Geçmiş Bültenler
3 Mart 2025
🧠 Satış Yapmadan Satış Yapmak
24 Şubat 2025
🫤İÇERİK ÜRETMEK ASLINDA ZOR DEĞİL
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() ![]() | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
SENİN BİR KAFEN VAR DİYELİM: |
Diyelim ki harika bir kafe açtın. Dekor şahane, kahveler efsane… Ama bir sorun var: Menü yok! |
İnsanlar içeri giriyor, baristaya bakıyor, sipariş vermek istiyor ama ne alacaklarını bilmiyorlar. Barista da “İstediğinizi yaparız” diyor ama bu işleri daha da karmaşık hale getiriyor. Çünkü müşteri netlik ister. 🙁 |
Birkaç kişi içeride uzun uzun otursa da, çoğu müşterin bir şey anlamadan geri gidiyor. |
Şimdi bunu sosyal medya hesabına uyarlayalım: |
✅ Eğer belirli bir konseptin (içerik kimliğin) yoksa, insanlar ne sunduğunu anlamaz. ✅ Eğer tutarlı değilsen, takipçilerin bir gün kahve, bir gün kebap, bir gün dondurma sunan bir kafede oturuyormuş gibi hisseder. ✅ Eğer belli içerik kategorilerin yoksa, insanlar neden seni takip ettiklerini bile unuturlar. |
📌 İçerik stratejisi işte tam da bu yüzden önemli. Bir menü gibi, insanların ne alacaklarını bildiği bir düzen oluşturman gerekiyor. |
🔹 Ödevin: Şimdi burada dur, not defterini aç ve bu sorunun cevabını yaz: “Benim markam hangi üç ana ürünü satıyor?” Yani: Benim içerik kategorilerim ne? |
İÇERİK SÜTUNLARINI BELİRLEMEK:
KENDİNE 3 FARKLI RENKTE BOYA SEÇ (burası çok önemli :))
Düşünelim: Bir sahneye çıkıyorsun ve binlerce kişi seni dinlemek için bekliyor. Ama sen bir türlü ne anlatacağını bulamıyorsun. Biraz bundan, biraz şundan derken… |
İnsanlar yavaş yavaş salonu terk etmeye başlıyor. 🙁 |
İşte içerik üretirken de aynı şey oluyor. Eğer net bir çerçeven yoksa, insanlar ilgisini kaybediyor. |
Mesela içeriklerini şu şekilde kategorize edebilirsin (bu her sektör için geçerli) |
💡 Eğitim: Takipçilerin senden bir şey öğrensin. (Örnek: “Etkili bir satış stratejisi nasıl kurulur?”) 🔥 İlham: Kendi hikâyenden veya başkalarının başarılarından bahset. (Örnek: “İlk müşterimi nasıl buldum?”) 😂 Eğlence: Takipçilerini gülümseten, bağ kurmalarını sağlayan içerikler. (Örnek: “Girişimcilerin en komik başarısızlık hikayeleri”) |
🔹Airbnb’yi düşünelim. Eğer Instagram hesaplarını incelersen, içeriklerinin çok net bir stratejiyle oluşturulduğunu görürsün. Airbnb, sosyal medya içeriklerini üç ana eksene oturtuyor: |
🏡 İlham: Kullanıcılarının konakladığı eşsiz ve etkileyici evleri paylaşıyor. (Bir ağaç ev, tarihi bir taş ev ya da bir sualtı bungalovu…) Bu sayede insanlar Airbnb’yi sadece bir rezervasyon platformu değil, bir deneyim sağlayıcısı olarak görüyor. |
📖 Hikâye Anlatımı: Ev sahiplerinin veya gezginlerin hikâyelerini anlatıyor. (“Bu küçük kır evini 100 yıllık bir aile yadigârı olarak koruyoruz” ya da “Bu sahil evi, dijital göçebeler için mükemmel bir sığınak oldu” gibi…) Böylece Airbnb sadece bir marka değil, insanların bağ kurabileceği bir topluluk haline geliyor. |
🎓 Eğitim: Güvenli seyahat, sürdürülebilir turizm, ev sahipliği ipuçları gibi konularda bilgilendirici içerikler üretiyor. (“Ev sahipleri için ipuçları” veya “En iyi konaklama deneyimi nasıl sağlanır?” gibi.) |
Ve asla bu çerçevenin dışına çıkmıyor. |
📌Airbnb, rastgele içerikler paylaşmıyor. Tam tersine, içeriklerini kendi marka kimliğiyle uyumlu olacak şekilde oluşturuyor. 📌 SEN NE YAPABİLİRSİN; ✅ İlham ver – Kitlenin ilgisini çekecek görseller, hikâyeler veya deneyimler paylaş. ✅ Hikâye anlat – İçeriklerin sadece bilgi vermesin, insanlara dokunsun. ✅ Eğitim sun – Kitlene değer katacak bilgiler paylaş. |
🔹 Ödevin: Airbnb’nin stratejisinden ilham alarak, senin içerik üretiminde bu üçlü model nasıl olabilir? Şimdi not defterine yazmanı istiyorum. 3 ana içerik sütununu yaz ve artık bu çerçevenin dışına çıkmamaya çalış. |
İÇERİK TAKVİMİ HAZIRLAMAK:
SON DAKİKAYA KALMAYAN KAZANIR 😉
Çoğu insan ilham gelmesini bekleyerek içerik üretmeye çalışır. |
Ama ilham güvenilmez bir dosttur. Gelir, gider, bazen aylarca uğramaz. |
Profesyonel içerik üreticileri ilhama güvenmez. Onlar takvime güvenir. |
📅 Basitçe İçerik takvimi nasıl yapılır? (Günler değişebilir) |
Pazartesi → Bilgilendirici içerik (Nasıl yapılır? Neden önemli?) |
Çarşamba → Kendi hikâyenden bir şeyler paylaş (Neler yaşadın?) |
Cuma → Eğlenceli veya samimi bir içerik (Anket, meme, reels vs.) |
📌 Takvim oluşturursan ne olur? ✅ Her gün “Ne paylaşacağım?” stresinden kurtulacaksın. |
✅ İnsanlar belli günlerde senden belli içerikler bekleyecek ve takip alışkanlığı kazanacak. |
✅ İçerik üretmek kaostan çıkıp KEYİFLİ bir akışa girecek. |
🔹 Ödevin: Bir haftalık içerik takvimi oluştur. Önümüzdeki 3 paylaşımını bugünden belirle. |
FORMATLARI DEĞİŞTİR:
HEP AYNI TÜR İLE ANLATMA..
Diyelim ki çok iyi yemek yapan bir şefsin. Ama her yemeği hep aynı tabakta sunuyorsun. Bir süre sonra müşterilerin sıkılmaya başlayabilir. Veya bir hikâye anlatıyorsun ama sadece yazıyla. Hiç ses yok, hiç görsel yok, hiç hareket yok. |
Oysa aynı hikâyeyi farklı formatlarda anlatabilirsin. Bu daha ilgi çekici olur. |
📌 Sosyal medyada aynı içeriği farklı formatlarla nasıl sunarsın? |
📝 Metin – blog postu: “Etkileşim almak için 5 ipucu” 📷 Karusel paylaşım: “Etkileşim artıran 5 taktik (slide’larla anlat)” 🎥 Reels: “Etkileşim artırmak için gerçek örnekler” 🎙 Canlı yayın: “Instagram algoritmasını konuşuyoruz!” |
🔹TED Talks videolarını izlediysen belki fark etmişsindir; önce sahnede konuşma olarak fiziki başlar, sonra YouTube’a uzun format olarak yüklenir, sonra Instagram’a 30 saniyelik kesit olarak gelir. |
Aynı içeriği farklı formatlarda sunarak sen de kolayca ve hızlıca daha fazla kişiye ulaşabilirsin. |
🔹 Ödevin: Aynı konuyu farklı bir formatta paylaş. Örneğin, daha önce yazdığın bir içeriğini bu hafta reels ve karosel gönderi haline getir. |
STRATEJİK ANALİZ YAPMAK:
NE ÇALIŞIYOR, NE ÇALIŞMIYOR?
Bu sadece pazarlama uzmanlarının işi değildir. Herkes kendi içeriklerinin akıbetini kontrol edebilir, etmelidir. Neyin işe yaradığını görmek zorundasın. Her içerik işe yaramaz. Bazıları patlar, bazıları gömülür gider. O nedenle sürekli analizler yapmalısın. Paylaştım bitti, şimdi devamı gelsin.. mantığı maalesef çok da doğru değil. |
📊 Ne yapmalısın? |
✅ Instagram (veya diğer sosyal medya platformların) istatistiklerine gir ve analiz et. ✅ En çok kaydedilen içeriklerini bul (Kaydedilen = İnsanların gerçekten faydalı bulduğu içerikler). ✅ Yeni takipçi kazandıran postlarına bak (Hangi içerik seni daha görünür kılıyor?). |
📌 Önemli ipucu: Kaydedilen içerik = değerli içerik. Çünkü insanlar gerçekten işlerine yaradığında kaydederler. |
Ve genelde bu içerikler “Evergreen İçeriklerdir ;)” Bununla ilgili hazırladığım videoyu da bu link ile izleyebilirsin. Bu video içerisinde İÇERİK FİKRİ BULDUĞUM SİTELERİ DE bulabilirsin (Youtube Link) |
🔹 Ödevin: |
Bir gününü ayır, içeriklerinin istatistiklerine bak ve en iyi çalışan formatı belirle. |
İYİ BİR STRATEJİ = KEYİFLE VE DOĞRU İÇERİK ÜRETMEK
İçerik üretmek zor değil. Asıl zor olan plansız olmak. Planı bırak akışına göre yaşa, diyenler olacak. Bazı durumlarda belki doğru olabilir. Ama “sürdürülebilir” bir içerik üretici olmak istiyorsak maalesef plansız üretmek çok da gerçekçi değil – yaşadım biliyorum 😢 – |
Şimdi kendine şunları sormanı istiyorum; |
📌 Benim içerik üretme amacım ne? 📌 Hangi içerik sütunlarına odaklanacağım? 📌 Hangi gün ne paylaşacağımı biliyor muyum? |
Bunları belirlediğinde, içerik üretmek artık bir işkence değil, bir akış haline gelir. |
🔹 Bu haftanın ÖDEVLERİ: ✅ İçerik stratejini yazıya dök. ✅ Bir içerik takvimi oluştur. ✅ Bir içeriğini farklı bir formatta paylaş. |
Gelecek hafta neler var?
Bir sonraki bültende, “İçeriklerin ile işini nasıl pazarlarsın?” konusunu konuşacağız. |
Harika içerikler üretiyor olabilirsin ama onları doğru şekilde pazarlamazsan ne yazık ki hak ettikleri kitleye ulaşamayabilirler. İçerik üretmek işin bir parçası ama bunu bir pazarlama aracına dönüştürmek asıl oyunu değiştiren şeydir. Bunu konuşacağız 🙂 |
O yüzden mail kutunu takip etmeyi unutma! |
Bol üretimli bir hafta diliyorum! |
Sevgiler, Seda Gökçe |
🙋♀️ Sen de Beni Desteklemek ve bu içeriklerin devamı gelsin istersen: Bu bülteni faydalı bulduysan arkadaşlarınla paylaşabilirsin. #SedaGokceileDisiplinliÜretim etiketiyle sosyal medya hesaplarında bültenimizi paylaşabilirsin. Destek mühim dostum 🥳 |
17 Şubat 2025
🦸♂️🦸♀️Kendi Güçlü Dijital Topluluğunu Oluştur
Yeni haftanın ilk günü bitti bile, nasıl geçti günün, iyi misin?
Bu hafta nasıl hissediyorsun?
Umarım hafta sonu kendine zaman ayırabilmişsindir ve dinlenmiş bir şekilde yeni haftaya başlamışsındır ☺️
Geçen hafta gönderdiğim mailden sonra, içerik üretim sürecini “mental olarak” daha verimli hale getirmek için birkaç adım atabildin mi ve bu işe yaradı mı?
Mesela Batching yapmayı denedin mi?
Pomodoro sende iyi çalıştı mı, yoksa hâlâ “Aa, başlasam mı acaba?” noktasında mısın?
Ya da bir Fikir Depon oluştu mu?
Sürecini merak ediyorum, lütfen beni bilgilendirmekten çekinme ☺️
Ama tüm bunların cevabı hala “hayır” ise hiç sorun değil. Bu işte hız değil, istikrar önemli.
Kararlıysan ve bir an gelecek başlayacağım diyorsan bu da yeterli. Çünkü kararlı olduğunda, o minicik adımlar bile zamanla seni devasa bir topluluğa götürecek.
Bugün tam da bu konuyu konuşacağız: Kendi dijital topluluğunu nasıl inşa edersin?
Çünkü işin sırrı takipçi sayısında değil, seninle bağ kuran insanlarda gizli.
Ben de elbette bu süreçten geçtim.
Başladığım gün böyle güzel bir topluluğa sahip değildim.
(Şu an iyi ki varsın ve buradasın ☺️ )
Yıllar önce içerik üretmeye başladığımda ilk başlarda pek kimse yoktu. Birkaç kişiyle başladım, bazen paylaştığım içeriklere hiç yanıt alamadığım günler oldu. Ama sonra fark ettim ki mesele sayılar değil, mesele gerçekten birileriyle bağ kurabilmekti.
Ne zaman bilgi vermenin dışında içeriklerime kişisel deneyimlerimi ve gerçek hikayelerimi ekledim, işte o zaman insanların ilgisini çekmeye başladım ve bana güvenmeye başladılar.
O yüzden bu bülteni okurken şu hep aklında olsun istiyorum: Gerçek bir topluluk zamanla ve emekle inşa edilir.
Akşam yemeğini yediysen ve en sevdiğin içeceği aldıysan (ben Türk kahvesi yaptım, şekersiz ve bol köpüklü) ☕ detayları okumaya ve yapılacaklar listeni almaya devam geçebilirsin 🙂↔️💚
1. Güven Olmadan Topluluk Olmaz Diyerek Başlamak İsterim
Bir topluluğun temeli güven. Her şeyin temeli aslında.
İnsanlar, onları gerçekten dinlediğini, anladığını ve onlara bir şey kattığını hissettiğinde seninle bağ kurar.
Sen de bana karşı öyle değil misin, itiraf et 🤓
Peki bu güven nasıl inşa edilir?
- Düzenli ve tutarlı olmalısın. İnsanlar senden ne zaman ne bekleyeceğini bilirse, içeriğine daha çok güvenir. Söz verdiğin zamanda söz verdiğin şeyleri mutlaka yapmalısın. Eğer yapamadıysan da mutlaka haber vermelisin. Onlar senin sadık dostların olmak istiyorlar, dostlarına karşı ilgili olmalısın.
- Şeffaf olmalısın. Sadece başarılarını değil, sürecini ve bazen tökezlediğin anları da paylaşmalısın. Kimse mükemmel değil; ama gerçek olmak herkesi etkiler. O gün başından geçen ve seni üzen bir olayı en yakın arkadaşın ile nasıl paylaşıyorsan, dijital topluluğun ile de -sınırların dahilinde- paylaşabilirsin.
- Samimi olmalısın. Resmî bir anlatım yerine arkadaşınla sohbet ediyormuş gibi konuşabilirsin. Holding yönetmiyorsan -ki artık çoğu kurumsal marka bile samimiyete geçti 🙂 – resmi ve üst perdeden konuşmana gerek yok.
✨Yapılacaklar:
Bu hafta bir paylaşımında “Ben de böyle hissediyorum, sen de böyle mi düşünüyorsun?” gibi cümlelerle kitlenin katılımını sağlayacak bir içerik yayınla. Hatta bir içeriğinde kendi hikayeni anlat ve takipçilerinden geri bildirim iste. Az izlenir diye korkma, amacımız izlenmen değil; kitlenle bağ kurman.
2. Kitleni Tanıyarak Yola Devam Et. “Onlar Ne İstiyor?” Merak Et ve Sorgula
Bir topluluk oluşturuyorsan, onları tanıman şart. Senin için değil, onlar için içerik üretiyorsun. Elbette işinin ya da içeriğinin uzmanı sensin. Elbette sen zaten araştırmalar yapıyorsun ve onlar için en iyi içeriği biliyorsun. Elbette her şeyi onlara soramazsın ki zaten çoğu zaman ne istediklerini bilemezler. Ama yine de onların da “fikirleri var”
Peki, onların ne istediğini nasıl anlarsın?
- Instagram hikayelerinde anket yapabilirsin. “En çok hangi içerik ilgini çeker?” gibi sorular sorabilirsin. Ya da aklındaki birkaç içeriği ankete koyup onların ilgi alanlarını öğrenebilirsin.
- DM’leri ve yorumları okumalı, analiz etmelisin. Mesajlar ve yorumlar sadece sohbet edip geçebileceğin alanlar değil. Oradan gelen her bir kelime senin için bir rota çizecek. İnsanlar hangi konularda senden içerik istiyor? Not et “fikir depona”
- Soru-cevap yapmalısın. “Benden ne duymak istersiniz?” sorusuyla kitleni sürece dahil etmelisin. Bir değişiklik yapacaksan onlardan da fikir almalısın. Eğer o sayfayı kendi dijital günlüğün gibi kullanmaktan öte geçiyorsan “topluluğun” da o sayfada fikri olduğunu bilmeli.
Bunları söylüyorum çünkü ben bu yöntemi sürekli kullanıyorum.
Ve topluluğum da bundan memnun oluyor.
Özellikle yeni içerik serileri başlatmadan önce takipçilerime soruyorum: “Bu konuyla ilgilenir misiniz?” Bazen hiç aklıma gelmeyen fikirler ortaya çıkıyor ve en iyi içeriklerimi bu şekilde üretiyorum. Konuyu bilen “ben” olsam da onların aklını okumakta yetersiz kaldığım anlarda onlar bana yol gösteriyor. -Yani bu maili okuyan sen 🙂 –
✨ Yapılacaklar:
Bu hafta şu soruları kitlene sorarak başlayabilirsin:
- Hangi konular hakkında içerik görmek istersiniz?
- Xxx konusunda en büyük probleminiz ne?
- En sevdiğiniz içerik formatı nedir? (Reels, yazı, canlı yayın vb.)
Bunların cevaplarını analiz et ve içeriklerini buna göre şekillendir. Kitlen ne kadar sayfanda kendini bulursa, sana o kadar bağlanır.
3. Kitleni Daha Fazla Etkileşime Teşvik Etmelisin
Bir topluluk oluşturduğunda, sadece izleyici olmaktan çıkıp aktif katılımcılar haline gelmelerini sağlamalısın. İnsanlar kendilerini sürecin bir parçası gibi hissettiklerinde, seninle daha güçlü bir bağ kurarlar.
📌 Nasıl yapabilirsin?
- İçeriklerinde soru sormaya daha fazla yer ver. “Bu konuda sen ne düşünüyorsun?” gibi yorum almaya teşvik eden sorular ekleyebilirsin. Sadece anlatıp “Takip Et” diyerek bitirme içeriklerini. Her içeriğin amacı takip ettirmek değildir. Yorum, paylaşım, tartışma.. bunları da mutlaka kullanmalısın.
- Takipçilerinin yorumlarını hikayende paylaşarak onlara değer verdiğini göster.Sana gelen yorumlar üzerinden fikirlerini anlatabilirsin.
- Mini challenge’lar oluştur ve takipçilerini harekete geçmeye teşvik et. Birlikte bir şeyler üretmek oldukça güzel bir yoldur.
Ben de kendi topluluğumda bunu sık sık yapıyorum. Mesela, bir gün aniden “Hadi bugün hepimiz içerik üretelim, bitirdiğinizde paylaşın!” dediğimde, onlarca kişi katıldı. O gün etkileşimler patladı ve birçok kişi ilk defa içerik üretmeye başladı. Bazen küçük bir teşvik, büyük bir hareket yaratabilir.
✨ Yapılacaklar:
Bu hafta Instagram’da bir içerik paylaş ve kitlene şu soruyu sor: “Bu konuda sen ne düşünüyorsun?” Gelen yorumlara mutlaka dönüş yap. Ayrıca en az 5 takipçine DM’den mesaj at ve sohbet başlat.
4. Perde Arkasını Göster Çünkü İnsanlar Sonuçtan Çok Süreci Seviyor!
Sadece sonucu göstermek yerine süreci paylaş. İnsanlar arkada neler olduğunu merak ediyor ve bu, seni daha ulaşılabilir yapıyor. İngiliz Kraliyet ailesinden değiliz günü sonunda, gizli saklı bir şeyler yapmıyoruz ve çalışma ortamımızı göstermekte bir zarar da olmaz 🙂
📌 Neler paylaşabilirsin?
- Çalışırken masa düzenin ya da karmaşıklığın -ki bu sevilir- 🙂
- İçerik üretirken yaşadığın zorluklar veya başından geçen talihsizlikler
- Günlük rutininden küçük kesitler veya sadık kalmakta zorlandığın rutinler
- Çekim arkası eğlenceli anlar veya derbeder olduğun anlar
Ben bu yöntemi ilk kez denediğimde, “Kameranın arkasında neler olduğunu görmek çok iyi oldu” diyen takipçilerim olmuştu. İnsanlar sadece sonucu değil, süreci görmek istiyor.
Video çekerken kapının çaldığı anı koyduğum Youtube videomda en çok sevilen an orası oldu 😄
✨ Yapılacaklar:
Bu hafta perde arkası bir paylaşım yap. “Bugün içerik üretirken başıma neler geldii?” diye bir story serisi başlatabilirsin. Veya bunu bir reels olarak yayınlayabilirsin.
5. Kitleni Takdir Etmelisin ki Onlar da Seni Desteklesin. Onlarla Birlikte Büyüyeceksin
Topluluğun seninle birlikte büyüyor. Onlara değer verdiğini göstermelisin. Nasıl ki onlardan destek bekliyorsan sen de onlara destek olmalısın ve küçük jestler yapmalısın. O sayfanın “ev sahibi-sahibesi” sensin ve onları önce sen iyi karşılamasın. İlk adımı hep sen atmalısın.
Ben bunu da sık sık yapıyorum. Takipçilerimden gelen mesajları paylaşmak, bazen isimlerini anarak teşekkür etmek, hatta bazen içeriğimi şekillendirmelerine izin vermek bana büyük dönüşler sağlıyor. Bazen onlardan habersiz içlerinden birkaç kişi seçerek hediyeler veriyorum, bu onları beni desteklemek konusunda daha da heveslendiriyor.
Topluluğuna iyi hissettirmek, onu yönetmekten daha önemlidir.
📌 Ne yapabilirsin?
- Takipçilerine sık sık teşekkür etmeyi alışkanlık edin.
- Onların başarılarını paylaşabilirsin ve motive edebilirsin.
- Küçük sürprizler yapabilirsin (küçük hediyeler, özel içerikler, sadece topluluğa özel paylaşımlar).
✨ Yapılacaklar:
Bu hafta kitlenden gelen bir yorumu veya mesajı hikayende paylaşarak onların katılımını takdir edebilirsin. Paylaştığın bir içeriğe gelecek yorumları ödüllendirebilir, küçük hediyeler verebilirsin.
Hep Aklında Olsun: Gerçek Bir Topluluk İnşa Etmek Zaman ve Emek İster
Tıpkı bu kurbağa gibi kitlen ordan oraya zıplayacak ama sen Yoda gibi çabalayacaksın ve önlerine çıkmak için hep aynı sabırla devam edeceksin. 🙃
Ve sonucunda kazanan olacasın.
Çünkü bu işin sırrı: Samimiyet, sabır ve sürdürülebilirlik.
100 bin takipçi yerine, seninle bağ kuran 1000 kişilik bir topluluk daha değerlidir.
Bunu yaparken şu sorular sana yol göstersin:
- Kitlemle gerçekten bağ kuruyor muyum?
- Onların sorunlarına çözüm sunuyor muyum?
- Onları sürecime ne kadar dahil ediyorum?
Bu soruların cevapları, topluluğunu büyütme yolunda sana rehber olacak. Eğer soruların cevapları seni o an tatmin etmezse, dur, düşün ve yukarıda listelediklerimi yapmaya devam et.
“Seda, gelecek hafta bültende ne var?”, diye sorarsan..
Bir sonraki bültende, “İçerik Stratejini Nasıl Geliştirirsin?” konusuna odaklanacağız.
Çünkü sadece içerik üretmek yetmez onu doğru bir stratejiyle sunmazsan kaybolup gidebilir.
Strateji, ne zaman, nasıl ve kimin için içerik ürettiğini belirler ve seni sıradan içerik üreticilerinden ayırır.
Bu yüzden, önümüzdeki hafta, kurduğun dijital topluluğu elinde tutacak, güçlü bir içerik stratejisi oluşturmanın püf noktalarını konuşacağız. Buralarda olmayı ihmal etme hatta senin gibi içerik üreten arkadaşlarını da tutup getirebilirsin 🥳
Şimdilik hoşça kal,
üretmeye devam et ve bana gelişmelerini yazmayı unutma 🫂
(İstersen Instagram veya Youtube yorumlara, istersen mesaj olarak ya da mail olarak, nereden istersen bana ulaşabilirsin. Tüm bağlantılar mailin sonundaki renkli ikonlarda 🙂 )
Sevgiler,
Seda Gökçe.
//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
Hatırlatma: Bu bülteni faydalı bulduysan, maili okurken güzel bir fotoğraf ile sosyal medya hesaplarında arkadaşlarınla paylaşmayı unutma ki topluluğumuz daha da büyüsün 💚🚀
Teşekkürler Dijital Dostum…
Her Şeyi Denedim Ama Hala Bir Destekçiye İhtiyacım Var… dersen de ben buradayım <3
10 Şubat 2025
🤯 İçerik Üretiminde "Kendi" Verimliliğini Nasıl Artırabilirsin?
Daha az stres, daha çok içerik.🙂↔️
Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Nasılsın?
Geçen haftaki ödevlerini yapabildin mi?
Başlıkları değiştirdin mi, farklı formatları denedin mi, küçük de olsa ilk analizlerini yaptın mı? (Yapanlardan gelenleri gördüm, okudum ve dönüşlerimi onlara yaptım. Çok güzel işler çıkmıştı ortaya 🙂 )
Eğer “Evet, hepsini denedim!” diyorsan harikasın, seni alkışlıyorum.
Yok “Bu hafta pek fırsat bulamadım,” diyorsan hiç dert etme, yine harikasın çünkü belki de sadece kendine biraz zaman ayırmak istediğin bir hafta geçirmiş olabilirsin.
Yeni bir haftaya yeni bir sayfa açabiliriz, değil mi?
Bu hafta, birçoğumuzun içini kemiren bir konuyu mercek altına alacağız:
“İçerik Üretiminde Kendi Verimliliğimi Nasıl Artırabilirim?”
Başlayacağım ama önce sana bir soru sorayım:
İçerik üretirken kaç kez “Yetişmeyecek, zamanım yok!” diye panik oldun?
Ya da “Başlasam mı, of şimdi çok uğraşacağım” diye erteleme tuşuna bastın?
İşte tam da bu kaygıları azaltacak, seni iç üretim maratonunda daha rahat koşturacak bazı stratejiler paylaşacağım.
Bugün mailimizin görsel konuğu sürekli aktif olmaktan şaşırmış, nerede ne içerik bulacağını bilemeyen, gece gündüz sadece instagramda gezip içerik fikri arayan SEN, BEN, O, BİZ tüm içerik üreticilerini temsil ediyor 🙂
Çayını-kahveni kap, not defterini hazırla; sadece 5-6 dakikanı alacağım. ☕️
(Bu mailleri okuyor musun, okuyorsan verimli oluyor mu? lütfen bana bu cevapları yazmaktan çekinme.. Devamının gelmesinde bu önemli bir ayrıntı benim için.)
1. “Batching” (Toplu İş Yapma) Tekniğiyle Tanış
Muhtemelen duymuşsundur ama kısaca anlatmak isterim: Batching, aynı türdeki işleri tek seferde yapmak demek. Yani bir gün içinde içerik fikirlerini çıkarmak, başka bir gün içinde yazılarını düzenlemek, bir başka gün video çekimlerini yapmak gibi.
- Neden işe yarar?
Çünkü her göreve ayrı bir odaklanma süresi ayırdığında, beynin sürekli “yazı modundan video moduna, tasarım moduna” geçip durmaz. Odak dağılmaz, zaman kazanırsın. - Nasıl uygulayabilirsin?
- Haftanın bir gününü yalnızca fikir bulmaya ayır (buna “Beyin Fırtınası Günü” deyip kendine bir ritüel yarat!).
- Ertesi gün 1-2 saatini o fikirlerden 2-3 içerik metni çıkarmak için kullan.
- Başka bir gün de videolarını çekip düzenlemeye odaklan.
- Sonraki gün ise tasarımlarını hazırla ve planla.
Ne yapabilirsin? (Challenge):
Bu hafta kendine bir “Toplu İçerik Günü” planla. “Bir günde 3-4 içerik üretme” hedefi koy. O gün dikkatini dağıtmayacak şekilde telefon bildirimlerini kapatmayı veya mümkünse sessize almayı dene. Akışına bir bak, ne kadar içerik çıkardığını gör ve mutlaka not al.
2. İçerik Takvimiyle “Ne Zaman, Ne Üreteceğim” Telaşından Kurtul
Evet, bazen ne zaman ne paylaşacağını düşünmek saatlerini alabilir. Halbuki bir içerik takvimi oluşturarak bunu dakikalara indirebilirsin. Çünkü içerik üretmek çok fazla vaktini almamalı. Aksi durumda içerikten öte gidemez, kazanç elde edeceğin planlara vakit ayıramazsın.
- Neler eklemelisin?
- Haftanın belirli günlerinde hangi formatı paylaşacağını planla (Örneğin Pazartesi Reels, Çarşamba Karusel, Cuma Post + Hikaye).
- Temel konu başlıklarını önceden belirle. Böylece “Bugün ne yazsam?” diye kara kara düşünmezsin.
- İlla çok katı olmasına gerek yok. Ara sıra esnek davranabilir, anlık gelişmelere yer açabilirsin.
- Bonus Öneri:
Dijital araçlar (Trello, Notion, Asana vb.) ya da basit bir Excel tablosu bile işini görebilir. Önemli olan “Günün sonunda ne üreteceğini bilmek.”
HAZIRLADIĞIM BU ÖRNEK İÇERİK EXCEL TABLOSUNU KULLANABİLİRSİN [BURADAN TABLOYA ULAŞ]
Ne yapabilirsin? (Challenge):
En az 1 HAFTALIK bir içerik takvimi taslağı hazırla. Hangi gün, hangi formatta, hangi konuyu işleyeceğini kabaca yaz. Sonra bu takvime %80 oranında uymaya çalış. Gerisi spontane gelişebilir. Hafta sonunda neler değişti analiz etmeyi ve tabloya yazmayı unutma.
3. “Pomodoro” ya da “ Odak Blokları” ile Daha Çok İş Bitirmeyi Denemelisin
Zaman yönetimi söz konusu olunca, Pomodoro Tekniği en sık duyduğumuz yöntemlerden biri. 25 dakika çalış + 5 dakika mola, 4 turdan sonra 15-20 dakika uzun mola. Ya da benim daha verimli olduğum benzer ama biraz daha uzun odak blokları. Her yöntem herkes için işe yaramaz. Denemelisin. Kendi doğru rutinini bulana kadar gerekirse her ay bir yöntem dene. Uzun vadede bu sana çok fazla zaman kazandıracak. (Ben bunu 8 ay sonunda ancak oturtabildim.)
- Neden işe yarar?
Sürekli 2-3 saat aynı işe odaklanmak zordur ve insan zihni yorulur. Bloklar halinde çalıştığında beynine mikro molalar verirsin. Bu da disiplini korur. - Kendi sistemini kurmalısın çünkü tek bir yol yok.
- Belki 25 dakika sana az veya çok gelebilir, önemli değil. 40 dakika çalış + 10 dakika mola gibi kendine uygun bir sistem kur. Mesela ben önce 25 dakika çalış 5 dakika mola diye başlamıştım ama çok bölündüm ve verim alamadım. Şimdi 1 buçuk saat çalış 15 dakika mola ver şeklinde bloklar halinde çalışmak daha verimli geliyor.
- Çalışma blokları sırasında bildirimlerini kapat. Ben telefonumu RAHATSIZ ETME moduna alıyorum. Danışanlarımın mesajlarını da o saatler dışında dönüş yapıyorum. Mesaj ve Dm mesajlamak için ayrı bir blok oluşturuyorum.
- Molalarda kesinlikle sosyal medya akışına dalma, mümkünse biraz ayağa kalk, bir bardak su al, odanın havasını değiştir. Ben molalarımda genellikle balkona çıkıp, biraz temiz hava alıp, sevdiğim bir şeyler içiyorum ve atıştırıyorum.
Ne yapabilirsin? (Challenge):
Bu hafta en az bir gün, içerik üretimini bloklara bölecek şekilde planla.
25/5 ya da 40/10 veya 60/15 sistemi fark etmez. Sonunda “Kaç içerik ürettim, ne kadar etkili oldu?” diye analiz et. Ayrıca kendini daha mı az yorgun hissediyorsun? Not defterine kaydet.
Tavsiyem; eğer uzun süre çalışmak zihnini yoruyorsa kısa çalışmayı deneyerek başlayabilirsin.
Benim aylarca denediğim ve sonunda kendime uygun olan Bloklar Halinde Çalışma Yöntemim dahil diğer tüm yöntemleri hazırladığım E-Kitap içerisinde detaylı bulabilirsin. [BURADAN HEMEN İNDİRİP OKUMAYA BAŞLA]
4. Fikir Deposu Oluştur: İlham Gelmesini Bekleme, İlhamı SEN Yakala!
Çoğu zaman fikir aklımıza en olmadık anlarda gelir: Yolda yürürken, yemek yaparken, uyumadan hemen önce…
Bu fikirleri yakalamazsan uçup gider, sonra da “Ben ne düşünecektim?” diye hayıflanırsın. Bana genelde banyoda ya da yatağa uzanınca gelir, beynimiz biraz oyunbaz :/
- Ne yapabilirsin?
- Telefonunda her zaman erişebileceğin bir not uygulaması veya ses kaydı uygulaması tut. Ben Notion kullanmayı deniyorum. (Bu uygulamayı sana sonra detaylandıracağım) Bir de telefonun not uygulaması baya işime yarıyor.
- Orada “İçerik Fikirleri” diye bir klasör olsun. Bunun da altında “gece aklıma gelenler” , “youtubeda gördüklerim”, “yorumda-mesajda gelen sorular”, gibi alt klasörler olursa işin kolaylaşır.
- Aklına gelen ufak da olsa her şeyi kaydet. Geri döndüğünde o fikri büyütebilirsin. (Ben bazen yatağa yatınca aklımdan geçenleri unutmamak için ChatGpt dostumu açıp ona sesli şekilde anlatıyorum:Bunları aklında tut sabah içerik düşüneceğiz diyorum. Bir dene bence 🙂 )
- Niye önemli?
Çünkü planlı içerik üretiminde en çok zaman, “yeni konu, yeni fikir” ararken kaybolur. Fikir depon olduğunda, üretim aşamasında “Ne anlatacağım?” derdinden kurtulursun.
Ne yapabilirsin? (Challenge):
Bu hafta “Fikir Deponu” hazırla ve aktif kullan. Günde en az 1 kez hatırlama alarmı kur, “Aklıma yeni bir şey geldi mi?” diye kendini kontrol et. Bu alarm vaktinde kendine yarım saat ayır ve araştırma yap, gördüklerini not et. Doldurduğun fikirlerden en az 1 tanesini hemen üretime geçir ve paylaş. ERTELERSEN YAPAMAZSIN!
5. İçerik Üretiminde Tekrar Kullanımı Öğren: “Repurpose” Stratejisi
Sürekli yeni içerik üretmeye çalışmak hem zaman hem de enerji bakımından seni yorabilir. Bunun yerine, mevcut içeriklerini yeniden kullanmayı (repurpose) öğrenebilirsin.
- Nasıl yapılır?
- Eski bir blog yazısını Instagram postuna çevirebilirsin
- Instagram’da paylaştığın bir içeriği e-posta bülteninde kullanabilirsin
- Uzun bir videonu kısa Reels’lere, hikâyelere bölebilirsin.
- Bir Youtube videondan Instagram kaydırmalı post çıkarabilirsin.
- Daha önce yaptığın bir kaydırmalı postu bu sefer kısa video yapıp reels ve shorts olarak paylaşabilirsin.
- Neden önemli?
Çünkü her şeyi sıfırdan üretmek yerine, elindeki içeriklerden farklı formatlar çıkarırsan, aynı emeği daha geniş kitlelere ulaştırmış olursun. Merak etme çoğu kişi kendi yayınladığı eski içerikleri bile hatırlamıyor. Seninkinin de tekrar olduğunu fark etmezler 🙂
Ne yapabilirsin? (Challenge):
Bu hafta eski içeriklerinden birini seç, onu farklı bir formatta yeniden paylaş. Örneğin geçen ay yazdığın bir yazıyı şimdi görselli bir post haline getir veya bir videoyu kısa kliplere böl.
Geçen ay ürettiğin bir içeriği al, yeniden yorumla ve farklı formatta tekrar paylaş. Performansı gözlemlemeyi unutma!
6. Kendine İyi Bak, Çünkü Tükenmişsen Verimlilik de Olamıyor. Öncelik “SEN”
Son ve belki de en önemli madde. İçerik üretimi bir maraton, kısa mesafe koşusu değil. Sürekli iyi işler çıkarmak istiyorsan, zihnini ve bedenini de iyi beslemelisin. Gerekirse az ve öz olsun ama kendini hırpalamadan.
- Neler yapabilirsin?
- Beslenmene ve uykuna dikkat et. Uykusuz bir beyinle hem üretim hem yaratıcılık yavaşlar. Güvendiğin ve bu alanda çalışanlardan destek almak iyi gelebilir.
- Gün içinde minik yürüyüşler, biraz egzersiz çok şey değiştirir. Ben 1 aydır her sabah 07:00-08:00 arası yürüyorum. Tüm günümün daha verimli ve açık zihinli geçtiğini hissetmeye başladım.
- Belli aralıklarla sosyal medyadan uzak durup kendine “dijital detox” zamanları yarat. Bu, yeniden şarj olmak demek. Dinlemediysen Dijital Detoks podcastimi dinlemeni tavsiye ederim. [HEMEN BURADAN DİNLEYEBİLİRSİN.]
- Neden önemli?
Çünkü zihnin sürekli stres altındaysa ne yapsan verimli olmaz. Kendini suçlamak yerine düzenli mola verip enerjini tazelemelisin. Ben PAZAR günlerimi tamamen böyle geçiriyorum. Evimi temizliyorum, ailemle vakit geçiriyorum, kitaplarımı ve dergilerimi okuyorum, bir mum yakıp cilt bakımı yapıp film izliyorum.. Sen de kendine bir gün HEDİYE et lütfen <3
Ne yapabilirsin? (Challenge):
Bu hafta kendine en az 2 saatlik bir “offline” zaman dilimi ayır. Telefonu uçak moduna al, sadece kendinle baş başa kal. Yürüyüş yap, kitap oku ya da hiç hareket etmeden sadece düşün. Bu yenilenmeyi hissettiğinde ne kadar daha enerjik içerikler ürettiğini göreceksin.
Dijital Detoks gününe girmeden takipçilerinle hikayende “dinlenme gününde” olduğu paylaş ki seni merak etmesinler. Hem onlara da ilham olursun. Paylaşırken beni de etiketlemeyi unutma 🙂
Verimli Çalışmak İçin Süreçlerini Daima Geliştir
İçerik üretmek bir maraton, bu yüzden zamanını akıllıca kullanmalısın. Başarılı içerik üreticileri plansız çalışmaz, sistemlerini kurar ve süreçlerini sürekli geliştirir. Planlamadan anlık yapıyorum ve başarılı oluyorum diyenlere inanmanı istemem. Belki 3-5 senenin sonunda kitlesini bulmuş ve büyümüş biri için bu doğru olabilir; ama yolun başında olanlar için bu yıpratıcı ve yavaşlatıcı olacak. O nedenle en az 1 sene planlı ve aktif olmayı kendine görev edinmelisin.
Kendine özel üretim sürecini iyileştirmek için şu soruları kendine sorabilirsin:
- İçerik üretimime daha fazla sistem katabilir miyim?
- Hangi saatlerde daha verimli çalışıyorum?
- İçeriklerimi tekrar nasıl kullanabilirim?
Bu hafta bu sorulara cevap ver ve bir sonraki haftanı daha organize planla!
İşlerimi Kolaylaştıran Günlük Çalışma Planım: Eisenhower Matrisi BURADAN ÜCRETSİZ İNDİREBİLİRSİN
Bu Haftaki GÖREVLERİNE tekrar bakalım:
- Haftanın bir gününü “içerik üretim günü” olarak belirle ve en az 3 içeriği aynı gün üret.
- Bloklama tekniğini veya sana iyi gelen başka birini uygula ve üretkenliğini gözlemle.
- İçerik fikirlerini düzenlemek için bir “İlham Panosu-Fikir Deposu” oluştur.
Özetleyelim:
Bu haftaki odağımız şuydu:
“Daha az stres, daha çok içerik.”
“Less stress, more content.”
- Toplu içerik (Batching) tekniğiyle aynı tür işlere blok zaman ayır.
- İçerik takvimi oluştur, planla.
- Odak blokları (Pomodoro) ile çalış, kısa aralar ver.
- Fikir Deposu oluştur, ilhamı kaçırma.
- Repurpose yap: Eski içeriklerini farklı formatlarda yeniden değerlendir.
- Kendine iyi bak, tükenmeden üret.
Eğer bu bülteni faydalı bulduysan arkadaşlarınla da paylaşabilirsin.
Ödevlerini sosyal medyada #SedaGokceileDisiplinliÜretim etiketiyle göstererek beni etiketleyebilirsin. Merakla takip ediyor olacağım! <3
Gelecek Hafta Bültende Neler Var?
Bir sonraki bültende, “Kendi Topluluğunu Nasıl İnşa Edersin?” konusuna odaklanacağız. İçerik üretmek kadar takipçilerinle sağlam bir bağ kurmak da çok önemli, değil mi? İ
şte bunun ipuçlarını paylaşacağım.
Mail kutunu kontrol etmeyi unutma!
Bol verimli, keyifli ve enerjik bir hafta diliyorum!
Sevgiler,
Seda Gökçe.
(Kahvem hazır, varsa soruların veya paylaşımların için beni etiketlemeyi, Dm veya mail atmayı unutma! Sosyal medya linklerim hemen aşağıda. ☕️)
3 Şubat 2025
👻 İçeriklerin Görünmez mi Kalıyor?
5 GÖREV: İçeriklerinin Performansını Nasıl Artırırsın?
Merhaba!
Nasılsın?
Geçen haftadan beri nasıl gidiyor? Sabah rutinlerini oturtabildin mi?
İçerik planına sadık kalabiliyor musun?
Eğer her şey tıkır tıkır işliyorsa harikasın!
Ama eğer biraz tökezlediysen de hiç dert etme, bu işin doğasında var.
Her şey mükemmel olmak zorunda değil, önemli olan küçük de olsa bir adım atmaya devam etmek.
Bu hafta, hepimizin kafasını kurcalayan bir konuyu ele alacağız: İçeriklerimi nasıl daha etkili hale getirebilirim?
Bir içerik ürettin, güzel görseller seçtin, belki birkaç yorum geldi ama daha fazlasını istiyorsun, değil mi? O zaman gel, bu hafta içeriğini bir üst seviyeye çıkaracak birkaç stratejiyi birlikte gözden geçirelim.
Her içerik üretmek dendiğinde ekrana şöyle baktığını tahmin edebiliyorum ama endişelenme 😄
Çayını-kahveni bir de not defterini aldıysan okumaya devam edebilirsin. 5-6 dakikanı alacağım sadece ☕️☺️
1. İçeriğin Görünürlüğünü Artırmak İçin Başlık Gücünü Kullanmalısın
İçeriğin ne kadar harika olursa olsun, eğer doğru bir başlık atmadıysan insanların dikkatini çekmek zor olabiliyor. Çünkü sosyal medyada her şeye saniyeler içinde karar veriliyor.
Başlık yazarken şu formülü kullanabilirsin:
- Merak uyandırmak: Kimse Bahsetmiyor Ama Bu Yöntem İşe Yarıyor!
- Sorular sormak: Gerçekten Doğru Beslendiğini Düşünüyor musun?
- Eyleme teşvik etmek: Benim İyi Hissetmemi Sağlayan Bu Rutini Hemen Denemelisin
Ne yapabilirsin?
Challenge:
- Önümüzdeki hafta paylaşacağın her içeriğin başlığını önceden yazmanı istiyorum. En az 3 farklı versiyon oluştur ve sonra en iyisini seç, içeriğini hazırla 🙂
- Analiz etmeyi unutma. 1 hafta başlıklarını dene. Hangi başlık daha fazla etkileşim alıyor? Bunu not etmeni istiyorum çünkü sonraki haftalar için de kullanabilirsin.
Daha önce paylaştığın bir içeriği, bu hafta başlığını değiştirerek yeniden paylaş. Başlığı değiştirdiğinde etkileşim farkını gözlemle ve mutlaka benimle paylaş 🙂
2. İçerik Formatlarını Çeşitlendirmelisin
Dürüst olalım, sürekli aynı formatta içerik paylaşmak bir süre sonra sıkıcı hale geliyor -ve izlemek de tabii-.
Tıpkı senin gibi kitlen de bunu hissediyor.
O yüzden formatları çeşitlendirmek hem senin üretim motivasyonunu artırır hem de kitleni canlı tutar.
Farklı format denemeleri için önerilerim;
- 10-30 Saniye Arası Reels / Kısa Videolar: Hareketli, dinamik içerikler her zaman daha fazla etkileşim alıyor. Her ne kadar uzun içerikler senesi denilse de insanlar bir kere kısa içeriğe alıştırıldı. Bu nedenle bir anda sayfanı 3 dakikalık içeriklerle doldurmana gerek yok. Kısa formatlar da hala çalışır.
- Karusel (Kaydırmalı) Paylaşımlar: Adım adım anlatımlı içerikler, kitleni içine çeker. Hatırlarsan YouTube kanalımda sürekli etkileşim getiren Evergreen içeriklerden bahsetmiştim. İşte Kaydırmalı gönderiler de tam olarak bu işe yarıyor.
- Storylerde Anketler ve Etkileşimli Sorular: Kitleni işin içine dahil et! Onların fikrini sor, çünkü herkes konuşulmayı sever. Sadece reels yapmaya odaklamanı istemiyorum. Akışını hızlıca doldurmak için storyleri boş bırakmamalısın. Gerekirse 3 günde 1 tane reels olsun ama her gün hikayelerde etkileşimli bir şeyler olsun.
- Canlı Yayınlar: Daha samimi bir bağ kurmak için harika bir fırsattır. Canlı yayınların modası geçti diyenleri duymazdan gel. İster sosyal medya hesaplarında yap istersen de kapalı gruplarla. Önemli olan ayda 1 tane bile olsa canlı sohbet yaparak kitlenle bağ kurman -hele ki yolun başındayken-.
Ne yapabilirsin?
Challenge:
Bu hafta planına en az iki farklı formatta içerik eklemeni istiyorum. Mesela bir kaydırmalı post hazırla bir de Reels çek. Storylerinde de anket yapmayı deneyebilirsin.
Yine daha önce paylaştığın bir içeriği farklı bir formatta paylaşmayı dene ve hangisinin daha iyi performans gösterdiğini analiz et. Diyelim ki aylar önce bir konuda reels yaptın ama pek de izlenmedi; şimdi aynı konuyu tekrar değerlendir ve bu sefer kaydırmalı post olarak yayınla.
3. Doğru Anda, Doğru Kitleyle Buluşmalısın
İçeriğin harika olabilir, ama yanlış zamanda paylaşırsan o içeriğin kıymeti bilinmez. Paylaşım saatlerini ve günlerini stratejik olarak planlamak çok önemli.
Bunun için sağda solda paylaşılan arkası boş paylaşım saatlerini takip etmene gerek yok. Kitleni gözlemlesen ve tanısan da bu saatleri bulabilirsin.
Nasıl belirleyeceksin?
- Sosyal medya hesaplarının istatistiklerini inceleyebilirsin, kitlen en çok hangi gün/saat online? Bu çok standarttır ama başlangıçta sana fikir verir.
- Küçük testler yapmalısın. İşte en garanti yol budur. İçeriklerini farklı saatlerde paylaşarak etkileşim farkını gözlemlemelisin ve not almalısın.
Ne yapabilirsin?
Challenge:
Bir hafta boyunca farklı gün ve saatlerde içerik paylaşarak, kitlenin en çok hangi zamanda aktif olduğunu keşfet. Diyelim ki senin kitlen genç yetişkin beyaz yakalar. Onlar gibi düşünerek onlara uygun saatleri kullanabilirsin.
Sabah 09:00, öğlen 12:30, akşam 18:00 gibi. Ve sonraki hafta farklı saatleri denemelisin. Sabah 11:00, öğlen 14:00, akşam 21:00 gibi. Böyle yaparak en doğru zamanı bulacaksın.
Bir içeriğini sabah erken saatlerde, diğerini akşam saatlerinde paylaş ve farkı gözlemle. En verimli zamanını bul! Mutlaka not defterine gün-saat olarak yazmayı unutma.
4. Kitlenle Bağ Kurmalısın (Klişe ama Doğru) Sorular Sor, Etkileşim Sağla, Konuş-Konuştur
Paylaşımlar sadece “bilgi vermek” için değil, aynı zamanda bağ kurmak içindir. İnsanlar kendi fikirlerini ifade etmek, bir topluluğun parçası olmak ister.
Nasıl bağ kurarsın?
- Sorular sorarak takipçilerini konuşmaya dahil etmelisin. Cevap vermiyorlar diye pes etme, istikrarla devam et. Elbet bir gün konuşacaklar.
- Kendi hikayelerini paylaş, çünkü samimiyet bağ kurmanın en güçlü yolu. Bilgiyi kitap gibi vermek yerine deneyimlerinle harmanla.
- İnsanların yorumlarına gerçek bir samimiyetle cevap ver. Mümkünse robot otomasyonlar kullanma. Vakit buldukça kendin cevap ver ki senin sahte olduğunu düşünmesinler.
Ne yapabilirsin?
Challenge:
Bu hafta içeriklerinin altına kitleni harekete geçirecek sorular ekleyebilirsin. Örneğin:
- Bu konuda sen ne düşünüyorsun?
- Senin için en büyük zorluk neydi?
- Bu konuda bize bir önerin var mı?
- Müşterimin başına gelen olayı sen yaşasan, ne tepki verirdin?
En az 3 paylaşımında kitlene soru sor ve gelen cevaplara içtenlikle yanıt ver. İnsanların ilgisini nasıl çektiğini görmeni istiyorum. Haftalık içeriklerinde bu dönüşüm amacını dengeli kullanmalısın. 3 gün yorum istediysen, 2 gün kaydettir, 2 gün paylaştır.
5. İçerik Üretirken “Analiz & İyileştirme” Rutini Oluşturmalısın
Hep aynı hataları yapmamak için içeriğini analiz etmelisin. Sosyal medya hesaplarının yöneticisi de uzmanı da influencerı da sensin. Ve bunu senin için senden başkası yapmayacak. Önünü görebilmek için doğru şekilde ve zamanında analizler yapmalısın.
- Performansı gözden geçir: Hangi içerik daha çok etkileşim aldı? Bunu yaparken tek tek her şeye dikkat etmelisin. Hangisi daha çok kaydedildi, neleri daha çok paylaşmışlar, hangi soruna daha fazla cevap vermişler, hikayelerinde en çok nelere tepki vermişler. Her detay burada çok önemli.
- Neleri iyileştirebilirsin?: Görseller, metin uzunluğu, başlık gibi unsurları gözden geçir. Eğer metinlerin okunmayacak kadar uzunsa daha kısa yazmalısın. Reelslarının istatistiklerinde izlenme oranı düşükse uzun videolarını kısaltabilir; kısa videolarını uzatabilirsin. Konuştuğun videoları daha çok kaydetmişlerse sonraki hafta onları artırabilirsin. Kaydırmalı postlarını az okuyorlarsa belki de fazla uzun yazıyorsun, kısaltabilirsin.
- Bunları Düzenli Yap: Haftalık bir analiz günü belirle -mesela benimki Cuma-. O belirlediğin gün geçmiş haftalardaki her şeyi analiz et ve sonraki haftanı buna göre planla. Her şey daha iyi çalışacak, göreceksin.
Ne yapabilirsin?
Challenge:
Bu hafta her paylaşımın için bir performans değerlendirme tablosu oluştur. Bu çok basit bir excel tablosu da olabilir, deftere çizeceğin yan yana dört sütun da. Yorum, beğeni, kaydetme oranlarını yaz ve bir sonraki içerikte neleri geliştirebileceğine karar ver.
Sen de benim gibi Cuma günü kendine 30 dakika ayır ve haftalık içerik performansını gözden geçir. Sonra kendine 3 iyileştirme hedefi koy! Bana da haber vermeyi unutma 🙂
Özetleyelim:
Daha akıllıca içerikler üretmek İçin…
İçerik üretmek sadece paylaşmakla bitmiyor, geliştirmek ve iyileştirmek için bir plan yapmak şart. Bu hafta odaklanacağın konu şu olsun: Daha akıllıca içerik üretmek.
Bu sorular üzerinde düşünmeni istiyorum:
- İçeriklerimde gerçekten kitlenin ihtiyacına mı odaklanıyorum?
- Daha etkili başlıklar yazmak için neler yapabilirim?
- Hangi gün/saatlerde içerik paylaşmak benim için en etkili olur?
- Etkileşimleri artırmak için neler denemeliyim?
Yukarıda detaylandırdığım, bu hafta sana verdiğim 3 görevim var:
- İçerik başlıklarını yeniden gözden geçir, etkili hale getir.
- Farklı formatları dene ve kitlenin tepkisini analiz et.
- Kendi analiz tablonu oluştur ve içeriklerinin performansını takip et.
Bu bülteni faydalı bulduysan arkadaşlarınla paylaşabilirsin.
Ve sosyal medyada #SedaGokceileDisiplinliÜretim etiketiyle paylaşarak ödevlerini tamamladığını bana gösterebilirsin! 😊
Bir sonraki hafta neler var Seda dersen?
Gelecek hafta, “İçerik Üretiminde Kendi Verimliliğini Nasıl Artırabilirsin?” konusuna odaklanacağız.
Zamanını daha verimli kullanmak, daha az stresle daha çok içerik üretmek için bazı süper pratik yöntemleri paylaşacağım.
O yüzden mail kutunu takip etmeyi unutma! 😊
Bol üretimli ve keyifli bir hafta diliyorum!
Sevgiler,
Seda Gökçe.
(Kahvem hazır, varsa sorularını ya da paylaşımlarında beni etiketlemeni bekliyorum. Sosyal medya linklerim hemen aşağıda :))
27 Ocak 2025
🫰🏻TRENDLERLE DEĞİL, DİSİPLİNLE ÜRETMEK
Merhaba Sevgili Okur Dostum,
Nasılsın?
Umarım yeni haftaya güzel bir enerjiyle başlıyorsundur.
İçerik üretmeye çabalayan, emeğini ve bilgisini dijitalde göstererek müşteri kazanmaya çabalayan bizleri düşününce gözümün önüne şöyle bir sahne geliyor:
Pazartesi sabahı uyanıyorsun, telefonunu eline alıyorsun ve bir sürü “yapılacaklar” listesi gözünün önünde sıralanıyor. Belki de “Of, hangisinden başlasam?” diye iç geçiriyorsun. Belki de amaçsızca güne başladığını düşünüyor ve uyanmak istemiyorsun.
İçimden bir ses diyor ki: “Yalnız değilsin!”
Hepimiz bu duyguyu yaşıyoruz diyenler şimdi minik bir tebessüm etsin de sayımızı bilelim ☺️
Hepimiz elbette benzer duyguyu yaşıyoruz ama aradaki farkı yaratan şey, harekete geçip geçmemek.
Bu hafta bültende biraz sohbet etmek, biraz da disiplinli olmaktan bahsetmek istiyorum.
Bu hafta bültende duymanı istediklerim TRENDLERLE DEĞİL, DİSİPLİNLE ÜRETMEK VE KENDİ YOLUNDA YÜRÜMEK ☘️
Çünkü bence disiplin, sıkıcı bir öğretmen sesiyle anlatılmak yerine, sohbet havasında paylaşılınca daha bir kolay anlaşılıyor. Ben de kendi hayatımdan kesitlerle seni motive etmeye çalışacağım.
Akşam için çayın-kahven elindeyse (ben sade Türk kahvemi aldım☕️) anlatmaya başlıyorum 👩🏻💻
SÖZ VERİYORUM, OKURKEN SIKILMAYACAKSIN VE SADECE 7 ila 9 DAKİKANI ALACAK 🍀
Disiplin Seni Özgürleştirir!
Bir gün şöyle bir söz duymuştum: “Disiplin, seni özgürleştirir.”
Başta biraz çelişkili gibi gelmişti. Disiplin deyince genelde sıkıcı kurallar, boğucu yapılacaklar listesi akla geliyor. Ama inanın bana, disiplin bence özgürleştirici bir şey. Nasıl mı?
- Belirsizliği ortadan kaldırır: “Ne yapmalıyım?” sorusuna sürekli cevap aramazsın. Planlıysan, sırada ne olduğunu bilirsin.
- Zihnimizi rahatlatır: Karar yorgunluğu diye bir gerçek var. Her seferinde “Şimdi ne yapsam?” diye düşünüp stres olmuyorsun.
- Önceliklerine sadık kalırsın: Kendine özel kuralların olunca, seni yoldan çıkaracak şeylere daha az “evet” diyorsun.
Dolayısıyla, disiplin diyince aklına “kısıtlanmış olmak” yerine, “kendi kurallarını koymak” gelsin.
Benim Disipline Olma Yöntemlerimi Konuşalım
Kişisel Ritüellerim ve Sevdiğim Küçük Adımlar
Şimdi biraz kendi yöntemlerimden bahsedeyim. Umarım işine yarar, ilham olur.
a) Sabah Ritüeli Şart
-En Azından Benim Gibi Evde Çalışmaya Çalışanlar İçin 🙂 –
Sabahları erken uyanmayı, ufak da olsa bir yürüyüş yapmayı ve kahvemi içerken bir önceki gün ne yaptığımı gözden geçirmeyi seviyorum.
Sabah ilk iş “Hedefim nedir?” sorusuna cevap verince, bütün günün ruhu değişiyor.
Amacımı biliyorum ve yataktan kalkmak için bir çabam oluyor.
- Örneğin, Pazartesi sabahları kahvemi alıp bir “Hafta Planlaması” yapıyorum. Hangi gün hangi içeriği üreteceğim? Hangi işleri mutlaka tamamlamam gerekiyor?
Bunu yazmadan güne başlamıyorum.
Bunu Pazar günü yapmayı sevenler de olabilir ama ben Pazar tatilinden sonra daha dingin bir zihinle yapmayı daha çok sevdim.
b) ‘Altın Saatlerimi’ Keşfettim
Benim için sabah 7-10 arası mükemmel odaklandığım bir dilim. Sen belki geceleri daha verimlisin. Bu saat dilimini bulmak çok önemli. Bir saat bile olsa, o zaman diliminde telefonuna bildirim gelmesin, sosyal medyayı kapat ve sadece yapman gereken işe odaklan.
Bir de komşunun çocukları çığlık atmasın mümkünse 🙂
- Diyelim içerik üreteceksin; Altın Saat dediğin bu dilimi sadece yazmaya, kaydetmeye veya tasarlamaya ayır. En çok odaklanmakta zorlandığın şeyi bu saat dilimine koy.
c) Görevleri Küçültme Stratejisi
Büyük bir hedef gözümü korkutur. Örneğin, bir haftada dört video çekeceğim diyorsam kesin çekemem. O nedenle bunu parçalara bölerim:
- Gün: Konu araştırması ve senaryo taslağı
- Gün: Video çekimleri
- Gün: Montajlar
- Gün: Yayın ve tanıtım
Böylece her gün ufak ama net bir hedefim olur. “Bugün ne yapacağım?” diye düşünmem, zaten yazdığım plana bakarım. Eğer montajı senin için yapacak birileri varsa benden şanslısın 🙂
d) Kendime Geri Bildirim Verme
Her günün sonunda ya da haftanın sonunda mini bir değerlendirme yaparım. “Neleri yetiştirdim, neleri yetiştiremedim, neden?” Bu değerlendirme aslında bir sonraki haftamı iyileştiriyor. Başarılı olamadığım konularda “Nerede tıkandım?” diye sorarım. Hatalardan ders çıkarmak bizi geliştirir.
Hafta Boyunca İçerik Üretmeyi Öğrenmek
Dijital dünyada fark yaratmak istiyorsan, tutarlı içerik üretimi altın kural. Pek çok insan “İlham gelmedi” diye bekliyor ama içerik üretimi gerçekten alışkanlık işidir. İlham da öyle bir gelir bir gider ona çok güvenmemek lazım 🙂
İşimizi İLHAM efendiye bırakmadan biz şunları yapabiliriz
- İçerik Tema Listesi Oluşturmak
- Pazartesi: Eğitim/öğretici bir içerik
- Çarşamba: İlham veren bir hikaye veya anı
- Cuma: Güncel trendlere dair kısa bir yorum veya eğlenceli paylaşım
Bu listeyi sevmezsen, kendine uygun başka bir dizi bulabilirsin. Önemli olan, düzen. Sektörüne ve işine uygun olacak şekilde düzenleyebilirsin.
- 60 Dakikalık Üretim Blokları Yapmak
- Sessiz, dikkatin dağılmayacağı bir ortamda 60 dakika boyunca sadece içerik üretimine odaklan.
- Sonra 10-15 dakika mola ver. Dışarı çık, yürüyüş yap, su iç.
- Sonra tekrar 60 dakika blok.
Bu yöntem, beynini belli bir zaman diliminde sadece bir şeye odaklamak için eğitir. Ben demiyorum bilimsel araştırmalar diyor, bloklar halinde çalışma üzerine yapılan araştırmaları okuyabilirsin 🙂
- Mini Görevler Belirlemek ve Kutucukları Tiklemek
- Bir blog yazısı yazman gerekiyorsa, önce başlığını belirle, sonra alt başlıkları aç, sonra giriş bölümünü yaz.
- Her mini görevi bitirince yanına “tik” koy. O his var ya, harika bir motivasyon kaynağı. Beynimiz içeride “bir işe yaradım” hissiyle dans ediyor kesin öyle zamanlarda 🙂
- Geri Bildirim Alma Rutinleri Kurmak
- Oluşturduğun taslağı güvendiğin bir arkadaşa gönder. Eşin de olur, annen de fark etmez. Birlikte mentorluk çalışıyorsak bana da gönderebilirsin 🙂
- Soru sor, yorum iste.
- Bu sana farklı bakış açıları kazandıracak. Ayrıca “paylaşma” eylemi, seni üretmek için sorumlu hissettirir.
Basit ama Etkili Bir Yol Haritası
Kendi İş Planını Yapmak
Sadece içerik değil, iş planı da yapman gerek, biliyorsun.
Kimimiz freelance çalışıyoruz, kimimiz küçük bir işletme yönetiyoruz veya yeni bir proje fikrimiz var. Şöyle başlayabilirsin;
- Hedeflerini Yaz:
- “Bir ay içinde e-posta listemi 100 kişi artırmak istiyorum.”
- “İki haftada bir yeni bir ürün/hizmet fikri test edeceğim.”
- Gereken Adımları Listele:
- Bu hedefe ulaşmak için hangi adımları atman lazım? Adım adım yaz.
- Bunları haftalara bölüştür.
- Zaman Blokları Belirle:
- Her hafta hangi gün, hangi iş için zaman ayıracaksın?
- Mesela Salı-Perşembe günleri yeni müşteri adaylarıyla görüşmek veya Çarşambaları içerik üretimine yoğunlaşmak için ayırabilirsin.
- Ölç & Değerlendir:
- Hedeflerine ne kadar yaklaştın? Neyi daha iyi yapabilirsin?
- Belki dijital pazarlama kanallarını gözden geçirirsin, belki de iş birlikleri kurmanın yollarını ararsın.
Bu yöntem, kafandaki fikirleri somut bir hale getirir. “İstiyorum ama nasıl?” diyenler için birebir.
Bu Haftaki Challenge ile Harekete Geçme Zamanı 🤓
Şimdi gelelim işin eğlenceli kısmına.
Seni biraz harekete geçmeye davet ediyorum 🙂
✅Kendi Sabah ya da Akşam Ritüelini Seç (Pazartesi)
- Belki 10 dakikalık bir yürüyüş, belki bir kahve eşliğinde “Bugün neler yapmak istiyorum?” listesi hazırlama.
- Yarından itibaren 5 gün boyunca her sabah bu ritüeli uygula.
✅3 Günlük İçerik Üretim Planı Yap (Salı)
- Hangi gün, hangi saatte ne üreteceksin? Yaz. Takvimine ekle.
- Başlığını ve konunu önceden belirle ki ekrana boş boş bakma.
✅Küçük Bir İlerleme Günlüğü Tut (Tüm Hafta)
- Güne başlarken ne yapmak istediğini yaz. Günün sonunda ne kadarını başardın, neden/niye başaramadın?
- 5 gün sonra kendi ilerlemeni göreceksin. Belki ufak bir kutlama bile yaparsın!
✅Sosyal Medyada Taahhütte Bulun (Çarşamba)
- “Bu hafta #DisiplinliÜretim ile içeriğimi aksatmıyorum!” diyerek bir paylaşım yapabilirsin. ( Bu tabi de şimdi buldum, bizim üretim mottomuz da olabilir artık 🙂 )
- Kendini kamuya açık şekilde sorumlu hissetmek, motivasyonunu artırır.
Bir Sonraki Bültende Ne Var?
Merak ediyorsundur:
“Tamam Seda, bu hafta disipline girdik, içerik üretiyoruz. Peki ya sırada ne var?”
- Gelecek hafta, “İçeriklerin Performansını Nasıl Artırırsın?” başlığında görüşeceğiz. Etkili başlık yazmaktan kitlenle gerçekten etkileşime geçmeye kadar pek çok püf noktayı paylaşacağım.
- Ayrıca seni yeni bir challange da bekliyor olacak ,:)
O yüzden mail kutunu takip et, sakın kaçırma!
Sana Son Sözüm (şimdilik 🙂 )
📌 Küçük Adımlarından, Büyük Farklar Çıkacak!
Bugün büyük hedeflere ulaşmak için büyük adımlar atmak zorunda değilsin. Küçük ama tutarlı adımlar, uzun vadede kocaman farklar yaratır. Yılın bitmesi için önümüzdeki koskoca 11 ay var 🙂
Disiplin, işte tam da bu noktada bize el sallıyor.
Sana kural koymak için değil, özgür olman için bir yol açıyor. Tıpkı MARKANI ÖZGÜR BIRAK mottomuz gibi 🙂
Hadi bakalım, şimdi harekete geç, ben de içerik takvimimin başına geçiyorum.
Senin için yeni bir şeyler araştırmam lazım. 👩🏻💻
Sen de Liste yap, adım at ve kendini kutlamayı da ihmal etme.
Canın sıkılırsa hatırla, ben buradayım ve bu yolda birlikte yürüyoruz.🫂
Bu bülteni faydalı bulduysan, arkadaşlarınla paylaşmayı ya da sosyal medyada duyurmayı unutma. Soruların, düşüncelerin varsa cevaplamaya her zaman hazırım.
Bol üretimli, disiplini yüksek bir hafta diliyorum 💚
Sevgiler,
Seda Gökçe
(Kahvem hazır, varsa sorularını ya da paylaşımlarında beni etiketlemeni bekliyorum. Sosyal medya linklerim hemen aşağıda :))
19 Aralık 2024
2025'de Instagram Bizden Ne Bekliyor?
|
Instagram algoritması hakkında kafan karışık mı? |
Emin ol, yalnız değilsin! |
Instagram algoritmasını “anlamak” bazen Indiana Jones’un kayıp hazinesini bulmaya çalışmak gibi hissettirebiliyor, biliyorum 🙂 |
2025’te Instagram’da kişisel markanı, küçük işletmeni ya da freelance kariyerini büyütmek için nelerin değişeceğini, algoritmanın nelere dikkat edeceğini biraz konuşalım istedim. |
Bunu “sosyal medya gurusu” gibi değil, senin işini gerçekten önemseyen bir arkadaşın olarak yazacağım. Kahveni kap, Instagramın geleceğine giriş yapalım! ☕🚀 |
1️⃣ Beğeni ve Takipçi Sayısı “Ego Ölçüsü” Olacak (Üzgünüm, Ama Doğru) |
Evet, beğeni ve takipçi sayısı Instagram’daki “sosyal kanıt” göstergelerinden biri olmaya devam edecek. Ama işin aslı şu: 2025’te markalar da Instagram algoritması da bunlara eskisi kadar takılmayacak. |
Önemli olan içeriğinin izlenme süresi, paylaşılma oranı, yorumlarda başlattığın sohbetler ve DM’de kurduğun bağlar. |
👉 Algoritma için önemi: Instagram, insanları ekranda daha uzun süre tutan içerikleri öne çıkaracak. Yani izlenme süresi ve içeriklerin paylaşılma oranı birinci sırada. |
👉 Markalar için önemi: Markalar artık sadece büyük takipçi sayısına değil, gerçek etkileşim oranlarına ve kitlenle kurduğun bağa bakıyor. Beğeni sayısı satın alınabiliyor, ama samimi bir topluluk satın alınamıyor! |
Ne Yapmalısın?👉 İzlenme Süresini Uzatmalısın: |
Sürükleyici hikaye anlatımı içeren Reels’ler yap.
Hikayelerinle izleyenleri içerikte “tut.”
Örneğin;“Bir tasarımcı olarak en komik müşteri taleplerini duymaya hazır mısınız? İlk sırada ‘Logoyu biraz daha parlatabilir misiniz?’ geliyor! Devamı için izlemeye devam edin. 😅“ |
Paylaşılabilir İçerik ÜretmelisinEğlenceli, düşündürücü ya da değerli içerik üret ki insanlar seni paylaşsın ve böylece daha çok kişiye ulaşabilirsin. |
Örneğin;“Sabah kahvesiz asla çalışamam diyenler el kaldırsın! ☕🙋♀️ Hatta en sevdiğiniz kahve çeşidini yorumlara bırakın, belki DM’den küçük bir sürprizle karşılaşırsınız! 😉“ |
2️⃣ Takipçi Olmayanlara Ulaşmak Ana Hedef Olacak |
Instagram, takipçin olmayan kişilere ulaşmanı her zamankinden daha kolay hale getirecek. Çünkü uygulamanın ana hedefi, içeriklerin mümkün olan en geniş kitlelere gösterilmesi. |
👉 Markalar artık yalnızca takipçi sayısına değil, içeriklerinin keşfedilme oranlarına ve organik erişimine bakacak. 10.000 takipçin olup gönderilerin yalnızca 200 kişiye ulaşıyorsa iş birliği şansını azaltabilirsin. Ama 2.000 takipçin olup, gönderilerin 20.000 kişiye ulaşıyorsa, seni ciddi bir iş ortağı olarak göreceklerdir. |
Ne Yapmalısın?👉 Deneme Reels ve Önerilen Gönderileri Avantaja Çevir:Instagram, iyi performans gösteren içeriklerini otomatik olarak daha geniş kitlelere gösterecek. Ama işin sırrı, izleyiciyi ilk 3 saniyede yakalamakta! |
Örneğin;“Henüz bizi takip etmiyor musunuz? Sorun değil, Instagram tanışmamızı uygun buldu! 🎉 Bakalım doğru karar vermiş mi?” |
👉 Samimi ve Eğlenceli Olmalısın:“Kurumsal dil” devri kapandı. İnsanlar gerçek insanları takip etmek istiyor. Kendin ol, içeriğini insana dokunan bir dilde paylaş. |
Örneğin;“Evet, henüz ünlü bir marka değiliz ama kahvemiz hep sıcak, ürünlerimiz şahane ve DM’lere anında cevap veriyoruz. Daha ne olsun? 😎“ |
3️⃣ DM’ler Artık “Satış Yapılan Yer” Değil, “Bağ Kurulan Yer” Olacak |
Instagram CEO’su “DM’ler artık Instagram’ın merkezi” dediğinde şaka yapmıyordu. 2025’te markalar ve iş birlikleri için de DM’den gelen geri bildirimler, kurduğun bağlar ve müşteri memnuniyeti önemli olacak. |
DM’lerden sadece “satış” değil, gerçek bir bağ kurduğunu göstermek markalar için altın değerinde olacak. |
Ne Yapmalısın? |
👉 Müşterilerinle Sohbet Etmelisin;Siparişten sonra teşekkür et, onlara fikrini sor ve önerilerini al. Samimi bir DM, “işletme” değil “arkadaş” izlenimi verir ve markana değer katar. |
Örnek DM kurgusu:“Siparişinizi hazırladık, kargoya veriyoruz! Heyecanla yorumlarınızı bekliyoruz. Bir sorunuz olursa DM’ye yazmanız yeterli! 💌“ |
👉 Markalarla Bağ Kurmalısın:DM, markalarla iş birliği başlatmak için de güçlü bir alan. Ama önce kitlenle organik bir bağ kurduğunu göstermen gerek! |
Örnek İş Birliği Mesajı:“Merhaba! Ürünlerinizi uzun süredir kullanıyorum ve kitlenizle benzer bir hedef kitleye hitap ediyorum. Belki birlikte bir içerik iş birliği yapabiliriz?” |
4️⃣ Samimiyet, Yapay Zekâdan Daha Güçlü Olacak |
Instagram algoritması yapay zekâ destekli olabilir ama samimiyet her zaman algoritmadan daha güçlüdür. Markalar, izlenme süresini artıran hikayelere ve samimi topluluklara yatırım yapacak. |
Ne Yapmalısın?👉 Hikaye Anlatıcısı Olmalısın:Markanla veya kişisel hikayenle ilgili samimi içerikler paylaş. Küçük zaferlerini kutla, hata yaptığında dürüst ol. |
Örnek Paylaşım:“Bu markayı 5 yıl önce mutfak masasında tasarlamaya başladım. İlk siparişim geldiğinde sevinçten ağlamıştım. Şimdi daha büyük bir masamız ve daha büyük hayallerimiz var. “ |
👉 Gerçek Olmalısın:Profesyonel olmak demek sadece kurumsal görünmek demek değildir. İnsanlar doğal, komik ve hata yapan markalara daha çok bağlanıyor! |
Örneğin;“Evden çalışmanın en güzel yanı? Kahve molası süresini kimsenin sorgulamaması. En kötü yanı? Kahve bittiğinde DM’lere yanıt verip markete koşmak! ☕😅“ |
Instagram 2025’te, samimi, eğlenceli ve özgün içerikleri ödüllendiren bir platform olacak. Markalar, iş birlikleri için sıcak ve aktif topluluklara yatırım yapacak. O yüzden içeriklerinde insan dokunuşunu hissettir. Gerçek bağlar, algoritmadan çok daha güçlüdür! |
Ve en önemlisi;Bu yıl da benimle burada birlikte yol aldığın için teşekkürler, iyi ki varsın 💚🎉 Şimdiden Bol Etkileşimli, Harika Bir 2025 Dilerim!Yeni senede de başarılarını benimle paylaşmaya devam et lütfen! 🚀 |
Sevgiler,Seda Gökçe.Markanı Özgür Bırak! |
16 Aralık 2024
😎 İşinde İhtiyacın Olan Tek Şey Biraz Özgüven
Bir iş kurmak, yan gelir yaratmak ya da kendi projeni büyütmek… |
Bazen sanki dev bir dağı tırmanıyormuşsun gibi geliyor olabilir. Oysa başarıya ulaşmak çoğu zaman Everest’e tırmanmak değil, her gün küçük ama kararlı adımlar atmaktır. |
Bu adımları atabilmenin ilk şartı mı? |
Kendine inanmak. 😎 |
Evet, pazarlama planları, sosyal medya stratejileri, müşteri bulma telaşı… |
Bunlar iş dünyasının vazgeçilmezleri.Ama en önemli araçlarını unutma: Özgüvenin ve cesaretin. |
Sana inanıyorum! Peki, sen kendine inanıyor musun? |
Özgüven = İşinde Yükseliş
Özgüven bir girişimcinin gizli süper gücü gibidir. Çünkü: |
✔ Cesur kararlar alırsın. Riskler gözüne daha küçük görünür. |
Ama özgüven sabah uyandığında birdenbire beliren bir şey değil. |
İnşa edilir. Tıpkı işini adım adım büyütmen gibi… |
Özgüvenini Güçlendirecek 3 Kolay Alışkanlıktan Bahsedelim;
🎯 Küçük Başarılarını Kutlamak |
🎯 Yeni Bir Şey Öğrenmek ve Uygulamak |
🎯 Kendini Göstermekten Çekinmemelisin |
Bu Haftanın Meydan Okumasını Veriyorum 🙂
Bir süredir ertelediğin o “zor” adımı düşün. |
Sonuç ne olursa olsun, harekete geçtiğin için kendinle gurur duyacaksın. |
Cesaret göster. Kazanırsan harika! |
Benden Sana Hediyeler 💚
İşini büyütmek, pazarlamada daha etkili olmak ve hedeflerine emin adımlarla ilerlemek için ücretsiz e-kitaplarımı incelemeni isterim.Her biri pratik ipuçları, adım adım uygulama önerileri ve gerçek hikayelerle dolu. |
👉 E-kitaplara ulaşmak için buraya tıklayabilirsin: E-Kitapları Keşfet |
Küçük bir adım bile, büyük bir değişimin ilk kıvılcımı olabilir. |
Kendine inan, cesur ol ve harekete geç. Sen yapabilirsin, yapabiliriz! 🚀 |
Sevgiler.Güzel bir hafta diliyorum,Seda Gökçe. |
12 Aralık 2024
İnsanlar Sana Nasıl Hayır Diyemez?
Merhaba Sevgili Okur Dostum,
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
9 Aralık 2024
Müşteri Çekmek İstiyorsan, Güvenli Limandan Ayrılmalısın.
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
“Ya insanlar beni yanlış anlar ya da eleştirir?” diye düşünüp, kendi sesini kısmayı tercih ettiğin oldu mu? Bu daha güvenli geliyor, değil mi? “Aman kimseyi rahatsız etmeyeyim, herkes beni sevsin, kötü yorum gelmesin, ağzımızın tadı bozulmasın…” derken aslında farkında olmadan kendini görünmez yapıyor olabilirsin. |
Ama gerçek şu ki: Seni herkesin sevmesine gerek yok. Kimse seni tanımıyorsa, kimse seni sevmeyeceği gibi, seni savunacak ya da değer verecek kimse de olmayacak. |
Russell Brunson’ın dediği gibi: |
“Tarafsız olursanız, kimse sizden nefret etmeyecektir, ancak kimse sizin kim olduğunuzu da bilmeyecektir.” |
Dijital dünyada ne kadar tarafsızsan, o kadar görünmezsin. |
Ben Ne Zaman Sesimi Yükselttim? |
Aslında sesim hep yüksek ve netti. |
Herkesin “Instagram’da büyü, günü kurtaran taktikler uygula” dediği dönemlerde ben alternatif sosyal medya platformlarını, web sitesini ve e-posta bültenini ısrarla anlatmaya devam ettim. Bir yerde büyü ama diğer kanalları da kullan, dedim. |
“Instagram kapanırsa ne olacak?” sorusunu defalarca sordum, kitleme bunun önemini anlattım. Sosyal medyanın tek başına yeterli bir araç olmadığını, markanın ana evi olarak bir web sitesine, e-posta listesine ve çoklu platform stratejisine sahip olmanın önemini anlattım. |
Ve beni dinleyenlerle yoluma devam ettim, mutluyum. |
Sonra ne oldu? |
Maalesef Türkiye’de Instagram kapanınca herkesin emekleri günlerce içeride kaldı. Sadece Instagram’a bel bağlayanlar sessizliğe gömülmek zorunda kaldı. Bunu günlerce eleştirdik, doğru olmadığını savunduk ama maalesef bizden bağımsız bir karara gücümüz de bir yere kadar yetti. Gerisi sessizce bekleyişti. |
Ama diğer tarafta ben de dahil dijital varlıklarını güçlü bir şekilde inşa edenlerse işlerini sürdürmeye devam etti. Maillerde müşterilerine ulaşabildiler, satışları web sitelerinde devam etti, diğer platformlarda içeriklerini üretebildiler. |
Bu süreç bana şunu tekrar hatırlattı: Bir sosyal medya kapanınca işin de kapanmamalı ve ben en başından beri doğru bildiğimi iyi ki savunmuştum! |
Ve ben bunu öncesinden de anlattığım için eleştirildim, iş bilmez oldum ama umursamadan bildiğimi savunmaya devam ettim, edeceğim… |
Ben, kalıcı olanı inşa etmeye, ısrarla anlatmaya ve öğreten olmaya devam edeceğim. Çünkü biliyorum ki platformlar gelip geçer, ama markanın hikayesi, duruşun ve değerlerin kalıcıdır. |
O Nedenle Sen de Kendini Gizleme, Sesini ve Fikrini Yükselt! |
Kendi markanı yaratırken, herkese hitap etmeye çalışma. Bunu yaptığında, hiç kimseye hitap etmemiş olursun. Her insan seninle aynı fikirde olmak zorunda değil. Ama seni anlayan, hikayene bağlanan, fikirlerini savunan gerçek bir topluluk oluşturduğunda, işte o zaman markan gerçekten var olur. |
Herkes bizi sevmek zorunda değil 😉 |
Net bir duruş sergilediğinde, seni gerçekten değerli bulan bir kitle oluşur. |
Senin işini büyütecek olanlar da işte o çılgın hayranların olacak. |
Bu Hafta Sana Küçük Bir Görev Vermek İstiyorum: |
Neye ‘Hayır’ diyorsun? (Markanla bağdaşmayan şeyleri netleştir. İnsanlara kim olmadığını göstermek de önemlidir.)
“_________ yaklaşımıyla iş yapmaya ‘hayır’ diyorum; benim için önemli olan __________ ve __________ değerler sunmaktır.” |
Neyi tutkuyla savunuyorsun? (Tutkun, içeriğinin ruhunu oluşturacak.)
“_________ konusunu tutkuyla savunuyorum, çünkü ___________ ve ___________ yaratmaya inanıyorum.” |
Bir sosyal medya postunda bunu açıkça paylaş! Samimi ol, hikayeni anlat, neyi savunduğunu cesurca söyle. İnsanlar “Ben de öyle hissediyorum!” desinler.
“Benim için ____________, sadece ____________ değil; daha büyük bir etki yaratmak ve insanların hayatlarına ___________ bir şekilde dokunmaktır.” 🚀 |
Dünyada milyonlarca insan ve sonsuz içerik var. |
Ama senin hikayen, duruşun ve samimiyetin seni eşsiz yapıyor. |
İnsanlar seni netliğinle tanıyacak, samimiyetinle bağlanacak ve cesaretinle ilham alacak. Tarafsız alandan çık ve dijital dünyaya gerçek seni göster! |
Bu hafta senin fark edilme haftan olsun! 🚀 |
İçten Not: “Taraf olmaktan korkuyorum” diyorsan, unutma: Kimse “neşeli ama etkisiz” içerikleri hatırlamaz. Bugün farklı bir şey yap. Kendin ol, duruşunu göster. 💥 |
Soruların cevaplarını bana mail olarak atabilirsin, yazışırız 🙂 |
Sevgiler, |
|
28 Kasım 2024
Seni Merak Ettim, Her Şey Yolunda mı?
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Beni tanıyorsun, çünkü 2024 yılı içinde yollarımız bir şekilde kesişti. Belki benden bir mentorluk paketi aldın, belki bir saatlik danışmanlık seansı yaptık, blog yazılarımı okuyarak stratejiler belirledin ya da e-kitaplarımdan birine göz attın – ücretli ya da ücretsiz fark etmez.Seninle bir noktada buluşmuş olmak, bu maili yazarken beni mutlu eden şeylerden biri. 😊 |
Şimdi sende durumlar nedir diye merak ediyorum.Planladığın ya da üzerine konuştuğumuz şeyler ne durumda?İstediğin noktaya ulaşabildin mi?Dijital markanı kurdun mu ya da bir adım attın mı?Yoksa hâlâ “Bir gün başlayacağım” mı diyorsun? |
Biliyorum, hayat çok hızlı ve çoğu zaman öncelik sıralamasında hayallerimiz hep arka plana düşüyor. Ama işte tam da bu yüzden, bu maili sana göndermek istedim.2024’ün sonuna yaklaştığımız şu günlerde, durup bir nefes alalım ve düşünelim: Yıl biterken, hayaline bir adım daha yaklaşmayı istemez misin? |
Ben bugüne kadar yüzlerce insanla bu yola çıktım ve onların hikayeleri bana her seferinde ilham verdi. Kim bilir, belki aşağıdaki hikayelerden biri seni harekete geçirecek: |
Ayşe (bir diyetisyen): “O kadar ertelemiştim ki, ‘Kim bana güvenip diyet programı alır ki?’ diye düşünüyordum. Ama ilk danışanlarımı aldığım an, gerçekten yapabildiğimi gördüm. Şimdi kendi online diyetisyenlik platformum var ve ilk e-kitabımı da çıkardım!”
Burak (bir İngilizce öğretmeni): “Instagram’da sadece birkaç takipçim vardı, büyütmek hayal gibi geliyordu. Ama doğru adımlarla şimdi 10 bin takipçiye ulaştım ve çevrim içi derslerim dolup taşıyor.”
Elif (bir anne-bebek bloggerı): “Blog açmak yıllardır hayalimdi ama vakitsizlikten hep geri planda kalmıştı. Şimdi yazılarımı binlerce kişi okuyor ve markalarla iş birlikleri yapıyorum. İnan bana, başlamak için mükemmel zaman diye bir şey yokmuş!”
Zeynep (bir psikolog): “Online danışmanlık hizmetine geçmek beni çok korkutuyordu. Ya başaramazsam diye endişeleniyordum. Şimdi, her yerden danışan alabiliyorum ve kendi saatlerime göre çalışabiliyorum.”
Gördüğün gibi, bir yerden başlamış olmanın verdiği güç, tüm korkuları unutturuyor. Ve işte tam da bu yüzden sana soruyorum: Şimdi değilse, ne zaman? |
Eğer hala adım atmadıysan, hiçbir şey için geç değil.Dilersen birlikte de bir kez daha konuşabiliriz, yeni bir plan yapabiliriz ve hayalini, markanı özgür bırakabiliriz. |
2025 yılı boyunca dijital markanı büyütmek ya da hayaline ulaşmak için bana ihtiyaç duyarsan, biliyorsun ki yine burada olacağım 🙂Şimdi karar zamanı: Ertelemeyi bırakıp, Yürüyor muyuz? |
Eğer hala kararsızsan ve daha önce aldığın hizmetler yetersiz kaldıysa, seninle görüşmek için sabırsızlanıyorum!Eğer hazırsan ya da sadece sürecini paylaşmak istiyorsan, bana hemen cevap yazabilirsin. |
Sevgiler ve başarı dolu bir yıl dileğiyle,Dijital Mentorun,Seda. |
11 Kasım 2024
Arkadaşlarım acaba ne düşünür?
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Merak ediyorum, sen de pazarlama yaparken “Arkadaşlarım acaba ne düşünür?” kaygısını yaşayanlardan mısın? |
İşini tanıtmak istiyorsun, ancak başkalarının düşünceleri gözünde öyle büyüyor ki bir türlü cesur adımlar atamıyorsun. |
Bu çok tanıdık bir his, değil mi? |
Danışanlarımla konuşurken en sık karşılaştığım konu bu: |
İnsanlar işlerini büyütmek, fikirlerini tanıtmak istiyorlar; ama “ya yargılanırsam” düşüncesi onları geride tutuyor. |
İyi haber şu ki bu kaygıyı yönetmek, hatta tamamen aşmak mümkün. |
Sana, bu “ne derler?” korkusunu yenmek için uygulanabilir 8 adım hazırladım. |
Bu adımlarla kendi yolunda daha özgüvenle ilerleyebilir, pazarlama yaparken çok daha rahat hissedebilirsin. |
1. Kendine Güven
Kendine güven, başkalarının düşüncelerinden bağımsız hareket edebilmenin anahtarı. Bu güveni küçük, somut başarılarla adım adım inşa et. Bugün kendine basit bir pazarlama hedefi koy: İşinle ilgili kısa bir paylaşım yapmak ya da bir potansiyel müşteriyle iletişime geçmek gibi. Bu tür küçük başarılar zamanla özgüvenini artırır ve dışarıdan gelen yorumlara daha az önem vermeni sağlar. |
2. Hedeflerini Netleştir
Tam olarak neyi başarmak istediğini bilmek, dış seslerin seni yoldan çıkarmasını zorlaştırır. Hedeflerini belirle: Beş yıl sonra işinde nerede olmak istiyorsun? Pazarlamayla ulaşmak istediğin spesifik başarı ne? Bu hedefleri netleştirdiğinde, başkalarının düşüncelerine daha az takılır, kendi yolunda emin adımlarla ilerlersin. |
3. Olumsuz Düşünceleri Yapıcı Hale Getir
“Ya başarısız olursam?” veya “Ya beni eleştirirlerse?” gibi olumsuz düşünceler, çoğu zaman seni engeller. Bu düşünceleri “Bu deneyimden ne öğrenebilirim?” gibi yapıcı sorulara dönüştür. Böylece odağını kaygıdan öğrenmeye kaydırır ve adım atmaktan korkmazsın. |
4. Destekleyici Bir Çevre Kur
Etrafında sana güven veren, yargılamadan destekleyen insanlarla çevrili olmak büyük fark yaratır. Eğer böyle bir çevren yoksa, profesyonel ağlara katılmayı, iş dünyası etkinliklerine gitmeyi düşün. Pozitif bir çevre, zor zamanlarda moralini yükseltir ve pazarlama yaparken daha özgür hissetmeni sağlar. |
5. Küçük, Gerçekçi Adımlarla Başla
Büyük hedefler gözünü korkutuyorsa, onları daha küçük adımlara böl. Her gün işin hakkında kısa bir sohbet başlatmak veya haftada bir sosyal medyada paylaşım yapmak gibi basit adımlar, uzun vadede büyük hedeflere ulaşmana yardımcı olur. Küçük adımlar başarması kolaydır ve her biri motivasyonunu taze tutar. |
6. Hataları Ders Olarak Gör
Başarısızlık korkusu seni geride tutan en güçlü engellerden biridir. Ancak hatalar da sürecin doğal bir parçası. Her hata, işini daha iyi yapmanı sağlayacak bir öğretici deneyim sunar. Hatalarını büyüme fırsatları olarak gör; bu seni daha esnek ve cesur kılar. |
7. Kendi Gelişimine Odaklan
Başkalarının ne dediğini kafaya takmamanın en iyi çözümü, kendi gelişimine yatırım yapmaktır. Yeni beceriler edinmek, kendine olan güvenini artırır ve dış eleştirileri daha az önemsemeni sağlar. Her ay bir konuda yeni bir şey öğren, işinle ilgili kitaplar oku veya bir kursa katıl. Kendi gelişimine odaklandıkça, başkalarının düşüncelerine daha az takılırsın. |
8. Hedeflerini ve Düşüncelerini Paylaşmaktan Çekinme
Güvendiğin bir mentor veya arkadaşla hedeflerini paylaş. Konuşmak, içsel kaygılarını hafifletir ve destek almanı sağlar. Ayrıca, geri bildirim almak kendini daha iyi değerlendirmeni sağlar ve pazarlama süreçlerinde daha sağlam adımlar atmana yardımcı olur. |
Yukarıdaki adımlar, kendi yolunu bulmak ve pazarlama yaparken daha cesur hareket edebilmek için seni güçlendirecek.Lütfen Unutma,başkalarının düşüncelerine gereğinden fazla önem vermek sadece seni yavaşlatır. |
Sonuçta, bu senin hikayen; adımlarını da sen belirlemelisin. |
Eğer bu yolda desteğe ihtiyacın olursa biliyorsun..sana yardımcı olmaktan mutluluk duyarım. |
Birlikte, pazarlamanın temellerini basitçe öğrenebilir, |
seni ve işini ön plana çıkaracak adımları planlayabiliriz. |
Bu yolculukta yalnız değilsin; |
cesur adımlar atmak ve işini büyütmek için desteğe ihtiyacın olduğunda buradayım. |
Sevgiler, |
26 Ekim 2024
Kasım’a Özel 4+1 Mentorluk Paketi!
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Kasım’a Özel Mentorluk Kampanyası
Neden Senin İçin Bu Kampanyayı Yaptım?
| |||||||||
18 Ekim 2024
Evden Çalışırken Verimlilik Mücadelesi mi Veriyorsun?
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Evden çalışırken her şey daha kolay olacak diyorduk.Trafik yok, kıyafet derdi yok, ofis gürültüsü yok…Ama gerçekte iş ve özel hayatın arasındaki çizgiler bulanıklaştı,bazen sabah rutini bile kaosa döndü, odaklanmak ise sözde kaldı. |
Ben de bu süreçte aynı hisleri yaşayanlardan(d)ım.Kendimi şu anda özellikle toplantılar ve birebir görüşmelere boğulmuş,bitmek bilmeyen görevlerin arasında koştururken bulmuştum.Ama sonunda fark ettim ki aslında anahtar, önceden planlama yapmak ve gün içerisinde etkili dinlenme araları vermekti.Bu düzenle, en yoğun günlerde bile işlerimi daha kolay organize edebildiğimi gördüm. |
İşte tam da bu nedenle, “Evden Çalışanlar İçin Verimlilik Rehberi”ni hazırladım.Kendini daha organize ve verimli hissetmek istiyorsan, bu rehber sana da ilham verebilir. |
E-kitabı indirmek ve hafta sonu okumana dahil etmek için hemen buraya tıklayabilirsiniz: [E-KİTAP LİNKİ] |
Sevgi ve selamlarımla,Seda. |
14 Ekim 2024
Zor Zamanlarda Hem Kendini Hem Markanı Yönetmek
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Geçtiğimiz hafta zor günler yaşadık. Ülkece akılalmaz olaylara tanıklık ettik, maalesef etmeye de devam ediyoruz. Her birimiz derin bir kaygı ve belirsizlik içinde kaldık.Bu tür zamanlarda hem kendimizi toparlamak hem de işlerimize odaklanmak çok daha zor olabilir. Açıkçası, ben de kendimi bu kaygının ortasında buldum. İşlerin nasıl devam edeceğini, dijital dünyada var olmanın ağırlığını nasıl taşıyacağımı düşündüm.Ancak böyle anlar bize her şeyden önce kendimize ve markalarımıza nasıl sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatıyor. |
Dijital iş dünyasında hepimiz belirsizlikler ve zorluklarla karşılaşıyoruz ama markamızı ve işlerimizi ayakta tutmak belki de bu süreçlerin içinden en güçlü çıkmamızı sağlayacak şey. Her ne kadar zor görünse de, kaygılarımızın bizi durdurmasına izin vermemek en büyük meydan okuma. |
Bazen bir adım atmak bile zor gelir, ama önemli olan bu adımı atmaktan vazgeçmemek. Dijital varlığını sürdürüyor olmak sadece işlerini devam ettirmek değil, aynı zamanda kendinle olan bağını da koparmamak anlamına gelir.Çünkü bu dönemde markamız sadece bir iş değil, bizi yansıtan bir parça haline gelir. Bu yüzden, küçük de olsa yapacağın her adım, seni ve markanı diri tutar. |
Bu süreçte, kendine nazik olmayı da ihmal etme.Mükemmel olmayı beklemek, kendine ve işlerine haksızlık olabilir.Bazen sadece mevcut olmak ve elinden gelenin en iyisini yapmak yeterlidir.Zor zamanlarda dijital işlerine geri dönmek, hem sana hem de markana bir çıkış yolu sağlar. |
Unutma ki bu dönemler geçici (umarız..)Belki de bu zorluklarda baş etmeyi öğrenmek, işini ve markanı daha farklı bir gözle görmene olanak tanıyacak. Yeniden şekillenmek, güçlenmek için bir fırsat olabilir. Sesini çıkar, tepkini göster, doğru bildiğini savun ama vazgeçme… |
Her şeyin üstesinden gelebilecek gücün olduğuna inan ve günlerdir ertelediğin ilk adımı bugün at. Bu seni vurdumduymaz yapmayacak.Dijital dünyadaki varlığını sürdürebilmek, sana ve markana olan inancını da tazeleyebilir.Yalnız değilsin; biz bu yolda birlikteyiz. |
Sevgi ve selamlarımla,Seda. |
3 Ekim 2024
Ücretsiz Dokümanlar Kategorisi Açıldı!!!
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Sana özel bir haberim var! 💚Uzun zamandır üzerinde çalıştığım Ücretsiz Dokümanlar kategorimi sonunda açtım ve bunu ilk duyanlardan biri sensin.Kişisel Markanı güçlendirmek, sosyal medyada etkili içerikler üretmek ve dijital dünyada fark yaratmak için hazırladığım kısa kılavuzlara artık ücretsiz olarak ulaşabilirsin! 💯 |
Bu kategorideki dokümanlar, hızlıca uygulamaya geçirebileceğin basit ama etkili adımlar sunuyor. Eğer daha derinlemesine bilgiye ihtiyaç duyarsan, senin için hazırladığım detaylı ücretli e-kitapları da inceleyebilirsin.📚Ücretli kitaplarda çok daha kapsamlı stratejiler,uygulamalar ve örneklerle dolu bir içerik de seni bekliyor. |
Sana erkenden haber vermek istedim, çünkü bu kaynaklar büyük ilgi görecek. 😎Hemen göz at, rehberleri keşfet ve dijital dünyada fark yaratmaya başla! 🥳 |
Sevgi ve selamlarımla,Seda. |
21 Eylül 2024
Harekete Geçme Zamanı.
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Yine bir Cumartesi…Hafta boyunca kafanda dönen tüm planlar, öğrenilen yeni bilgiler ve yapılacaklar listesi bir kenarda mı duruyor? Bugün aslında içerik stoklama günün müydü? Bir şeyler mi yazacaktın? |
Birçoğumuz gibi sen de o ilk adımı atmakta zorlanıyor musun? |
Sadece bilmek yetmez.Biliyorum, bu cümleyi duymaktan belki sıkıldın ama gerçekten bilmek, hayatımıza bir şey katmadığında ne anlamı var?Zaman zaman hepimiz çok şey öğrenir, birçok konuya hâkim oluruz.Ancak iş uygulamaya gelince…İşte tam burada tıkanırız. Belki bir şeyler yapmayı sürekli erteliyorsun, belki de harekete geçmek için “doğru anı” bekliyorsun. Ama o doğru an hiçbir zaman gelmiyor, değil mi? |
Peki, seni durduran ne?Bilgi biriktirmek çok kolaydır. İnternetten araştırır, öğrenir, üzerine düşünürüz. Ancak asıl zor olan, o öğrendiklerimizi hayata geçirmek. Belki yeni bir iş kurma fikri kafanda dolanıp duruyor, belki uzun zamandır bekleyen projeler var…Ama harekete geçmek her zaman bir adım uzakta kalıyor. |
Bazen tek engel, yapabileceğine inanmamaktır.Oysa attığın her küçük adım, seni başarıya bir adım daha yaklaştırır. İleriye gitmek için harekete geçmek zorundasın, yoksa tüm bildiklerin birer fikir olarak kalır. |
Hareketsizlik, aslında bilginin en büyük düşmanı. |
Eğer bu hisler sana da tanıdık geldiyse, yalnız değilsin.Podcast’im “Bilmek Yetmiyor Bazen” tam da bu konuda senin yanında olacak.Hem bilginin önemini, hem de öğrendiklerini nasıl hayata geçirebileceğini konuşuyoruz.Eğer kendini sıkışmış hissediyorsan ya da harekete geçmekte zorlanıyorsan, bu sohbetler belki de ihtiyacın olan küçük bir itici güç olabilir. |
Dinlemek istersen, burada buluşalım: [Podcast Linki]Her zaman harekete geçmek zor gelebilir, ama unutma:İlk adım en zorudur.Sonrası çok daha kolay gelir. |
Keyifli bir Cumartesi geçirmen dileğiyle,Sevgi ve selamlarımla,Seda. |
18 Eylül 2024
Pazarlamacı Olmadan Kendini Nasıl Pazarlarsın?
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Kendini pazarlamakta zorlanıyor musun?Belki de harika bir bilgi birikimin var ama bunu başkalarına nasıl sunacağını bilemiyorsun.Satış ve pazarlama deyince içinden bir şeyler yapmak gelmiyor, değil mi?Ya da tüm bu süreç gözünde büyüyüp çekinmene neden oluyor olabilir.Bilgini satamamak, sunduğun değeri anlatamamak seni de yoran konulardan biri olabilir. |
Belki de şunu düşünüp duruyorsun: |
“İnsanlara ne sunduğumu nasıl anlatırım?”
“Bilgim var ama bunu nasıl paraya çeviririm?”
“Pazarlama ve satış çok karmaşık, hangisine odaklanmalıyım?”
“Ben pazarlamacı değilim, insanlar hakkımda ne düşünür?”
“Satış yapar gibi yapmadan nasıl doğal olabilirim ki?”
Evet, bunlar çok tanıdık duygular. |
Yalnız değilsin, çünkü birçok insan aynı sıkıntıları yaşıyor, biliyorum. |
Tam da bu yüzden, sana özel bir video hazırladım. |
Pazarlamacı Gibi Kendini Nasıl Pazarlarsın?! |
Bu videoda, bilginle nasıl fark yaratacağını ve çekinmeden kendini nasıl pazarlayabileceğini anlatıyorum. Bir pazarlamacı gibi düşünerek, seni öne çıkaracak stratejileri paylaşıyorum. |
Bu video şu an sadece bağlantıya sahip olanlar için yayınlandı ve gerçekten PAZARLAMA yapmayı öğrenmek isteyenleri bekliyor. |
👉 İzlemek için hemen Buraya Tıklayabilirsin 🙂
|
Kendini geri plana atmak zorunda değilsin.Bilgini, yeteneklerini ve tecrübelerini dünyaya duyurmanın artık zamanı geldi.Ve eğer daha fazla soruların olursa, ben buradayım, her zaman ulaşabilirsin, biliyorsun. 🙂 |
Videonun altında, yorumlar buluşalım. Fikirlerin benim için kıymetli.Çok Sevgiler,Seda Gökçe |
9 Eylül 2024
Pazarlama Kötü Bir Şey mi?
Merhaba Sevgili Okur Dostum,Pazarlama yapmak bazen zor gelebiliyor, hatta sanki yanlış bir şey yapıyormuşsun gibi hissettirebiliyor, anlıyorum.Ama aslında pazarlama, sadece bir ürünü ya da hizmeti satmak değil;insanlara gerçekten yardımcı olacak bir çözümü sunmak demek.Elinde onların sorunlarını çözecek ya da hayatlarını kolaylaştıracak bir ürün varsa, bunu paylaşmak neden kötü olsun ki? |
Pazarlama, bir sorunla karşılaşan insanlara çözüm sunmak anlamına gelir.Doğru kitleye ulaşmadan, onların senin çözümünden haberdar olmalarını beklemek ne kadar adil olur?Bu yüzden, pazarlama yapmanın kötü bir şey olmadığını anlamanı istiyorum. |
Neden Pazarlama Yapmalısın?
Değer Katabilirsin: Ürün ya da hizmetin birilerinin sorunlarını çözüyor, hayatlarını daha iyi hale getiriyorsa, bunu duyurmak aslında bir nevi onlara yardım etmektir.
Bilgilendirebilirsin: Pazarlama, insanlara hangi ihtiyaçlarına cevap verebileceğini anlatmanın en etkili yoludur. İnsanlar bu bilgiyi bilmeden, onlara yardımcı olamayacağını unutma.
Güven İnşa Edebilirsin: Pazarlama sadece satış odaklı değildir, aynı zamanda markana olan güveni inşa eder. İnsanlar, onları anlayan ve ihtiyaçlarına uygun çözümler sunan markalara güvenirler.
Peki, Etkili Pazarlamayı Nasıl Yapabilirsin?
Hedef Kitleni Belirleyerek Başlamalısın
Ürünün ya da hizmetin kimlerin sorunlarını çözüyor?
Bir sağlıklı yaşam ürünün varsa hedef kitlen spor yapanlar, sağlığına dikkat edenler ya da diyet yapanlar olabilir. Instagram’da spor ve sağlık odaklı içerik üreten hesaplarla işbirliği yapabilir ya da bu özel teklifler ile kitlene değer sunabilirsin. |
Değer Teklifini Belirlemelisin
Ürünün ya da hizmetin hangi problemi çözüyor?
Online eğitim veriyorsan, “Zamandan tasarruf ederek evde eğitim al” gibi bir mesajla insanlara neden seni tercih etmeleri gerektiğini anlatabilirsin. Sosyal medya gönderilerinde ve e-postalarında insanların hayatını nasıl kolaylaştıracağını net bir şekilde ifade etmelisin. |
Sosyal Medyada Aktif Olmalısın
Düzenli olarak Instagram, Facebook, LinkedIn gibi platformlarda aktif olmalısın.
Örneğin, haftada 3 kez gönderi paylaşmak, takipçilerinle etkileşime geçmek için iyi bir başlangıç olabilir. Instagramda Reels çekerek kısa videolarla ürününün kullanımını gösterebilir ya da müşteri yorumlarını paylaşabilirsin. Örneğin, “Bu ürünle gün içinde nasıl enerjik kaldığımı görün!” diyerek insanlara ürünün faydalarını kısa videolarla tanıtabilirsin. |
İçerik Üretmelisin
Blog yazıları, video rehberler ya da kısa sosyal medya gönderileri hazırlayarak insanlara bilgi vermelisin.
Örneğin, “Yeni başlayanlar için 5 adımda sağlıklı yemek planı” gibi içeriklerle ilgiyi artırabilirsin. Bir blog yazısı yazabilir ve onu sosyal medyada paylaşabilirsin. “Bu yazıyla zamanınızı daha verimli kullanmayı öğrenin!” diyerek insanları çekici başlıklarla bloga yönlendirebilirsin. |
İnsanlarla Bağ Kurmalısın
İnsanların sorunlarını anladığını göster ve çözüm sunduğunu açıklamalısın.
Örneğin, takipçilerinle direkt mesaj yoluyla iletişime geçerek, onların sorularını yanıtlayabilirsin. Ürününle ilgili gelen soruları cevaplayan bir Instagram Yayını yapabilir ya da gönderilere yorum yazarak takipçilerinle birebir ilgilenebilirsin. |
Eğer pazarlama yapmak konusunda hala tereddütlerin varsa ya da nereden başlayacağını bilemiyorsan, hiç dert etme. Birlikte oturup tüm bu süreçleri daha detaylı konuşabiliriz.Sana en uygun pazarlama stratejisini bulmak için birebir görüşme ayarlayalım.Böylece, sen de insanların hayatını kolaylaştırabilecek ürünün ya dahizmetinle hak ettiğin ilgiyi görmeye başlayabilirsin. |
Ne dersin, bir kahve eşliğinde bu konuyu daha derinlemesine konuşalım mı?
|
5 Eylül 2024
Fikrin Var Ama İçeriğin mi Yok?
Harika fikirlerin var, uzmanlık alanında bilgini paylaşmak için sabırsızlanıyorsun ama bir türlü bu fikirleri içeriğe mi dönüştüremiyorsun? |
Belki de başarılarını şans eseri olarak görüp, gerçek yeteneklerini gölgede bırakıyorsundur. Bu, İmposter Sendromu‘nun (Sahtekarlık Sendromu) bir yansıması olabilir.Dr. Valerie Young‘a göre, bu sendromun en büyük nedenlerinden biri mükemmeliyetçilik. |
Kendi başarılarını küçümsediğinde ne oluyor?Gerçekten şans mıydı, yoksa tüm bu başarıların arkasında senin emeğin veyeteneklerin mi var?Şunu unutma: Şans değil, senin çaban ve becerilerin bu başarıları getirdi! |
Sosyal medyada “mükemmel” görünmek zorunda değilsin.Artık mükemmel olma fikrini bir kenara bırakalım mı? |
Hepimiz eşsiziz ve kendi hikayemizi yazmak için buradayız. 🎯
|
2 Eylül 2024
Sana en uygun ayakkabıyı bulalım mı?
| |
| |||
![]() | |||
| |||
|
30 Ağustos 2024
Burada yazanlar seni anlatıyor olabilir mi?
| |
| ||||||||||
![]() ![]() | ||||||||||
| ||||||||||
|
28 Ağustos 2024
Disiplinle Desteklenen Motivasyon
| |||||||
![]() | |||||||
|
26 Ağustos 2024
İçerik Üretirken Tıkandıysan...
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
| ||||||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
|
Sevgilerimle, |
Seda Gökçe ULUÇAYDijital Kişisel Marka & Pazarlama Uzmanı |
12 Ağustos 2024
Dijitalde İlerleyememe Sebebi Her Zaman Sizinle İlgili Değildir...
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Dijital dünyada bir adım öteye gitmek ya da düzenli içerik paylaşmakta zorlanıyorsanız, bunun sebebinin her zaman sizin bilgi eksikliğiniz ya da yetersizliğiniz olmadığını bilmelisiniz. Bazen sorun, çevrenizdeki insanlarla ilgilidir.Etrafınızdaki insanlar, sizin farkında olmadan gelişiminizi engelliyor olabilir. |
Bir içerik paylaştığınızda, eleştirilerinden çekindiğiniz, sizi huzursuz eden veya değersiz hissettiren kişiler aklınıza geliyor mu? |
Eğer sosyal medya akışınızda birini gördüğünüzde huzursuz hissediyorsanız, endişeleniyorsanız ve adım atmaktan çekiniyorsanız, bu durumu gözden geçirmenin zamanı gelmiş demektir. |
Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, ne zaman böyle bir adım atsam, kendimi daha özgür ve mutlu hissettim. |
Unutmayın, sizi iyi ve değerli hissettiren, destekleyen insanlardan oluşan bir çevre edinmek, dijitalde ilerlemenin ilk ve en doğru adımı olacaktır. Bu adımı atmaktan çekinmeyin, kendi mutluluğunuz ve özgürlüğünüz için bu çok önemli. |
Eğer bu süreçte desteğe ihtiyacınız olduğunu hissediyorsanız, sorun sizinle mi ilgili yoksa sizi tetikleyen bir şeyler mi var bilemiyorsanız, biriyle beyin fırtınası yapmaya ihtiyaç duyuyorsanız birebir mentorluk hizmetimle yanınızda olacağım.Dijitaldeki varlığınızı güçlendirmek, içerik stratejilerinizi geliştirmek, aklınıza takılanlara cevap bulmak ve doğru adımları atmak için size özel bir yol haritasını birlikte oluşturacağız. |
Detaylı bilgi için benimle iletişime geçmekten lütfen çekinmeyin 🙂 |
Sevgilerimle, |
Seda Gökçe ULUÇAYDijital Kişisel Marka & Pazarlama Uzmanı |
2 Ağustos 2024
Instagram'a Erişim Engeli
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Bugün sizlere maalesef kötü bir haberle mail atıyorum. Tüm gün bekledim, belki hızlıca değişir ve düzelir diye ama süreç hala aynı ve devam ediyor.2 Ağustos 2024 itibarıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından alınan bir kararla Instagram’a Türkiye’den erişim engeli getirildi. Bu durumun ne kadar süreceği hakkında henüz bilgi yok, ancak bu süreçte sizlerle iletişimde kalmaya, sohbetler etmeye, bilgi vermeye ve görüşmeye devam edeceğim elbette. |
Beni Nerede Bulabilirsiniz?
Instagram’a erişim sağlayamasam da, sizlere en güncel içerikleri ve haberleri ulaştırmak için diğer platformlarda aktif olmaya devam edeceğim: |
X (Twitter): Anlık güncellemeler ve haberler için X (Twitter) hesabımı takip edebilirsiniz.
Facebook: Daha uzun içerikler ve topluluk etkileşimleri için Facebook sayfamı ziyaret edebilirsiniz. Orası henüz açık :/
LinkedIn: Profesyonel paylaşımlar ve iş dünyasıyla ilgili içerikler için LinkedIn profilimde buluşalım.
Web Sitem: Blog yazıları, ürün güncellemeleri ve özel içerikler için web sitemi ziyaret edebilirsiniz.
E-posta Bülteni: Düzenli güncellemeler ve özel içerikler için e-posta bültenime abone olabilirsiniz.
Telegram ve Whatsapp Kanallarımız da var. Oradan da anlık olarak sohbet edebilir, bilgi alışverişinde bulunabiliriz.
Ben Buradayım!
Bu süreçte sizlerle iletişimde kalmak ve sorularınızı yanıtlamak için buradayım. Herhangi bir sorunuz ya da geri bildiriminiz olursa, bana dijital@sedagokce.com adresinden ulaşabilirsiniz. Instagram erişim sorunu düzelir düzelmez sizlere tekrar bilgi vereceğim. Eğer düzelmezse ve uzun sürerse neler yapmanız gerektiğini, nasıl ilerlemenin doğru olacağını da yine size verdiğim kanallar üzerinden paylaşıyor olacağım. |
Anlayışınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederim.Her zaman olduğu gibi, sizlerle iletişimde kalmak benim için çok değerli. |
Sevgilerimle, |
Seda Gökçe ULUÇAYDijital Kişisel Marka & Pazarlama Uzmanı |
25 Mart 2024
Sosyal Medyada Öne Çıkmak İçin Bir Adımınız Kaldı!
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Bugün, dijital dünyanın hızla dönüştüğü bir çağda yaşıyoruz ve bu dönüşüm, profesyonel hayatımızı nasıl şekillendirdiğimizde de büyük bir rol oynuyor. Instagram ise bu dönüşümün ön saflarında yer alıyor. |
Peki, Instagram sayfanızın gerçek potansiyeline ulaştığını düşünüyor musunuz?
Çoğumuz için Instagram, sadece güzel fotoğraflar paylaştığımız bir platform değil; aynı zamanda markamızın sesini duyurduğumuz, hedef kitlemizle etkileşime geçtiğimiz ve profesyonel imajımızı güçlendirdiğimiz bir alan. Ancak, bu platformda istediğimiz etkiyi yaratmak sandığımızdan daha karmaşık olabilir. |
Göz alıcı bir profil fotoğrafı ve akılda kalıcı bir biyografi yeterli mi?
Ne yazık ki hayır. |
Instagram’da başarılı olmanın anahtarı, derinlemesine bir hesap analizi yapmaktan geçiyor. Hedef kitlenizin nelerle ilgilendiğini, hangi tür içeriklere tepki verdiğini ve etkileşimlerinin ne yönde olduğunu bilmek, stratejinizi şekillendirmede kritik öneme sahip. |
Bu noktada devreye ben giriyorum!
Size özel olarak hazırladığım 1 saatlik online görüşme hizmetimle, Instagram hesabınızı A’dan Z’ye inceleyerek eksik noktaları belirliyor, hedeflerinize ulaşmanız için gereken adımları netleştiriyor ve içerik stratejinizi nasıl iyileştirebileceğinizi detaylandırıyorum. |
Diyetisyenlerden avukatlara, mimarlardan yaşam koçlarına kadar her alandan profesyoneller bu hizmetimle Instagram’da nasıl bir fark yaratabileceklerini keşfetti. |
Sıra sizde!
Markanızın çevrimiçi büyümesini hızlandırmak, daha fazla takipçi kazanmak ve etkileşiminizi artırmak istiyorsanız, bu yolculukta size rehberlik etmekten mutluluk duyarım. |
Birlikte, Instagram’da neler başarabileceğimizi keşfedelim! |
Bu hizmet hakkında daha fazla bilgi almak veya görüşme ayarlamak için dijital@sedagokce.com maili üzerinden veya hemen randevu alma linki bu link yolu ile bana ulaşabilirsiniz. |
Unutmayın, başarıya giden yol, doğru stratejilerle döşenir. |
Sizi ve markanızı dijital dünyada bir adım öne taşımak için sabırsızlanıyorum. |
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂 |
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim! |
Sevgiler, |
Seda Gökçe ULUÇAYDijital Kişisel Marka & Pazarlama Uzmanı |
05 Şubat 2024
Müşterilerinizden Vazgeçmelisiniz!
Merhaba Sevgili Okur Dostum,Sosyal medyanın rekabetçi iş ortamında artık herkese değil sadece en yüksek kalitede müşterilere hizmet vermek, markalar için bir zorunluluk haline geliyor. Her müşterinin işletmeniz ve markanız için doğru bir eşleşme olmadığını anlamak önemlidir. Bu nedenle, istemediğiniz müşterileri elemek ve gerçek değer sunabileceğiniz ideal müşterileri bulmak, sürdürülebilir başarının anahtarıdır. |
Bunu Nasıl Yapabilirsiniz?
1. İdeal Müşteri Profilinizi Oluşturun
Başlamak için, ideal müşteri profilinizi tanımlayın. Bu, demografik özellikler, davranışsal faktörler ve müşterinin ihtiyaçları gibi çeşitli kriterleri içermelidir. |
2. Net Mesajlaşma ile Doğru Müşterileri Çekin
Pazarlama mesajlarınızın açık ve net olmasını sağlayın. Sunduğunuz değeri, müşterilerinizin karşılaştığı sorunlara nasıl çözüm sunduğunuzu vurgulayın. Bu, sizi değerlendiren potansiyel müşterilerin, işletmenizin onlar için doğru olup olmadığını anlamalarına yardımcı olur.Web sitenizde ve sosyal medya platformlarınızda, “Organik Yaşam Tarzını Benimseyin” gibi net ve odaklı mesajlar kullanın. Blog yazılarınızda, organik ürünlerin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini vurgulayın ve bu yaşam tarzını benimsemiş müşteri hikayelerini paylaşın. Bu tür içerikler, ideal müşteri profilinize uygun kişilerin dikkatini çekecektir. |
3. Kırmızı Bayrakları Tanıyın
İşinizi zorlaştıran veya değerlerinize uymayan müşterilerle karşılaşabilirsiniz. Bu tür müşterileri erken tanımak için kırmızı bayrakları belirleyin.Örneğin, ilk iletişimde aşırı indirim talep eden veya proje kapsamını sürekli değiştiren müşteriler. Bu tür davranışlar, iş ilişkisinin ilerleyen aşamalarında problemlere yol açabilir. Bu durumda, nazikçe ama net bir şekilde işbirliği yapmanın uygun olmadığını belirten bir iletişim stratejisi geliştirin. |
4. Müşteri İlişkilerinde Sınırlar Belirleyin
İş ilişkilerinizde net sınırlar belirleyin. Bu, hem sizin hem de müşterilerinizin beklentilerini yönetmeye yardımcı olur. Ayrıca, uzun vadede daha sağlıklı ve karşılıklı faydaya dayalı iş ilişkileri kurmanıza olanak tanır.Proje başlangıcında net bir anlaşma yapın ve beklentileri yazılı olarak belgeleyin. Örneğin, revizyon sayısı, teslim tarihleri ve ödeme koşulları gibi önemli detayları içeren bir sözleşme hazırlayın. Bu, her iki tarafın da ne bekleyeceğini anlamasına ve sınırların aşılmasını önlemeye yardımcı olur. |
5. Değerli İçerikle Eğitin
Potansiyel ve mevcut müşterilerinize değerli içerik sunarak, onları eğitin. Blog yazıları, e-kitaplar, webinarlar ve öğretici videolar, hedef kitlenize değer sunmanın ve onları işletmenize çekmenin harika yollarıdır.Müşterilerinize yönelik değerli içerikler nasıl üretirsiniz? |
Eğer dijital pazarlama alanında çalışıyorsanız, “SEO’nun Küçük İşletmeler İçin Önemi” veya “Sosyal Medya Pazarlamasında En İyi Pratikler” gibi konuları ele alabilirsiniz. Bu içerikleri e-posta bültenlerinde, blog yazılarında veya ücretsiz webinarlar şeklinde sunarak, müşterilerinizi eğitin ve onlara değer sunun. |
İdeal müşterileri bulmak ve onlarla uzun süreli ilişkiler kurmak, her işletmenin başarısının temelini oluşturur. Bu stratejiler, sadece en uygun müşterilere odaklanmanıza ve işletmenizin uzun vadeli başarısını sağlamanıza yardımcı olabilir.Doğru müşterileri çekmek ve istenmeyenleri filtrelemek, net bir strateji ve sabırlı bir yaklaşım gerektirir. Ancak, bu yöntemlerle zamanla işletmenizin en değerli varlıkları olan sadık ve memnun müşterilere ulaşabilirsiniz. |
Sorularınız, önerileriniz veya başarı hikayeleriniz için bana her zaman iletisim@sedagokce.com maili üzerinden ulaşabilirsiniz. |
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂 |
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim! |
Sevgiler, |
Seda Gökçe ULUÇAYDijital Kişisel Marka Danışmanı |
29 Ocak 2024
Instagramda İçerik Üretenlerin Yaptığı 4 Hata
Merhaba Sevgili Okur Dostum,Instagram’da başarılı bir marka oluşturmak, doğru stratejileri uygulamakla başlar. Bugünkü bültenimizde, markaların Instagram’da sıkça yaptığı dört temel hatayı ve bunların çözümlerini ele alacağız. Bu bilgilerle, Instagram stratejinizi yeniden şekillendirebilir ve takipçilerinizle daha etkili bir bağ kurabilirsiniz! |
1. Hedef Kitleyi Yanlış Anlamak veya Göz Ardı Etmek
Hata: Herkese hitap etmeye çalışırken, aslında kiminle iletişim kurduğunuzu belirlememek. |
Örnek Hata: Bir spor giyim markasının, sporla ilgilenmeyen kişilere yönelik içerik paylaşması. |
Çözüm: Hedef kitlenizi detaylıca tanımlayın ve onların ihtiyaçlarına yönelik içerik üretin.Örnek Çözüm: Spor giyim markası, fitness tutkunları ve sporcular için motivasyonel alıntılar ve ürün tanıtımları içeren içerikler paylaşabilir. |
2. Tutarsız İçerik Yayınlamak
Hata: Marka kimliğinizle uyumsuz, rastgele içerikler paylaşmak. |
Çözüm: Marka mesajınızı netleştirin ve düzenli olarak kaliteli içerikler paylaşın.Örnek Çözüm: Kahve dükkanı, baristaların kahve hazırlama süreçlerini veya özel kahve çekirdeklerini tanıtan gönderiler paylaşarak tutarlı bir hikaye oluşturabilir. |
3. Etkileşim Eksikliği
Hata: Sadece içerik paylaşıp, takipçilerle etkileşime girmemek. |
Örnek Hata: Takipçilerin sorularını ve yorumlarını yanıtsız bırakmak. |
Çözüm: Takipçilerinizle aktif olarak etkileşimde bulunun ve onları içerik sürecinize dahil edin. |
4. Ölçümleme ve Analiz Eksikliği
Hata: İçerik performansınızı takip etmemek ve analiz etmemek. |
Çözüm: Instagram analitiklerini kullanarak stratejinizi sürekli geliştirin. |
Bu ipuçlarını uygulayarak Instagram’da daha etkili bir varlık oluşturabilirsiniz. Unutmayın ki, başarılı bir sosyal medya stratejisi sürekli öğrenme ve gelişmeyi gerektirir. |
Başarılı ve etkili bir Instagram yolculuğu için her zaman yanınızdayım. |
Sorularınız, önerileriniz veya başarı hikayeleriniz için bana her zaman iletisim@sedagokce.com maili üzerinden ulaşabilirsiniz. |
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂 |
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim! |
Sevgiler, |
Seda Gökçe ULUÇAY |
15 Ocak 2024
Sosyal Medya Markanızı Kurarken Özgüvenle İlerleyin ve Kitlenize Güven Verin!
Merhaba Sevgili Okur Dostum,Sosyal medya dünyasında markanızı oluştururken, kararlılık ve özgüven anahtar kelimeleriniz olsun. |
Bugün, bu yolculukta sizi güçlendirecek bazı düşünceleri ve stratejileri paylaşacağım. |
🌟 Özgüvenin Gücü Özgüven, başarılı bir sosyal medya markasının temel taşıdır. Kendinize inanmak, takipçilerinizin de size inanmasını sağlar. Özgüveninizi artırmak için küçük adımlar atın. Her başarılı gönderi, her olumlu geri bildirim özgüveninizi bir adım daha ileri taşır. |
💬 İçten ve Samimi Olun Gerçekçi ve samimi olmak, kitlenizin size güvenmesinin anahtarıdır. Hikayenizi, deneyimlerinizi ve bilginizi paylaşırken dürüst olun. Sosyal medya, parlak görsellerden çok daha fazlasıdır; insanlar gerçek hikayelerle bağ kurar. |
🚀 Kitleye Güven Verme Takipçilerinize değer verdiğinizi göstermek, onların size olan güvenini artırır. Sorularını yanıtlayın, yorumlarını dikkate alın ve onlarla |
etkileşime geçin. Kitlenizle kurduğunuz bu sağlam ilişki, markanızın temelini oluşturur ve onların size olan bağlılığını pekiştirir. |
📈 Strateji ve Tutumluluk Bir stratejiye sahip olmak ve bunu tutarlı bir şekilde uygulamak, markanızın güvenilirliğini artırır. Hedeflerinizi belirleyin ve bu hedeflere ulaşmak için adım adım ilerleyin. Tutarlılık, güvenin temelidir. |
🤝 Topluluk Oluşturun Bir topluluk oluşturmak, markanızın etrafında bir aidiyet duygusu yaratır. Takipçilerinizin birbirleriyle ve sizinle etkileşimde bulunmalarını sağlayın. Bu, sadece bir marka değil, aynı zamanda bir hareketin parçası olduklarını hissettirir. |
✨Unutmayın ki, her büyük marka küçük bir adımla başlar. |
Özgüveninizle adım atın, kitlenize değer verin ve onlara güven verin. Sosyal medya markanızı büyütürken bu yolculukta yanınızda olduğumu unutmayın. |
Sizi desteklemek ve bu yolculukta size eşlik etmek için buradayım. |
Sorularınız, önerileriniz veya başarı hikayeleriniz için bana her zaman iletisim@sedagokce.com maili üzerinden ulaşabilirsiniz. |
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂 |
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim! |
Sevgiler, |
Seda Gökçe ULUÇAYDijital Kişisel Marka Danışmanı |
8 Ocak 2024
Bu Hafta Sosyal Medyanı İçeriklerle Parlatalım mı?
Merhaba Sevgili Okur Dostum, |
Pazartesi sabahları, haftanın yeni fırsatlarına merhaba dediğimiz, enerji dolu bir başlangıç yapmak için harika bir zaman 🙂 |
Yeni bir hafta, yeni başarılar ve elbette sosyal medyada yaratıcılığınızı sergilemek için yeni fırsatlar demek. |
Bu haftanın ilk gününde, sizlere sosyal medyanızı canlandıracak bazı taze fikirler sunmak istiyorum. |
Sosyal medyada başarılı olmanın sırrı sürekli yenilenen ve dikkat çeken içerikler üretmektir. Ancak bu her zaman kolay olmayabilir.
Bu bültende, içerik fikirlerinizi nasıl taze tutabileceğinizi ve hiç tükenmeyecek içeriklerle sosyal medyanızı daha etkili kullanabileceğinizi anlatacağım: |
1. İçeriğinizi Basit ve Anlaşılır Tutun: Sosyal medya dünyasında açık ve net bir dil kullanmak, mesajınızı herkese ulaştırmanın anahtarıdır. Karmaşık jargonlardan kaçınarak, herkesin anlayabileceği bir şekilde iletişim kurun. |
Örneğin; Bir diyetisyenseniz “Sağlıklı Atıştırmalıklar” serisi oluşturarak, besin değerleri ve sağlık faydaları hakkında kolay anlaşılır bilgiler sunun. |
2. Uygulanabilir İpuçları ve Taktikler: İçerik takviminizdeki boşlukları dolduracak, etkileyici başlıklar oluşturacak pratik yöntemleri keşfedin. |
Örneğin; Bir psikologsanız “Haftanın Düşündürücü Sorusu” gibi etkileşimli gönderiler yaparak, takipçilerinizi düşünmeye ve yorum yapmaya teşvik edin. |
3. Gerçek Hayattan Örnekler: Gerçek başarı öyküleriyle, sizi takip eden kitleye yaptığınız işe dair ilham verici fikirler sunun. |
Örneğin; bir kariyer koçu iseniz geçtiğimiz hafta size gelen bir danışanın geçirdiği kariyerinde zorlu süreci ve bu süreci birlikte nasıl aştığınızı anlatın. |
4. Görsel ve Grafik Kullanımı: Mesajınızı güçlendirmek için göz alıcı infografikler ve görseller kullanın. |
Örneğin; Bir mimarsanız tamamlanan projelerinizden veya tasarım sürecinizden görseller paylaşarak, estetik ve teknik becerilerinizi sergileyin. |
5. Güncel Trendler: Sosyal medyanın sürekli değişen dünyasında nelerin popüler olduğunu öğrenin ve bu bilgileri stratejinize entegre edin. |
Örneğin; bir el emeği ürün satıcısısınız. Ürettiğiniz ürünlerin sürdürülebilirlik ve çevre dostu özelliklerini vurgulayarak, ekolojik trendlere uyum sağlayın. |
6. Sıkça Sorulan Sorular: Kitlenizin karşılaşabileceğiniz sorunlara yönelik pratik çözümleri içerik haline getirin. |
Sektörünüz için sıkça sorulan soruları ele alarak, takipçilerinize değerli bilgiler sunun. Örneğin, diyetisyenler için “Kilo vermek için hangi yiyeceklerden kaçınmalıyım?” gibi. |
7. Interaktif Öğeler: Katılımcı anketler ve quizlerle kitlenizle olan bağınızı daha etkileşimli hale getirin. |
Takipçilerinizle canlı Q&A (Soru-Cevap) oturumları yaparak, onların sorularına doğrudan yanıt verin. Her hafta düzenli açacağınız canlı yayınlar ile daha güçlü bağlar kurun. Yeni aktif olan ABONELİK özelliğini kullanarak kitlenizin özel sorularına özel cevaplar verin. |
8. Geri Bildirimleri Değerlendirin: Kitlenizden gelen geri bildirimlerle içeriklerinizi iyileştirin. Size sorulan sorulardan, gelen Dm ve maillerden, yapılan olumlu/olumsuz eleştirilerden içerik üretin ve kitlenizi besleyin. |
Bu yeni haftada, sizinle birlikte daha yaratıcı ve etkili bir sosyal medya varlığı inşa etmeye hazırız. Tüm hafta boyunca bunları uygulayın ve bana sonuçları iletin 🙂Sorularınız, önerileriniz veya başarı hikayeleriniz için bana her zaman iletisim@sedagokce.com maili üzerinden ulaşabilirsiniz. |
Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bültende görüşmek dileğiyle 🙂 |
Enerjik ve etkileşimli bir hafta dilerim! |
Sevgiler, |
Seda Gökçe ULUÇAYDijital Kişisel Marka Danışmanı |