
8. Hedeflerini ve Düşüncelerini Paylaşmaktan Çekinme
Güvendiğin bir mentor veya arkadaşla hedeflerini paylaş. Konuşmak, içsel kaygılarını hafifletir ve destek almanı sağlar. Ayrıca, geri bildirim almak kendini daha iyi değerlendirmeni sağlar ve pazarlama süreçlerinde daha sağlam adımlar atmana yardımcı olur.
Yukarıdaki adımlar, kendi yolunu bulmak ve pazarlama yaparken daha cesur hareket edebilmek için seni güçlendirecek.
Lütfen Unutma,
başkalarının düşüncelerine gereğinden fazla önem vermek sadece seni yavaşlatır.
Sonuçta, bu senin hikayen; adımlarını da sen belirlemelisin.
Eğer bu yolda desteğe ihtiyacın olursa biliyorsun..
sana yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
Birlikte, pazarlamanın temellerini basitçe öğrenebilir,
seni ve işini ön plana çıkaracak adımları planlayabiliriz.
Bu yolculukta yalnız değilsin;
cesur adımlar atmak ve işini büyütmek için desteğe ihtiyacın olduğunda buradayım.
Sevgiler,

Seda.
 

26 Ekim 2024

Kasım’a Özel 4+1 Mentorluk Paketi!

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Bazen doğru yolu bulmak için bir rehbere,
bazen de sadece yolculuk boyunca yanında birine ihtiyaç duyarsın.
Dijital dünyada başarılı olmak,
markanı büyütmek ve hedeflerine ulaşmak istiyorsan, Kasım tam zamanı diye düşündüm! 🌟
Kasım ayında sana özel bir teklif hazırladım.
Yılın sonlarına yaklaşırken, hedeflerine ulaşmanı sağlayacak doğru adımları atman için yanında olmak istiyorum.
 
 
Kasım’a Özel Mentorluk Kampanyası
📅 Kampanya Detayı:
4 seanslık birebir mentorluk paketi aldığında, ilk seansın benden hediye!
45 dakikalık bir keşif-tanışma görüşmesi yapacağız ve yol haritanı çıkaracağız.
Yani toplamda 5 seanslık kapsamlı bir mentorluk sürecine katılacaksın,
üstelik ekstra ücret ödemeden 😉
Neden Senin İçin Bu Kampanyayı Yaptım?
  • Dijital dünyada yolunu bulurken yalnız hissetmeni istemiyorum.
  • Sosyal medya ve pazarlama stratejilerini geliştirirken doğru desteği almanı istiyorum.
  • Markanı büyütürken fark yaratmanı ve bu süreçte güçlenmeni önemsiyorum.
  • Sen de benim gibi işini dijitale taşı ve keyifle çalış istiyorum.
  • Bu fırsatı sana özel hazırladım, çünkü senin başarını görmek beni gerçekten mutlu ediyor!
    Sınırlı Kontenjan Açtım – Sadece 8 Kişi!
    Bu özel paketi yalnızca 8 kişi ile sınırlı tutuyorum.
    Böylece herkesle yakından ilgilenebilir, detaylı ve kişiselleştirilmiş bir rehberlik sunabilirim.
    Kasım ayı boyunca geçerli olan bu fırsattan yararlanmak için acele etmelisin..
    Nasıl Katılabilirsin?
     
    1. Hemen bu e-postaya yanıt verebilir ya da web siteden hızlıca randevu oluşturabilirsin. ( Randevu için tıklayabilirsin.)
    2. İlk ücretsiz seansını planlayalım ve yol haritamızı oluşturalım. ( Sipariş onayından sonra sisteme girdiğin numara üzerinden sana ulaşacağım.)
    3. Toplamda 5 seanslık süreçte birlikte ilerlemeye başlayacak, stratejini güçlendireceğiz. Seni süreç boyunca ihtiyacın olacak listeler, ödevler ve dokümanlarla destekleyeceğim..
    Kasım ayında birlikte harika bir başlangıç yapmaya ben hazırım, sen de hazır mısın? 💪
Sevgi ve selamlarımla,
Seda.

Dipnot: İlk 8 kişi tamamlanınca randevuya kapatacağım..
 

18 Ekim 2024

Evden Çalışırken Verimlilik Mücadelesi mi Veriyorsun?

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Evden çalışırken her şey daha kolay olacak diyorduk.
Trafik yok, kıyafet derdi yok, ofis gürültüsü yok…
Ama gerçekte iş ve özel hayatın arasındaki çizgiler bulanıklaştı,
bazen sabah rutini bile kaosa döndü, odaklanmak ise sözde kaldı.
Ben de bu süreçte aynı hisleri yaşayanlardan(d)ım.
Kendimi şu anda özellikle toplantılar ve birebir görüşmelere boğulmuş,
bitmek bilmeyen görevlerin arasında koştururken bulmuştum.
Ama sonunda fark ettim ki aslında anahtar, önceden planlama yapmak ve gün içerisinde etkili dinlenme araları vermekti.
Bu düzenle, en yoğun günlerde bile işlerimi daha kolay organize edebildiğimi gördüm.
İşte tam da bu nedenle, “Evden Çalışanlar İçin Verimlilik Rehberi”ni hazırladım.

Bu e-kitap, gündelik iş planı yapmaktan sabah rutinlerine, birebir görüşme aralarını verimli kullanmaya kadar birçok konuda pratik öneriler sunuyor.
Kendini daha organize ve verimli hissetmek istiyorsan, bu rehber sana da ilham verebilir.
E-kitabı indirmek ve hafta sonu okumana dahil etmek için hemen buraya tıklayabilirsiniz: [E-KİTAP LİNKİ]


Sevgi ve selamlarımla,
Seda.

14 Ekim 2024

Zor Zamanlarda Hem Kendini Hem Markanı Yönetmek

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Geçtiğimiz hafta zor günler yaşadık. Ülkece akılalmaz olaylara tanıklık ettik, maalesef etmeye de devam ediyoruz. Her birimiz derin bir kaygı ve belirsizlik içinde kaldık.
Bu tür zamanlarda hem kendimizi toparlamak hem de işlerimize odaklanmak çok daha zor olabilir. Açıkçası, ben de kendimi bu kaygının ortasında buldum. İşlerin nasıl devam edeceğini, dijital dünyada var olmanın ağırlığını nasıl taşıyacağımı düşündüm.
Ancak böyle anlar bize her şeyden önce kendimize ve markalarımıza nasıl sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Dijital iş dünyasında hepimiz belirsizlikler ve zorluklarla karşılaşıyoruz ama markamızı ve işlerimizi ayakta tutmak belki de bu süreçlerin içinden en güçlü çıkmamızı sağlayacak şey. Her ne kadar zor görünse de, kaygılarımızın bizi durdurmasına izin vermemek en büyük meydan okuma.
Bazen bir adım atmak bile zor gelir, ama önemli olan bu adımı atmaktan vazgeçmemek. Dijital varlığını sürdürüyor olmak sadece işlerini devam ettirmek değil, aynı zamanda kendinle olan bağını da koparmamak anlamına gelir.
Çünkü bu dönemde markamız sadece bir iş değil, bizi yansıtan bir parça haline gelir. Bu yüzden, küçük de olsa yapacağın her adım, seni ve markanı diri tutar.
Bu süreçte, kendine nazik olmayı da ihmal etme.
Mükemmel olmayı beklemek, kendine ve işlerine haksızlık olabilir.
Bazen sadece mevcut olmak ve elinden gelenin en iyisini yapmak yeterlidir.
Zor zamanlarda dijital işlerine geri dönmek, hem sana hem de markana bir çıkış yolu sağlar.
Unutma ki bu dönemler geçici (umarız..)
Belki de bu zorluklarda baş etmeyi öğrenmek, işini ve markanı daha farklı bir gözle görmene olanak tanıyacak. Yeniden şekillenmek, güçlenmek için bir fırsat olabilir. Sesini çıkar, tepkini göster, doğru bildiğini savun ama vazgeçme…
Her şeyin üstesinden gelebilecek gücün olduğuna inan ve günlerdir ertelediğin ilk adımı bugün at. Bu seni vurdumduymaz yapmayacak.
Dijital dünyadaki varlığını sürdürebilmek, sana ve markana olan inancını da tazeleyebilir.
Yalnız değilsin; biz bu yolda birlikteyiz.
Aklına takılan her şey için bana ulaşabilirsin. [ İletişim Formu ]
Sevgi ve selamlarımla,
Seda.
 

3 Ekim 2024

Ücretsiz Dokümanlar Kategorisi Açıldı!!!

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Sana özel bir haberim var! 💚
Uzun zamandır üzerinde çalıştığım Ücretsiz Dokümanlar kategorimi sonunda açtım ve bunu ilk duyanlardan biri sensin.
Kişisel Markanı güçlendirmek, sosyal medyada etkili içerikler üretmek ve dijital dünyada fark yaratmak için hazırladığım kısa kılavuzlara artık ücretsiz olarak ulaşabilirsin! 💯
Bu kategorideki dokümanlar, hızlıca uygulamaya geçirebileceğin basit ama etkili adımlar sunuyor. Eğer daha derinlemesine bilgiye ihtiyaç duyarsan, senin için hazırladığım detaylı ücretli e-kitapları da inceleyebilirsin.📚
Ücretli kitaplarda çok daha kapsamlı stratejiler,
uygulamalar ve örneklerle dolu bir içerik de seni bekliyor.
Sana erkenden haber vermek istedim, çünkü bu kaynaklar büyük ilgi görecek. 😎
Hemen göz at, rehberleri keşfet ve dijital dünyada fark yaratmaya başla! 🥳
Sevgi ve selamlarımla,
Seda.

21 Eylül 2024

Harekete Geçme Zamanı.

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Yine bir Cumartesi…
Hafta boyunca kafanda dönen tüm planlar, öğrenilen yeni bilgiler ve yapılacaklar listesi bir kenarda mı duruyor? Bugün aslında içerik stoklama günün müydü? Bir şeyler mi yazacaktın?
Birçoğumuz gibi sen de o ilk adımı atmakta zorlanıyor musun?
Sadece bilmek yetmez.
Biliyorum, bu cümleyi duymaktan belki sıkıldın ama gerçekten bilmek, hayatımıza bir şey katmadığında ne anlamı var?
Zaman zaman hepimiz çok şey öğrenir, birçok konuya hâkim oluruz.
Ancak iş uygulamaya gelince…
İşte tam burada tıkanırız. Belki bir şeyler yapmayı sürekli erteliyorsun, belki de harekete geçmek için “doğru anı” bekliyorsun. Ama o doğru an hiçbir zaman gelmiyor, değil mi?
Peki, seni durduran ne?
Bilgi biriktirmek çok kolaydır. İnternetten araştırır, öğrenir, üzerine düşünürüz. Ancak asıl zor olan, o öğrendiklerimizi hayata geçirmek. Belki yeni bir iş kurma fikri kafanda dolanıp duruyor, belki uzun zamandır bekleyen projeler var…
Ama harekete geçmek her zaman bir adım uzakta kalıyor.
Bazen tek engel, yapabileceğine inanmamaktır.
Oysa attığın her küçük adım, seni başarıya bir adım daha yaklaştırır. İleriye gitmek için harekete geçmek zorundasın, yoksa tüm bildiklerin birer fikir olarak kalır.
Hareketsizlik, aslında bilginin en büyük düşmanı.
Eğer bu hisler sana da tanıdık geldiyse, yalnız değilsin.
Podcast’im “Bilmek Yetmiyor Bazen” tam da bu konuda senin yanında olacak.
Hem bilginin önemini, hem de öğrendiklerini nasıl hayata geçirebileceğini konuşuyoruz.
Eğer kendini sıkışmış hissediyorsan ya da harekete geçmekte zorlanıyorsan, bu sohbetler belki de ihtiyacın olan küçük bir itici güç olabilir.
Dinlemek istersen, burada buluşalım: [Podcast Linki]
Her zaman harekete geçmek zor gelebilir, ama unutma:
İlk adım en zorudur.
Sonrası çok daha kolay gelir.
Keyifli bir Cumartesi geçirmen dileğiyle,
Sevgi ve selamlarımla,
Seda.

18 Eylül 2024

Pazarlamacı Olmadan Kendini Nasıl Pazarlarsın?

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Kendini pazarlamakta zorlanıyor musun?
Belki de harika bir bilgi birikimin var ama bunu başkalarına nasıl sunacağını bilemiyorsun.
Satış ve pazarlama deyince içinden bir şeyler yapmak gelmiyor, değil mi?
Ya da tüm bu süreç gözünde büyüyüp çekinmene neden oluyor olabilir.
Bilgini satamamak, sunduğun değeri anlatamamak seni de yoran konulardan biri olabilir.
Belki de şunu düşünüp duruyorsun:
  • “İnsanlara ne sunduğumu nasıl anlatırım?”
  • “Bilgim var ama bunu nasıl paraya çeviririm?”
  • “Pazarlama ve satış çok karmaşık, hangisine odaklanmalıyım?”
  • “Ben pazarlamacı değilim, insanlar hakkımda ne düşünür?”
  • “Satış yapar gibi yapmadan nasıl doğal olabilirim ki?”
Evet, bunlar çok tanıdık duygular.
Yalnız değilsin, çünkü birçok insan aynı sıkıntıları yaşıyor, biliyorum.
Tam da bu yüzden, sana özel bir video hazırladım.
Pazarlamacı Gibi Kendini Nasıl Pazarlarsın?!
 
Bu videoda, bilginle nasıl fark yaratacağını ve çekinmeden kendini nasıl pazarlayabileceğini anlatıyorum. Bir pazarlamacı gibi düşünerek, seni öne çıkaracak stratejileri paylaşıyorum.
Bu video şu an sadece bağlantıya sahip olanlar için yayınlandı ve gerçekten PAZARLAMA yapmayı öğrenmek isteyenleri bekliyor.
👉 İzlemek için hemen Buraya Tıklayabilirsin 🙂

 

Kendini geri plana atmak zorunda değilsin.
Bilgini, yeteneklerini ve tecrübelerini dünyaya duyurmanın artık zamanı geldi.
Ve eğer daha fazla soruların olursa, ben buradayım, her zaman ulaşabilirsin, biliyorsun. 🙂
Videonun altında, yorumlar buluşalım. Fikirlerin benim için kıymetli.
Çok Sevgiler,
Seda Gökçe
 

9 Eylül 2024

Pazarlama Kötü Bir Şey mi?

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Pazarlama yapmak bazen zor gelebiliyor, hatta sanki yanlış bir şey yapıyormuşsun gibi hissettirebiliyor, anlıyorum.
Ama aslında pazarlama, sadece bir ürünü ya da hizmeti satmak değil;
insanlara gerçekten yardımcı olacak bir çözümü sunmak demek.
Elinde onların sorunlarını çözecek ya da hayatlarını kolaylaştıracak bir ürün varsa, bunu paylaşmak neden kötü olsun ki?
Pazarlama, bir sorunla karşılaşan insanlara çözüm sunmak anlamına gelir.
Doğru kitleye ulaşmadan, onların senin çözümünden haberdar olmalarını beklemek ne kadar adil olur?
Bu yüzden, pazarlama yapmanın kötü bir şey olmadığını anlamanı istiyorum.
Neden Pazarlama Yapmalısın?
  • Değer Katabilirsin: Ürün ya da hizmetin birilerinin sorunlarını çözüyor, hayatlarını daha iyi hale getiriyorsa, bunu duyurmak aslında bir nevi onlara yardım etmektir.
  • Bilgilendirebilirsin: Pazarlama, insanlara hangi ihtiyaçlarına cevap verebileceğini anlatmanın en etkili yoludur. İnsanlar bu bilgiyi bilmeden, onlara yardımcı olamayacağını unutma.
  • Güven İnşa Edebilirsin: Pazarlama sadece satış odaklı değildir, aynı zamanda markana olan güveni inşa eder. İnsanlar, onları anlayan ve ihtiyaçlarına uygun çözümler sunan markalara güvenirler.
Peki, Etkili Pazarlamayı Nasıl Yapabilirsin?
  • Hedef Kitleni Belirleyerek Başlamalısın
    • Ürünün ya da hizmetin kimlerin sorunlarını çözüyor?
Bir sağlıklı yaşam ürünün varsa hedef kitlen spor yapanlar, sağlığına dikkat edenler ya da diyet yapanlar olabilir. Instagram’da spor ve sağlık odaklı içerik üreten hesaplarla işbirliği yapabilir ya da bu özel teklifler ile kitlene değer sunabilirsin.
  • Değer Teklifini Belirlemelisin
    • Ürünün ya da hizmetin hangi problemi çözüyor?
Online eğitim veriyorsan, “Zamandan tasarruf ederek evde eğitim al” gibi bir mesajla insanlara neden seni tercih etmeleri gerektiğini anlatabilirsin. Sosyal medya gönderilerinde ve e-postalarında insanların hayatını nasıl kolaylaştıracağını net bir şekilde ifade etmelisin.
  • Sosyal Medyada Aktif Olmalısın
    • Düzenli olarak Instagram, Facebook, LinkedIn gibi platformlarda aktif olmalısın.
Örneğin, haftada 3 kez gönderi paylaşmak, takipçilerinle etkileşime geçmek için iyi bir başlangıç olabilir. Instagramda Reels çekerek kısa videolarla ürününün kullanımını gösterebilir ya da müşteri yorumlarını paylaşabilirsin. Örneğin, “Bu ürünle gün içinde nasıl enerjik kaldığımı görün!” diyerek insanlara ürünün faydalarını kısa videolarla tanıtabilirsin.
  • İçerik Üretmelisin
    • Blog yazıları, video rehberler ya da kısa sosyal medya gönderileri hazırlayarak insanlara bilgi vermelisin.
Örneğin, “Yeni başlayanlar için 5 adımda sağlıklı yemek planı” gibi içeriklerle ilgiyi artırabilirsin. Bir blog yazısı yazabilir ve onu sosyal medyada paylaşabilirsin. “Bu yazıyla zamanınızı daha verimli kullanmayı öğrenin!” diyerek insanları çekici başlıklarla bloga yönlendirebilirsin.
  • İnsanlarla Bağ Kurmalısın
    • İnsanların sorunlarını anladığını göster ve çözüm sunduğunu açıklamalısın.
Örneğin, takipçilerinle direkt mesaj yoluyla iletişime geçerek, onların sorularını yanıtlayabilirsin. Ürününle ilgili gelen soruları cevaplayan bir Instagram Yayını yapabilir ya da gönderilere yorum yazarak takipçilerinle birebir ilgilenebilirsin.
Eğer pazarlama yapmak konusunda hala tereddütlerin varsa ya da nereden başlayacağını bilemiyorsan, hiç dert etme. Birlikte oturup tüm bu süreçleri daha detaylı konuşabiliriz.
Sana en uygun pazarlama stratejisini bulmak için birebir görüşme ayarlayalım.
Böylece, sen de insanların hayatını kolaylaştırabilecek ürünün ya da
hizmetinle hak ettiğin ilgiyi görmeye başlayabilirsin.
Ne dersin, bir kahve eşliğinde bu konuyu daha derinlemesine konuşalım mı?
Sevgiler,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka & Pazarlama İletişimi Uzmanı

5 Eylül 2024

Fikrin Var Ama İçeriğin mi Yok?

Harika fikirlerin var, uzmanlık alanında bilgini paylaşmak için sabırsızlanıyorsun ama bir türlü bu fikirleri içeriğe mi dönüştüremiyorsun?
Belki de başarılarını şans eseri olarak görüp, gerçek yeteneklerini gölgede bırakıyorsundur. Bu, İmposter Sendromu‘nun (Sahtekarlık Sendromu) bir yansıması olabilir.
Dr. Valerie Young‘a göre, bu sendromun en büyük nedenlerinden biri mükemmeliyetçilik.
Kendi başarılarını küçümsediğinde ne oluyor?
Gerçekten şans mıydı, yoksa tüm bu başarıların arkasında senin emeğin ve
yeteneklerin mi var?
Şunu unutma: Şans değil, senin çaban ve becerilerin bu başarıları getirdi!
Sosyal medyada “mükemmel” görünmek zorunda değilsin.
Artık mükemmel olma fikrini bir kenara bırakalım mı?
Hepimiz eşsiziz ve kendi hikayemizi yazmak için buradayız. 🎯
Artık kendine güven ve harika fikirlerini dünyayla paylaşmaktan çekinme.
Sen tam da bu anı yaratmak için buradasın!
Bu yazdıklarımı okurken içinden “ben de böyleyim” diye geçirdin mi?
O zaman seni, 1 saatlik birebir seanslarıma davet ediyorum.
Bu seansta sadece sorularını yanıtlamıyor, fikirlerini nasıl hayata geçireceğin,
markanı nasıl güçlendireceğin, hangi platformlarda konumlanacağın ve doğru adımlarla başarıya nasıl ulaşabileceğin üzerine birlikte stratejiler geliştiriyoruz.
Eğer kendine ve yeteneklerine yatırım yapmaya hazırsan,
Seni Bekliyorum 🙂
Birebir 1 Saat Dijital Strateji Belirleme ve Kişisel Marka Geliştirme Seansı
Eğer mesleğiniz var ama o mesleği yapmak istemiyorsanız,
mesleğinizi seviyor ama dijitalde başlamak için bir NİŞ belirleyemiyorsanız,
evden çalışırken zaman yönetimi yapmakta zorlanıyorsanız,
danışan kazanmak, müşteri bulmak ve pazarlama yapmak sizin için zorsa bu seanslarda hepsini konuşabilir, üstesinden gelebiliriz.
 
  
Dijital mağazadaki fiyatlar 15 Eylül 2024 00:00’a kadar geçerlidir. Sonrasında fiyatlarda değişiklik olacaktır.
Sevgiler,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka & Pazarlama İletişimi Uzmanı
 

2 Eylül 2024

Sana en uygun ayakkabıyı bulalım mı?

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
 
Bugün biraz metafor diyelim mi? 🤓
Her ayakkabının kendine özgü bir boyutu, stili ve amacı olduğu gibi, her sosyal medya platformunun da kendine ait benzersiz özellikleri, hedef kitlesi ve güçlü yanları vardır✅
LinkedIn’i, profesyonel ağ oluşturmayı hedefleyenlerin tercihi olan “resmi bir çift ayakkabıya” benzetebiliriz. Bu platform, yöneticilerin, danışmanların ve kurumsal liderlerin kendi alanlarındaki yeteneklerini, başarılarını ve uzmanlıklarını sergilemeyi tercih ettiği yerdir. Böylece hedefledikleri kitleyi rahatlıkla bu platformda bulacaklardır👠👩🏻‍💻
Diğer taraftan, Instagram “modaya uygun bir çift spor ayakkabısı” gibi düşünülebilir. 👟🥿Instagram, görsel içerik paylaşmayı ve kişisel markasına ait benzersiz bir stil yaratmayı seven diyetisyenler, fitness eğitmenleri, fotoğrafçılar ve moda influencer’ları tarafından, genç bir kitle ile etkileşim kurmak, yaşam tarzı anları paylaşmak ve görsel ve video ağırlıklı olarak çekici bir kişisel marka oluşturmak için idealdir💃🏻🤸‍♀️
Twitter ise, hızlı tempolu, güncel ve nokta atışı bilgiler paylaşmayı gerektiren bir platform olduğundan bir “koşu ayakkabısına” benzetilebilir. 👟🏃Twitter, hızlı güncellemeler paylaşmayı, anlık konuşmalara katılmayı ve geniş bir ağ ile bağlantı kurmayı tercih eden gazeteciler, yazarlar ve düşünce liderleri için iyi bir seçenek olabilir ✍️🧑‍💻
Facebook ise, topluluk oluşturmak ve çeşitli türlerde içerik paylaşmak için ideal olan “rahat bir çift makosen ayakkabı” 👞gibidir. Geniş demografik kitleye sahip olduğu için etkinlik planlayıcıları, eğitimciler ve yerel iş sahipleri gibi profesyoneller; hem profesyonel hem de kişisel içerik paylaşımı için bu platformu tercih edebilir. Facebook’un kapalı grup özelliği sayesinde çoğu kişisel marka, kitlesi ile burada özel bir bağ da kurabilir.
Kişisel markamız için doğru platformu seçmek,
mağazadaki her ayakkabıya sığmaya çalışmak yerine,
markamızın amaçları, hedeflerimiz ve hedef kitlemiz ile uyumlu olanı
bulmak anlamına gelir🤓
Hedefimiz her yerde olmak değil, etkili olacağımız yerlerde olmak ve değer üretmektir💚
“BEN HALA NEREDE VE NASIL AKTİF OLACAĞIMI BULAMADIM! 🙁 “
dediğiniz biliyorum…
Buradan kendine uygun bir program ve zaman seçebilirsin: PAKETLER
Ve sana ne uygun ayakkabıyı bularak, kendinden emin ve doğru yolda yürümeni sağlayabiliriz 🙂
Seni Bekliyorum 🙂
Sevgiler,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka & Pazarlama İletişimi Uzmanı
 

30 Ağustos 2024

Burada yazanlar seni anlatıyor olabilir mi?

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
 
 

Yaptığın işte gerçekten uzmansın…

Yakın çevren, iş arkadaşların ve birebir çalıştığın müşterilerin bilgi birikimini biliyor ve her zaman sana danışıyorlar.

Ama bu dar çevrenin ötesinde dijitalde işler farklı.

Sanki GÖRÜNMEZ gibisin.

Kimse senin KİM olduğunu ya da sunabileceğin DEĞERİ fark etmiyor.

Tüm emeğine ve derin bilgi birikimine rağmen, hak ettiğin tanınmayı, müşterileri ve fırsatları elde etmekte zorlanıyorsun.

Tıpkı karanlıkta parlayan bir yıldız gibi, ışığın güçlü ama DOĞRU kitleye ulaşamıyor, yeteneklerin ve sunduğun büyük değer, en çok ihtiyacı olanlar tarafından fark edilmiyor.

Ve dürüst olalım, bu görünmezlik seni sorgulatıyor:
“Gerçekten de düşündüğüm kadar iyi miyim?”

Bu, fark edilmeyen uzman olmanın zorluğu.

Ama bu kaderin değil, DEĞİŞEBİLİR.

BİREBİR MENTORLUK programım, seni bu görünmezlikten çıkarıp alanında tanınan ve sözü geçen bir otorite haline getirecek net ve uygulanabilir bir yol haritası sunacak.

Artık keşfedilmeyi bekleyen gizli bir hazine olmaktan vazgeçme zamanı.

Karanlık kendi kendine dağılmaz, gel, bu karanlığı birlikte aydınlatalım.

Birlikte bir adım atalım ve Eylül gelmeden markan için görüşelim.

Görüşmemizde uzmanlık alanını ve sesini dünyaya nasıl duyurabileceğimizi konuşacağız.

Buradan kendine uygun bir program ve zaman seçebilirsin: PAKETLER

Ve görünmez olmaya sonsuza kadar elveda demeye hazırlan 🙂

Seni Bekliyorum 🙂

Sevgiler,

Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka & Pazarlama İletişimi Uzmanı

28 Ağustos 2024

Disiplinle Desteklenen Motivasyon

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Herkesin çalışırken motive olduğu, iş yapma isteğini uyandıran bir obje, ritüel veya küçük bir alışkanlık vardır.
Benim için bu, kahve ve kahvenin o sıcak, uyanık tutan kokusu olabilir.
Her sabah kahvemi elime aldığımda, aslında sadece bir içecek değil, günlük hayatımın vazgeçilmez bir ritüelini de elime alıyorum. Bu yüzden, “Bu kahve değil, sıvı motivasyon” mottosunu taşıyan bir fincan yaptırdım. 😊
Çünkü benim için kahve sadece bir içecekten ibaret değil; aynı zamanda hayallerime ulaşma isteğimin ve gün boyunca bana eşlik eden motivasyonun simgesi. Ancak motivasyon tek başına yeterli değil, onu disiplinle beslemenin önemine inanırım.
Motivasyon, bizi harekete geçiren kıvılcım olabilir; ancak o kıvılcımın ateş olup yanmaya devam etmesi, disipline bağlı. O yüzden sözleri havada asılı kalan motivasyon videoları beni asla motive etmez 😊
Her gün o fincanı doldururken, aslında sadece kahveyle değil, gün boyunca atacağım adımlarla, küçük de olsa hedeflerime ulaşma kararlılığıyla doluyorum. Çünkü bilirim ki, motivasyon gelip geçici olabilir; ama disiplin, bizi sürekli ileriye taşıyan güçtür.
Beni her sabah yeniden harekete geçiren şey, sadece o kahvenin sıcaklığı değil, gün boyunca yapacaklarımı planlamış ve onlara sadık kalacak olmanın verdiği tatmin duygusu. Disiplin, her gün aynı kararlılıkla devam edebilmemin sırrı. Motivasyon zaman zaman azalabilir, hayatın getirdiği zorluklar karşısında sarsılabiliriz.
Disiplin de burada olaya dahil olur.
Öğrencilik yıllarımdan beri öğrendiğim bir şey var:
Motivasyon anlık bir patlama olsa da, disiplin onu sürekli hale getirir. Günlük alışkanlıklar, ritüeller ve kararlılıkla beslenen motivasyon, bizi uzun vadede başarıya ulaştırır.
Bu yüzden, sabah kahvem sadece bir içecek değil, aynı zamanda her gün kendime verdiğim bir söz. O fincanı elime aldığımda, bugün de disiplinle hedeflerime bir adım daha yaklaşacağımı bilmenin huzurunu hissederim.
Kahvemden aldığım her yudumda, sadece enerji değil, aynı zamanda disiplinden gelen bir kararlılık da içime dolar. Ve bu kararlılık, beni her gün bir adım daha ileri götürür.
Benim için başarı, sadece büyük anlardan değil, küçük ama düzenli adımlardan sonra gelir. Motivasyonu disiplinle beslediğimizde, o küçük adımlar bizi hayallerimize taşır.
Günlük rutininizde sizi motive eden, harekete geçiren bir obje veya ritüeliniz var mı?
O sizi nasıl motive ediyor, nasıl bir etkisi var? 📌
Cevabınızı Linkedin’deki yazımın altında verebilirsiniz 🙂
Bu tür günlük mini yazılarımı takip etmek ve benimle etkileşimde kalmak için LİNKEDİN hesabımdan da beni takip edebilirsiniz, orada da aktifim 🙂
 
Sevgilerimle,
 
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka & Pazarlama Uzmanı
 

26 Ağustos 2024

İçerik Üretirken Tıkandıysan...

 
Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Yapamıyor musunuz, yoksa yapmak mı istemiyorsunuz?
İçerik üretme sürecinde hepimiz bazen tıkanırız.
Kimi zaman bu tıkanıklık, gerçekten yapamadığımız için,
kimi zaman ise aslında yapmak istemediğimiz için olur.
Ancak bu iki durum arasında net bir ayrım yapabilmek,
hem kişisel hem de iş süreçlerimizi daha iyi yönetebilmemiz için son derece önemli.
Öncelikle, “yapamıyor” olmanın sebeplerini irdelemek gerekiyor.
Yapamamak, genellikle bilgi eksikliği, yeteneklerin henüz tam olarak gelişmemiş olması ya da teknik bir engel nedeniyle ortaya çıkabiliyor.
Örneğin, yazmak istediğiniz konuda yeterli bilgiye sahip olmadığınızı hissedebilirsiniz ya da teknik olarak belirli bir dijital aracı kullanmada zorluk yaşıyor olabilirsiniz.
Bu durumda çözüm, öğrenmeye ve gelişmeye odaklanmak olmalı.
Yeni bilgiler edinmek, yeteneklerinizi geliştirmek için zaman ayırmak ve sabırlı olmak, bu engeli aşmanın en önemli adımı olacaktır.
Diğer taraftan, “yapmak istemiyor” olmak daha derinlerde yatan bir soruna işaret edebilir.
Bu, genellikle motivasyon eksikliği, ilgi kaybı, o an yaşadığımız zor bir süreç ya da içsel bir dirençten kaynaklanabilir.
Belki de belirli bir içerik türünü üretmek artık bize heyecan vermiyor olabilir ya da o işi yapmanın sizin için anlamını yitirdiğini hissediyor olabilirsiniz.
Bu durumda, durup düşünmek ve kendinize şu soruları sormak faydalı olabilir:
❓ Gerçekten bu içeriği üretmek istiyor muyum?
❓ Bu içerik bana veya başkalarına nasıl bir katkı sağlayacak?
❓ Şu an bunu yapmayı istemiyorsam, hangi alternatifler beni daha çok heyecanlandırır?
Bu iki durum arasındaki farkı ayırt etmek, üretkenliğinizi ve yaratıcılığınızı yeniden kazanmanın ilk adımıdır. Yapamıyor olmak, genellikle gelişim ve öğrenme yoluyla aşılabilirken, yapmak istememek daha çok içsel bir motivasyon ve anlam arayışını gerektirir.
Ben de zaman zaman bu ikilemde kalıyorum ve bu durumu çözmek için sıkça başvurduğum bir yöntem var: 5 Dakika Kuralı. ⭐
Bir işe başlamadan önce, sadece 5 dakika boyunca ona odaklanmayı kendime bir görev olarak belirliyorum. Bu kısa süre, işin aslında sandığım kadar zor olmadığını fark etmemi sağlıyor.
Eğer 5 dakika sonunda hala bu işi yapmak istemiyorsam, kendime alternatif yollar aramak için izin veriyorum. Ama çoğu zaman, 5 dakika yetiyor ve işe devam etmek için gereken motivasyonu bulmuş oluyorum.
Bu küçük ama etkili yöntem, hem ders çalışırken, hem içerik üretirken hem de çalışırken üretkenliğimi artırmamda bana oldukça yardımcı oldu ve umuyorum ki size de fayda sağlar.
İçerik üretme sürecinizde karşınıza çıkan engelleri aşarken, bu tür basit ama etkili yaklaşımlar geliştirmek, sürecin keyfini çıkarmanıza ve daha bilinçli bir şekilde ilerlemenize yardımcı olabilir.
Yapamıyor musun? Yapmak mı İstemiyorsun?
Yapamıyor musun? Yapmak mı İstemiyorsun?Bunu öğrenmek için kendinize sadece 5 DAKİKA verin.
Hepimiz içerik üretirken bazen tıkanırız. Bu tıkanıklık, bazen gerçekten yapamadığımız için, bazen de aslında yapmak istemediğimiz için…  YAZININ TAMAMI
Sevgilerimle,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka & Pazarlama Uzmanı

12 Ağustos 2024

Dijitalde İlerleyememe Sebebi Her Zaman Sizinle İlgili Değildir...

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Dijital dünyada bir adım öteye gitmek ya da düzenli içerik paylaşmakta zorlanıyorsanız, bunun sebebinin her zaman sizin bilgi eksikliğiniz ya da yetersizliğiniz olmadığını bilmelisiniz. Bazen sorun, çevrenizdeki insanlarla ilgilidir.
Etrafınızdaki insanlar, sizin farkında olmadan gelişiminizi engelliyor olabilir.
Bir içerik paylaştığınızda, eleştirilerinden çekindiğiniz, sizi huzursuz eden veya değersiz hissettiren kişiler aklınıza geliyor mu?
Belki de bu kişilerle hala takipleşiyor olmanız, farkında olmadan sizi geri tutuyordur.
Eğer sosyal medya akışınızda birini gördüğünüzde huzursuz hissediyorsanız, endişeleniyorsanız ve adım atmaktan çekiniyorsanız, bu durumu gözden geçirmenin zamanı gelmiş demektir.
O kişiyle iletişim kurup sorunu çözmek ya da onu akışınızdan ve hayatınızdan çıkarmak en doğru adım olabilir.
Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, ne zaman böyle bir adım atsam, kendimi daha özgür ve mutlu hissettim.
Genellikle, huzursuz hissettiğim kişilerle sonrasında gerçekten bir problem yaşadım. Bu da bana altıncı his denen şeyin gerçek olabileceğini gösterdi.
Eğer biri size kendinizi kötü hissettiriyorsa, belki de o kişiyi hayatınızdan çıkarma zamanı gelmiştir.
Unutmayın, sizi iyi ve değerli hissettiren, destekleyen insanlardan oluşan bir çevre edinmek, dijitalde ilerlemenin ilk ve en doğru adımı olacaktır. Bu adımı atmaktan çekinmeyin, kendi mutluluğunuz ve özgürlüğünüz için bu çok önemli.
Eğer bu süreçte desteğe ihtiyacınız olduğunu hissediyorsanız, sorun sizinle mi ilgili yoksa sizi tetikleyen bir şeyler mi var bilemiyorsanız, biriyle beyin fırtınası yapmaya ihtiyaç duyuyorsanız birebir mentorluk hizmetimle yanınızda olacağım.
Dijitaldeki varlığınızı güçlendirmek, içerik stratejilerinizi geliştirmek, aklınıza takılanlara cevap bulmak ve doğru adımları atmak için size özel bir yol haritasını birlikte oluşturacağız.
Bu hizmet, yalnızca sorularınıza yanıt vermekle ya da Instagram büyütme taktikleriyle sınırlı kalmıyor; iş planlama, marka analizi ve tüm dijital platformların pazarlama stratejileri üzerine derinlemesine bir çalışma sunuyor.
Sizi desteklemek ve dijitaldeki potansiyelinizi açığa çıkarmak için buradayım.
Detaylı bilgi için benimle iletişime geçmekten lütfen çekinmeyin 🙂
Sevgilerimle,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka & Pazarlama Uzmanı

2 Ağustos 2024

Instagram'a Erişim Engeli

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Bugün sizlere maalesef kötü bir haberle mail atıyorum. Tüm gün bekledim, belki hızlıca değişir ve düzelir diye ama süreç hala aynı ve devam ediyor.
2 Ağustos 2024 itibarıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından alınan bir kararla Instagram’a Türkiye’den erişim engeli getirildi. Bu durumun ne kadar süreceği hakkında henüz bilgi yok, ancak bu süreçte sizlerle iletişimde kalmaya, sohbetler etmeye, bilgi vermeye ve görüşmeye devam edeceğim elbette.
Beni Nerede Bulabilirsiniz?
Instagram’a erişim sağlayamasam da, sizlere en güncel içerikleri ve haberleri ulaştırmak için diğer platformlarda aktif olmaya devam edeceğim:
  • X (Twitter): Anlık güncellemeler ve haberler için (Twitter) hesabımı takip edebilirsiniz.
  • Facebook: Daha uzun içerikler ve topluluk etkileşimleri için Facebook sayfamı ziyaret edebilirsiniz. Orası henüz açık :/
  • LinkedIn: Profesyonel paylaşımlar ve iş dünyasıyla ilgili içerikler için LinkedIn profilimde buluşalım.
  • Web Sitem: Blog yazıları, ürün güncellemeleri ve özel içerikler için web sitemi ziyaret edebilirsiniz.
  • E-posta Bülteni: Düzenli güncellemeler ve özel içerikler için e-posta bültenime abone olabilirsiniz.
    Telegram ve Whatsapp Kanallarımız da var. Oradan da anlık olarak sohbet edebilir, bilgi alışverişinde bulunabiliriz.
Ben Buradayım!
Bu süreçte sizlerle iletişimde kalmak ve sorularınızı yanıtlamak için buradayım. Herhangi bir sorunuz ya da geri bildiriminiz olursa, bana dijital@sedagokce.com adresinden ulaşabilirsiniz. Instagram erişim sorunu düzelir düzelmez sizlere tekrar bilgi vereceğim. Eğer düzelmezse ve uzun sürerse neler yapmanız gerektiğini, nasıl ilerlemenin doğru olacağını da yine size verdiğim kanallar üzerinden paylaşıyor olacağım.
Anlayışınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederim.
Her zaman olduğu gibi, sizlerle iletişimde kalmak benim için çok değerli.
Sevgilerimle,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka & Pazarlama Uzmanı

25 Mart 2024

Sosyal Medyada Öne Çıkmak İçin Bir Adımınız Kaldı!

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Bugün, dijital dünyanın hızla dönüştüğü bir çağda yaşıyoruz ve bu dönüşüm, profesyonel hayatımızı nasıl şekillendirdiğimizde de büyük bir rol oynuyor. Instagram ise bu dönüşümün ön saflarında yer alıyor.
Peki, Instagram sayfanızın gerçek potansiyeline ulaştığını düşünüyor musunuz?
 
Çoğumuz için Instagram, sadece güzel fotoğraflar paylaştığımız bir platform değil; aynı zamanda markamızın sesini duyurduğumuz, hedef kitlemizle etkileşime geçtiğimiz ve profesyonel imajımızı güçlendirdiğimiz bir alan. Ancak, bu platformda istediğimiz etkiyi yaratmak sandığımızdan daha karmaşık olabilir.
Göz alıcı bir profil fotoğrafı ve akılda kalıcı bir biyografi yeterli mi?
 
Ne yazık ki hayır.
Instagram’da başarılı olmanın anahtarı, derinlemesine bir hesap analizi yapmaktan geçiyor. Hedef kitlenizin nelerle ilgilendiğini, hangi tür içeriklere tepki verdiğini ve etkileşimlerinin ne yönde olduğunu bilmek, stratejinizi şekillendirmede kritik öneme sahip.
Bu noktada devreye ben giriyorum!
 
Size özel olarak hazırladığım 1 saatlik online görüşme hizmetimle, Instagram hesabınızı A’dan Z’ye inceleyerek eksik noktaları belirliyor, hedeflerinize ulaşmanız için gereken adımları netleştiriyor ve içerik stratejinizi nasıl iyileştirebileceğinizi detaylandırıyorum.
Diyetisyenlerden avukatlara, mimarlardan yaşam koçlarına kadar her alandan profesyoneller bu hizmetimle Instagram’da nasıl bir fark yaratabileceklerini keşfetti.
Sıra sizde!
 
Markanızın çevrimiçi büyümesini hızlandırmak, daha fazla takipçi kazanmak ve etkileşiminizi artırmak istiyorsanız, bu yolculukta size rehberlik etmekten mutluluk duyarım.
Birlikte, Instagram’da neler başarabileceğimizi keşfedelim!
Bu hizmet hakkında daha fazla bilgi almak veya görüşme ayarlamak için dijital@sedagokce.com maili üzerinden veya hemen randevu alma linki bu link yolu ile bana ulaşabilirsiniz.
Unutmayın, başarıya giden yol, doğru stratejilerle döşenir.
Sizi ve markanızı dijital dünyada bir adım öne taşımak için sabırsızlanıyorum.
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim!
Sevgiler,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka & Pazarlama Uzmanı
 

05 Şubat 2024

Müşterilerinizden Vazgeçmelisiniz!

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Sosyal medyanın rekabetçi iş ortamında artık herkese değil sadece en yüksek kalitede müşterilere hizmet vermek, markalar için bir zorunluluk haline geliyor. Her müşterinin işletmeniz ve markanız için doğru bir eşleşme olmadığını anlamak önemlidir. Bu nedenle, istemediğiniz müşterileri elemek ve gerçek değer sunabileceğiniz ideal müşterileri bulmak, sürdürülebilir başarının anahtarıdır.
Bunu Nasıl Yapabilirsiniz?
1. İdeal Müşteri Profilinizi Oluşturun
Başlamak için, ideal müşteri profilinizi tanımlayın. Bu, demografik özellikler, davranışsal faktörler ve müşterinin ihtiyaçları gibi çeşitli kriterleri içermelidir.
İdeal müşteriniz kim?
Onlar ne arıyor?
Hangi sorunları çözmek istiyorlar?
Bu sorulara cevap vermek, pazarlama çabalarınızı daha etkili hale getirecektir.
Eğer bir sağlık ve wellness markası işletiyorsanız, ideal müşteri profiliniz şöyle olabilir: 30-45 yaş arası, sağlıklı yaşam tarzına değer veren, organik ürünlere ilgi duyan ve düzenli fiziksel aktivite yapan kişiler. Bu profili oluştururken, mevcut müşteri verilerinizden yararlanabilir ve sosyal medya analizleri ile hedef kitlenizin tercihlerini daha iyi anlayabilirsiniz.
2. Net Mesajlaşma ile Doğru Müşterileri Çekin
Pazarlama mesajlarınızın açık ve net olmasını sağlayın. Sunduğunuz değeri, müşterilerinizin karşılaştığı sorunlara nasıl çözüm sunduğunuzu vurgulayın. Bu, sizi değerlendiren potansiyel müşterilerin, işletmenizin onlar için doğru olup olmadığını anlamalarına yardımcı olur.
Web sitenizde ve sosyal medya platformlarınızda, “Organik Yaşam Tarzını Benimseyin” gibi net ve odaklı mesajlar kullanın. Blog yazılarınızda, organik ürünlerin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini vurgulayın ve bu yaşam tarzını benimsemiş müşteri hikayelerini paylaşın. Bu tür içerikler, ideal müşteri profilinize uygun kişilerin dikkatini çekecektir.
3. Kırmızı Bayrakları Tanıyın
İşinizi zorlaştıran veya değerlerinize uymayan müşterilerle karşılaşabilirsiniz. Bu tür müşterileri erken tanımak için kırmızı bayrakları belirleyin.
Örneğin, ilk iletişimde aşırı indirim talep eden veya proje kapsamını sürekli değiştiren müşteriler. Bu tür davranışlar, iş ilişkisinin ilerleyen aşamalarında problemlere yol açabilir. Bu durumda, nazikçe ama net bir şekilde işbirliği yapmanın uygun olmadığını belirten bir iletişim stratejisi geliştirin.
4. Müşteri İlişkilerinde Sınırlar Belirleyin
İş ilişkilerinizde net sınırlar belirleyin. Bu, hem sizin hem de müşterilerinizin beklentilerini yönetmeye yardımcı olur. Ayrıca, uzun vadede daha sağlıklı ve karşılıklı faydaya dayalı iş ilişkileri kurmanıza olanak tanır.
Proje başlangıcında net bir anlaşma yapın ve beklentileri yazılı olarak belgeleyin. Örneğin, revizyon sayısı, teslim tarihleri ve ödeme koşulları gibi önemli detayları içeren bir sözleşme hazırlayın. Bu, her iki tarafın da ne bekleyeceğini anlamasına ve sınırların aşılmasını önlemeye yardımcı olur.
5. Değerli İçerikle Eğitin
Potansiyel ve mevcut müşterilerinize değerli içerik sunarak, onları eğitin. Blog yazıları, e-kitaplar, webinarlar ve öğretici videolar, hedef kitlenize değer sunmanın ve onları işletmenize çekmenin harika yollarıdır.
Müşterilerinize yönelik değerli içerikler nasıl üretirsiniz?
Eğer dijital pazarlama alanında çalışıyorsanız, “SEO’nun Küçük İşletmeler İçin Önemi” veya “Sosyal Medya Pazarlamasında En İyi Pratikler” gibi konuları ele alabilirsiniz. Bu içerikleri e-posta bültenlerinde, blog yazılarında veya ücretsiz webinarlar şeklinde sunarak, müşterilerinizi eğitin ve onlara değer sunun.


İdeal müşterileri bulmak ve onlarla uzun süreli ilişkiler kurmak, her işletmenin başarısının temelini oluşturur. Bu stratejiler, sadece en uygun müşterilere odaklanmanıza ve işletmenizin uzun vadeli başarısını sağlamanıza yardımcı olabilir.
Doğru müşterileri çekmek ve istenmeyenleri filtrelemek, net bir strateji ve sabırlı bir yaklaşım gerektirir. Ancak, bu yöntemlerle zamanla işletmenizin en değerli varlıkları olan sadık ve memnun müşterilere ulaşabilirsiniz.
Sorularınız, önerileriniz veya başarı hikayeleriniz için bana her zaman iletisim@sedagokce.com maili üzerinden ulaşabilirsiniz.
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim!
Sevgiler,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka Danışmanı

29 Ocak 2024

Instagramda İçerik Üretenlerin Yaptığı 4 Hata

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Instagram’da başarılı bir marka oluşturmak, doğru stratejileri uygulamakla başlar. Bugünkü bültenimizde, markaların Instagram’da sıkça yaptığı dört temel hatayı ve bunların çözümlerini ele alacağız. Bu bilgilerle, Instagram stratejinizi yeniden şekillendirebilir ve takipçilerinizle daha etkili bir bağ kurabilirsiniz!
1. Hedef Kitleyi Yanlış Anlamak veya Göz Ardı Etmek
Hata: Herkese hitap etmeye çalışırken, aslında kiminle iletişim kurduğunuzu belirlememek.
Örnek Hata: Bir spor giyim markasının, sporla ilgilenmeyen kişilere yönelik içerik paylaşması.
Çözüm: Hedef kitlenizi detaylıca tanımlayın ve onların ihtiyaçlarına yönelik içerik üretin.
Örnek Çözüm: Spor giyim markası, fitness tutkunları ve sporcular için motivasyonel alıntılar ve ürün tanıtımları içeren içerikler paylaşabilir.
2. Tutarsız İçerik Yayınlamak
Hata: Marka kimliğinizle uyumsuz, rastgele içerikler paylaşmak.
Örnek Hata: Bir kahve dükkanının, kahveyle ilgisi olmayan rastgele günlük etkinliklerin fotoğraflarını paylaşması.
Çözüm: Marka mesajınızı netleştirin ve düzenli olarak kaliteli içerikler paylaşın.
Örnek Çözüm: Kahve dükkanı, baristaların kahve hazırlama süreçlerini veya özel kahve çekirdeklerini tanıtan gönderiler paylaşarak tutarlı bir hikaye oluşturabilir.
3. Etkileşim Eksikliği
Hata: Sadece içerik paylaşıp, takipçilerle etkileşime girmemek.
Örnek Hata: Takipçilerin sorularını ve yorumlarını yanıtsız bırakmak.
 
Çözüm: Takipçilerinizle aktif olarak etkileşimde bulunun ve onları içerik sürecinize dahil edin.
Örnek Çözüm: Takipçilerin yorumlarına düzenli olarak cevap vermek ve onları anketler veya yarışmalarla etkileşime teşvik etmek.
4. Ölçümleme ve Analiz Eksikliği
Hata: İçerik performansınızı takip etmemek ve analiz etmemek.
Örnek Hata: Hangi tür içeriğin daha fazla beğeni ve yorum aldığını takip etmeyen bir moda markası.
Çözüm: Instagram analitiklerini kullanarak stratejinizi sürekli geliştirin.
Örnek Çözüm: Instagram analitiklerini kullanarak hangi içerik türlerinin daha fazla etkileşim aldığını anlamak ve buna göre içerik stratejisini ayarlamak.
Bu ipuçlarını uygulayarak Instagram’da daha etkili bir varlık oluşturabilirsiniz. Unutmayın ki, başarılı bir sosyal medya stratejisi sürekli öğrenme ve gelişmeyi gerektirir.
Başarılı ve etkili bir Instagram yolculuğu için her zaman yanınızdayım.
Sorularınız, önerileriniz veya başarı hikayeleriniz için bana her zaman iletisim@sedagokce.com maili üzerinden ulaşabilirsiniz.
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim!
Sevgiler,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka Danışmanı

15 Ocak 2024

Sosyal Medya Markanızı Kurarken Özgüvenle İlerleyin ve Kitlenize Güven Verin!

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Sosyal medya dünyasında markanızı oluştururken, kararlılık ve özgüven anahtar kelimeleriniz olsun.
Bugün, bu yolculukta sizi güçlendirecek bazı düşünceleri ve stratejileri paylaşacağım.
🌟 Özgüvenin Gücü Özgüven, başarılı bir sosyal medya markasının temel taşıdır. Kendinize inanmak, takipçilerinizin de size inanmasını sağlar. Özgüveninizi artırmak için küçük adımlar atın. Her başarılı gönderi, her olumlu geri bildirim özgüveninizi bir adım daha ileri taşır.
💬 İçten ve Samimi Olun Gerçekçi ve samimi olmak, kitlenizin size güvenmesinin anahtarıdır. Hikayenizi, deneyimlerinizi ve bilginizi paylaşırken dürüst olun. Sosyal medya, parlak görsellerden çok daha fazlasıdır; insanlar gerçek hikayelerle bağ kurar.
🚀 Kitleye Güven Verme Takipçilerinize değer verdiğinizi göstermek, onların size olan güvenini artırır. Sorularını yanıtlayın, yorumlarını dikkate alın ve onlarla
etkileşime geçin. Kitlenizle kurduğunuz bu sağlam ilişki, markanızın temelini oluşturur ve onların size olan bağlılığını pekiştirir.
📈 Strateji ve Tutumluluk Bir stratejiye sahip olmak ve bunu tutarlı bir şekilde uygulamak, markanızın güvenilirliğini artırır. Hedeflerinizi belirleyin ve bu hedeflere ulaşmak için adım adım ilerleyin. Tutarlılık, güvenin temelidir.
🤝 Topluluk Oluşturun Bir topluluk oluşturmak, markanızın etrafında bir aidiyet duygusu yaratır. Takipçilerinizin birbirleriyle ve sizinle etkileşimde bulunmalarını sağlayın. Bu, sadece bir marka değil, aynı zamanda bir hareketin parçası olduklarını hissettirir.
✨Unutmayın ki, her büyük marka küçük bir adımla başlar.
Özgüveninizle adım atın, kitlenize değer verin ve onlara güven verin. Sosyal medya markanızı büyütürken bu yolculukta yanınızda olduğumu unutmayın.
Sizi desteklemek ve bu yolculukta size eşlik etmek için buradayım.
Sorularınız, önerileriniz veya başarı hikayeleriniz için bana her zaman iletisim@sedagokce.com maili üzerinden ulaşabilirsiniz.
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim!
Sevgiler,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka Danışmanı

8 Ocak 2024

Bu Hafta Sosyal Medyanı İçeriklerle Parlatalım mı?

Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Pazartesi sabahları, haftanın yeni fırsatlarına merhaba dediğimiz, enerji dolu bir başlangıç yapmak için harika bir zaman 🙂
 
Yeni bir hafta, yeni başarılar ve elbette sosyal medyada yaratıcılığınızı sergilemek için yeni fırsatlar demek.
 
Bu haftanın ilk gününde, sizlere sosyal medyanızı canlandıracak bazı taze fikirler sunmak istiyorum.
 
Sosyal medyada başarılı olmanın sırrı sürekli yenilenen ve dikkat çeken içerikler üretmektir. Ancak bu her zaman kolay olmayabilir.
 
Bu bültende, içerik fikirlerinizi nasıl taze tutabileceğinizi ve hiç tükenmeyecek içeriklerle sosyal medyanızı daha etkili kullanabileceğinizi anlatacağım:
 
1. İçeriğinizi Basit ve Anlaşılır Tutun: Sosyal medya dünyasında açık ve net bir dil kullanmak, mesajınızı herkese ulaştırmanın anahtarıdır. Karmaşık jargonlardan kaçınarak, herkesin anlayabileceği bir şekilde iletişim kurun.
Örneğin; Bir diyetisyenseniz “Sağlıklı Atıştırmalıklar” serisi oluşturarak, besin değerleri ve sağlık faydaları hakkında kolay anlaşılır bilgiler sunun.
2. Uygulanabilir İpuçları ve Taktikler: İçerik takviminizdeki boşlukları dolduracak, etkileyici başlıklar oluşturacak pratik yöntemleri keşfedin.
Örneğin; Bir psikologsanız “Haftanın Düşündürücü Sorusu” gibi etkileşimli gönderiler yaparak, takipçilerinizi düşünmeye ve yorum yapmaya teşvik edin.
3. Gerçek Hayattan Örnekler: Gerçek başarı öyküleriyle, sizi takip eden kitleye yaptığınız işe dair ilham verici fikirler sunun.
Örneğin; bir kariyer koçu iseniz geçtiğimiz hafta size gelen bir danışanın geçirdiği kariyerinde zorlu süreci ve bu süreci birlikte nasıl aştığınızı anlatın.
4. Görsel ve Grafik Kullanımı: Mesajınızı güçlendirmek için göz alıcı infografikler ve görseller kullanın.
Örneğin; Bir mimarsanız tamamlanan projelerinizden veya tasarım sürecinizden görseller paylaşarak, estetik ve teknik becerilerinizi sergileyin.
5. Güncel Trendler: Sosyal medyanın sürekli değişen dünyasında nelerin popüler olduğunu öğrenin ve bu bilgileri stratejinize entegre edin.
Örneğin; bir el emeği ürün satıcısısınız. Ürettiğiniz ürünlerin sürdürülebilirlik ve çevre dostu özelliklerini vurgulayarak, ekolojik trendlere uyum sağlayın.
6. Sıkça Sorulan Sorular: Kitlenizin karşılaşabileceğiniz sorunlara yönelik pratik çözümleri içerik haline getirin.
Sektörünüz için sıkça sorulan soruları ele alarak, takipçilerinize değerli bilgiler sunun. Örneğin, diyetisyenler için “Kilo vermek için hangi yiyeceklerden kaçınmalıyım?” gibi.
7. Interaktif Öğeler: Katılımcı anketler ve quizlerle kitlenizle olan bağınızı daha etkileşimli hale getirin.
Takipçilerinizle canlı Q&A (Soru-Cevap) oturumları yaparak, onların sorularına doğrudan yanıt verin. Her hafta düzenli açacağınız canlı yayınlar ile daha güçlü bağlar kurun. Yeni aktif olan ABONELİK özelliğini kullanarak kitlenizin özel sorularına özel cevaplar verin.
8. Geri Bildirimleri Değerlendirin: Kitlenizden gelen geri bildirimlerle içeriklerinizi iyileştirin. Size sorulan sorulardan, gelen Dm ve maillerden, yapılan olumlu/olumsuz eleştirilerden içerik üretin ve kitlenizi besleyin.
Bu yeni haftada, sizinle birlikte daha yaratıcı ve etkili bir sosyal medya varlığı inşa etmeye hazırız. Tüm hafta boyunca bunları uygulayın ve bana sonuçları iletin 🙂
Sorularınız, önerileriniz veya başarı hikayeleriniz için bana her zaman iletisim@sedagokce.com maili üzerinden ulaşabilirsiniz.
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim!
Sevgiler,
Seda Gökçe ULUÇAY
Dijital Kişisel Marka Danışmanı